Celal Şengör; 'Türkler Gerizekalıdır, Ahlaksızdır'

Çünkü bakış açımızdaki öncelik maneviyat. Bir insan sizin ailenize zarar verse veya hakaret etse ona savgı ve sevgi göstermek istemezsiniz. Bu şahsiyet kamyon yüküyle kitap yazmış, çalışma yapmış biri olsada bu böyledir. İnsanlara hakaret edip, aşağılayıp, küşümseyen bir kişin yaptığı şeyleri aynı şekilde küçümsüyor ve yok sayıyoruz. Aynı size bi tokat atana siz de bir tokat atma meşru müdafaha hakkına sahip olduğunuz gibi. Bir şahsiyet bilmediği bir alanda fütursuzca sallıyor ve kimse çıkıp demiyor bu adam kendi alanı dışında konuşuyor. Allame olsa bilmediğinin cahilidir.

'Tokat atana tokat atma' benzetmeniz, fikirler dünyasında pek geçerli bir meşru müdafaa sayılmaz. Bu, daha çok, bir argümana argümanla karşılık veremeyip konuyu kişisel bir incinme düzeyine indirgemeyi andırıyor. Zira entelektüel bir tartışmada, beğenmediğimiz bir fikre karşı en iyi 'tokat', daha güçlü bir argüman sunmaktır; o fikrin sahibinin tüm birikimini yok saymak değil.

Örneğin, bir kalp cerrahı siyaset hakkında hatalı bir yorum yapsa, bu onun ameliyat yeteneğini ortadan kaldırır mı? 'Allame olsa bilmediğinin cahilidir' sözü doğrudur; ancak bir kişinin bilmediği bir konudaki potansiyel cehaleti, bildiği konulardaki uzmanlığını ve emeğini de 'cahilce' yaftasıyla değersizleştirmeyi haklı çıkarır mı?
Benim ısrarla vurguladığım, duygusal tepkilerle (ki bu tepkilerin haklılığı ayrı bir tartışma konusudur) bilimsel liyakati ve somut başarıları birbirine karıştırmamaktır. Aksi halde, kimin ne kadar 'başarılı' olduğuna değil, kimin bizi ne kadar 'kızdırdığına' veya kimin 'maneviyat' anlayışımıza ne kadar uyduğuna göre değer biçmiş oluruz ki bu da objektif bir değerlendirmeden oldukça uzaklaşır. Bu tür bir yaklaşım, tam da eleştirdiğiniz 'kendi alanı dışında fütursuzca sallayan' bir tutuma benzemez mi; yani duygusal bir zeminde, uzmanlık gerektiren bir değerlendirmeyi yok saymak?"

bir genellemeyi, doğrudan şahsınıza veya ailenize yapılmış kişisel bir hakaretle aynı kefeye koymak, sanırım elmayla armudu karıştırmak olur.

İşte farkımız bu biz farklı düşünüyoruz yada onun başarı saydığı şeyleri başarı saymıyoruz. Ahlaksız bir adam mesela doğru bir şey yapsa tabikide doğru diyoruz. Ama dediğim gibi adam tüm herkese hakaret ediyor hala savunuyoruz. Bu adam isterse dünyada jeoloji alanında tek yazar olsun. Kabul etmiyorum ve başarı olarak görmüyorum. Ben bilimi yüceltip, ilahlaştırıp herşeyin üstünde görmüyorum. Peki tabii şekilde tepkimi ve duygularımı gösteriyorum. Mesela soruyorum Türkler gerizekalıdır sözüne katılıyor musunuz? Siz gerizekalı mısınız?

"Farklı düşündüğümüz zaten açık; ben, hatalı veya rahatsız edici bulduğumuz bir ifadeyi dahi, o ifadenin sahibinin tüm birikimini ve liyakatini reddetmek için bir gerekçe olarak görmüyorum. Çünkü ben kabullenmeyi – kusurlarıyla birlikte bir bütünü görebilmeyi ve olguları kişisel incinmelerden ayırabilmeyi – gelişmenin bir şartı olarak görüyorum.

'Türkler gerizekalıdır' gibi bir genelleme elbette kabul edilemez ve sorunludur. Ancak bu ifadeye verilecek tepki, 'bir sözü nedeniyle tüm birikimi değersizdir' gibi başka bir aşırı genelleme olmamalıdır. Bir kişinin bir sözü, onun on yıllara yayılan akademik katkılarını ve uzmanlığını silmeye yeter mi? Eğer cevabınız evet ise, o zaman değerlendirme kriterlerimiz tamamen keyfi ve duygusal bir hal alır. Bu durum, sizin 'kabul etmiyorum, başarı olarak görmüyorum' yaklaşımınızla, gelişimin önünü tıkayan bir 'kabullenememe' halini yansıtmıyor mu?"

Coşkun hocama Çin'i ziyaret etmesini önerme sebeplerimden birisi Çinliler geçmişte kalitesiz mal ürettiğini reddetmiyordu.

Ya niye niye siz öyle düşünüyorsunuz, ben size duygusal yaklaşmıyorsun ve yaklaşmazsan şöyle bi kategoride olsun demiyorum. Bir imam veya bir öğretmen ahlaksızca bir şey yapınca.; olmaz olsun böyle öğretmen vb tepkiler veriyoruz. Kaldıkı adam sırf bu ahlaksız fikirlerini pervasızca yaymak için bile statü kazanmak için geçmişte bu çalışmaları yapmış olabilir. Keza yukarıda bakın bilimi putlaştıranlar kendilerine yapılan hakaretin farkında bile değil. Sonuç olarak biz savunanları kategorize etmiyoruz. Doğal olarak vicdani olarak bu şahsiyeti yok sayıyoruz ve reddiyoruz. Ha yaptığıysa kendi keyfi için yapmış kendi çapında başarılar diliyorum. Ama ben başarı görmüyor ve reddediyorum. Bu tarz adamlar tarihte çok fazla vardır. Çok dönmeler var ki kendi bunu dolaylı kabul ediyor. Videodan dinleyebilirsiniz. Bunların nesli tükeniyor Allahın izniyle son çırpınışları.

Duygusal tepkiler ve kanıtlanamayan niyet okumaları (komplo teorileri) üzerinden bir değerlendirme yapmak yerine, somut örneklere ve kanıtlanmış liyakate bakmanın daha öğretici olduğuna inanıyorum. Çin'in geçmiş hatalarını kabul ederek nasıl geliştiği ortada; bu, gerçekçi bir gelişim anlayışıdır. Bu konuda farklı düşündüğümüz açık, daha fazla söze gerek yok başka birinin ağzıyla; iyi forumlar

Adam kendi diyor kendi. Video izle komplo teorisi değil.
Böyle konuşarak çinlileri çinli yaparsınız ki buda mantık ve bilim açısından doğru değildir. Çinlilere akılsız demeniz gerekli daha sonrada çinli olup bunu diyenleri savunmanız gerek çünkü ahlaki ve vicdanı olarak hiçbir şeye yaklaşamazsınız.

Allah yardım etsin, iyi forumlar 🙂