• 18-05-2025, 15:28:12
    #82
    Kendi öğrencisine şaplak atmamış mıydı bu ne ahlakından bahsediyorki
  • 18-05-2025, 16:18:06
    #83
    Bu Asperger Sendromlu ünlülerin yada akademisyenler Türkleri küçümser, cahil yada kendinden herkesi küçük görmeyi ne zaman bırakacaklar acaba. Bir diğer itici yorumlarını ciddiye almadığım kişi de bu sendroma sahip Oytun Erbaş mesela...
  • 18-05-2025, 16:34:46
    #84
    Administrator
    tryigitx adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Bilim insanlarının, özellikle Celal Şengör gibi geniş birikime sahip olanların, akademik çevrelerde kullandıkları dil ile kamuoyuna hitap ederken kullandıkları dilin farklılaşması, aslında bilginin erişilebilir kılınması çabasının bir göstergesidir. Sizin 'bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor' iddianız, tam da bu çabayı ve bunun sonucunda gelen toplumsal tanınırlığı gözden kaçırdığınızı gösteriyor. Zira Şengör'ün saygınlığı, karmaşık bilimsel gerçekleri dahi kitlelerin anlayabileceği bir seviyeye indirgeyebilme yeteneğinden de kaynaklanır. Bu, 'ilkokul seviyesi' bir dil değil, aksine pedagojikliğin yansımasıdır.

    Örneğin kolerasyon ve nedensellik arasındaki farkı bilmeyen %80'den büyük bir kesime bilimin dilini kullanmasını söylemek "toplumu manipüle et" demeye benzer.

    'Ezberle sınav geçmek' gibi ifadeleriniz, özellikle Şengör'ün uzmanlık alanı olan jeoloji gibi analitik düşünme, problem çözme ve sentez yeteneği gerektiren disiplinlerde, akademik süreçlerin nasıl işlediğine dair temel bir kavrayış eksikliğini düşündürüyor. Üniversiteler, özellikle de uluslararası itibara sahip olanlar, 'ezber' ile değil, eleştirel düşünce ve özgün araştırmayla ayakta kalır. Bu türden bir yanılgı, maalesef ki bilimsel liyakati ve akademik başarıyı değerlendirme konusunda ciddi bir zaafiyete işaret eder.
    Bir bilim insanının liyakatini, aldığı davetleri veya akademik pozisyonlarını 'benim için bir anlam ifade etmiyor' diyerek kişisel beğeni düzeyine indirgemek, 'Benim için yerçekimi kanunu bir anlam ifade etmiyor, o yüzden uçmayı deneyeceğim' demek kadar temelsiz ve tehlikeli bir yaklaşımdır. Uzmanlık ve bilgi birikimi, kişisel zevklerle tartılamayacak kadar objektif ve toplumsal ilerleme için hayati değerlerdir. Sizin 'şahsi düşünceleriniz', ne yazık ki bu evrensel gerçekleri görmezden gelen, bilginin ve uzmanlığın değerini küçümseyen bir bakış açısını yansıtıyor.

    Kişisel tavsiyem, madem 'sizin için bir anlam ifade etmeyen şeyler' var, bu türden uzmanlığa ve liyakate dayalı yaklaşımların bir toplumu nasıl 'yıllar ötesine taşıyabildiğini' görmek için Çin'i ziyaret edip gelişmeleri incelemeniz. Belki o zaman, sizin için 'anlam ifade etmeyen' bu değerlerin, paranız ve inkanınız varken gençlere ve topluma doğru bir vizyon sunmak için ne kadar önemli olduğunu fark edersiniz.
    Ben karşımda bir bilim insanı görmüyorum ve kesinlikle saygı duymuyorum. Siz insanları canı istedikleri zaman aşagılayan, hakaret eden, üstten bakan, ukalaca konuşan kişileri hoca diye yüceltmeye ve hava basmaya devam edebilirsiniz. Sizin düşünceniz size göre doğru olabilir fakat bana göre kısacası yazdığım şekilde, iyi forumlar.
  • 18-05-2025, 16:36:13
    #85
    kendi neymiş
  • 18-05-2025, 16:37:15
    #86
    Coşkun Çetin adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Ben karşımda bir bilim insanı görmüyorum ve kesinlikle saygı duymuyorum. Siz insanları canı istedikleri zaman aşagılayan, hakaret eden, üstten bakan kişileri hoca diye yüceltmeye ve hava basmaya devam edebilirsiniz. Sizin düşünceniz size göre doğru olabilir fakat bana göre kısacası yazdığım şekilde, iyi forumlar.
    Keşke anlasalar hocam. taşa anlatsaydık taş çatlardı.
  • 18-05-2025, 16:48:47
    #87
    Coşkun Çetin adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Ben karşımda bir bilim insanı görmüyorum ve kesinlikle saygı duymuyorum. Siz insanları canı istedikleri zaman aşagılayan, hakaret eden, üstten bakan kişileri hoca diye yüceltmeye ve hava basmaya devam edebilirsiniz. Sizin düşünceniz size göre doğru olabilir fakat bana göre kısacası yazdığım şekilde, iyi forumlar.
    Birini 'bilim insanı olarak görmemek' gibi kesin bir yargıya varırken, bu kanaatin hangi derinlikteki bir incelemeye dayandığı önemlidir. Acaba bu değerlendirmeniz, Şengör'ün sadece medyadaki anlık ve popüler yorumlarına mı dayanıyor? Yoksa, örneğin, uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış herhangi bir makalesini, kapsamlı jeoloji kitaplarından birini ya da bir üniversitede verdiği detaylı bir akademik dersi referans alarak mı bu sonuca ulaştınız? Zira bu ikisi arasındaki fark, bir izlenimle bir analiz arasındaki fark kadar büyüktür.

    Çoğu zaman, bu türden 'saygı duymama' veya 'görmeme' ifadeleri, kişinin üslubuna takılıp kalmaktan ve asıl entelektüel birikimi göz ardı etmekten kaynaklanır. Eğer değerlendirmeniz sadece ilkine dayanıyorsa, o zaman 'bilim insanı' kimliğini değil, sadece bir medya figürünü eleştirmiş oluyorsunuz ki bu da konuyu epey saptırır. Bu ayrımı yapabildiğinizi varsayıyorum, aksi takdirde tartışmanın pek bir zemini kalmıyor.

    Bir insanın, özellikle yaşça büyük bir insanın düşüncelerini söyleme biçimine değil, başarılarına bakan bir insanım ve bu cümlemden yüceltmeyi çıkarmanız gerçekten garip. Ayrım yapmayı biliyor musunuz? Bir insanı eleştirirken başarılarını niye içine katıyorsunuz?

    Bunu tüm yorum yapanlara söylüyorum:
    Görüyorum ki, bir kişinin üslubu veya bazı fikirleri sizinle örtüşmediğinde, o kişinin alanındaki somut başarılarını ve liyakatini tamamen göz ardı etme eğilimindesiniz. Bu, 'ya hep ya hiç' tarzı bir yaklaşım değil midir? Bilimsel veya entelektüel bir değerlendirme yaparken, kişisel beğenilerimizin ötesine geçip objektif başarıları takdir edebilmek, sanırım daha sağlıklı bir bakış açısı sunar. Aksi takdirde, sadece kendi yankı odamızda bize benzeyenleri onaylamış oluruz ki bu da pek geliştirici sayılmaz.
  • 18-05-2025, 17:03:26
    #88
    Kurtuluş savaiında biz türkler ve müslümanlar ciddi bir kayıp yaşadı. Cumhuriyet kurulduğunda bizler yoklu ksefalet içindeyken türk olmayan müslüman olmayan bazı elitler bir eli yağda bir eli balda yaşıyordu.

    Bir bankanın reklam filmindeki SERVET BEY karakteri bunları çok iyi anlatıyor.
    Bunlar zenginlik içinde ene iyi eğitimi aldılar, en iyi okullarad okudular en iyi kurumlarad en iyi mevkilere geldiler.

    Tüm hayatı rahatlık içinde geçen bu insanlar özellikle Erbakan ve Erdoğan döneminde azıp kudurdular. Çünkü kendilerine servet ve konfor sağlayan gayrimeşru kanallar tehlikeye giriyordu. Bu azgınlık ve terbiyesizlikle kendi içlerinde gizledikleri ne varsa dışarıya kustular.

    Sanatçı oldular, işadamı oldular, profesör oldular, bilimadamı oldular ama hiçbir zaman bu milletin adamı, bu devletin adamı olamadılar.

    Türk kimliği ile müslüman kimliğ ile hiçbir zaman barışamadılar.
  • 18-05-2025, 17:07:49
    #89
    Coşkun Çetin adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Ben karşımda bir bilim insanı görmüyorum ve kesinlikle saygı duymuyorum. Siz insanları canı istedikleri zaman aşagılayan, hakaret eden, üstten bakan, ukalaca konuşan kişileri hoca diye yüceltmeye ve hava basmaya devam edebilirsiniz. Sizin düşünceniz size göre doğru olabilir fakat bana göre kısacası yazdığım şekilde, iyi forumlar.

    Bunlar karşılarındaki insanı ezmek için en çok da statülerini mevkilerini kulanmayı çok seviyorlar. Bilim adamı, sanatçı vs vs.
    Ahlak, adalet, saygı ve edep değerleri çürümüş insanlar eğitim ve statü yoluyla üstünlük taslamaya çalışıyor...
  • 18-05-2025, 17:12:16
    #90
    tryigitx adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Birini 'bilim insanı olarak görmemek' gibi kesin bir yargıya varırken, bu kanaatin hangi derinlikteki bir incelemeye dayandığı önemlidir. Acaba bu değerlendirmeniz, Şengör'ün sadece medyadaki anlık ve popüler yorumlarına mı dayanıyor? Yoksa, örneğin, uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış herhangi bir makalesini, kapsamlı jeoloji kitaplarından birini ya da bir üniversitede verdiği detaylı bir akademik dersi referans alarak mı bu sonuca ulaştınız? Zira bu ikisi arasındaki fark, bir izlenimle bir analiz arasındaki fark kadar büyüktür.

    Çoğu zaman, bu türden 'saygı duymama' veya 'görmeme' ifadeleri, kişinin üslubuna takılıp kalmaktan ve asıl entelektüel birikimi göz ardı etmekten kaynaklanır. Eğer değerlendirmeniz sadece ilkine dayanıyorsa, o zaman 'bilim insanı' kimliğini değil, sadece bir medya figürünü eleştirmiş oluyorsunuz ki bu da konuyu epey saptırır. Bu ayrımı yapabildiğinizi varsayıyorum, aksi takdirde tartışmanın pek bir zemini kalmıyor.

    Bir insanın düşüncelerini söyleme biçimine değil, başarılarına bakan bir insanım (özellikle yaşlıysa) ve bu cümlemfen yüceltmeyi çıkarmanızı gerçekten garip. Ayrın yapmayı biliyor musunuz? Bir insanı eleştirirken başarılarını niye içine katıyorsunuz?

    Bunu tüm yorum yapanlara söylüyorum:
    Görüyorum ki, bir kişinin üslubu veya bazı fikirleri sizinle örtüşmediğinde, o kişinin alanındaki somut başarılarını ve liyakatini tamamen göz ardı etme eğilimindesiniz. Bu, 'ya hep ya hiç' tarzı bir yaklaşım değil midir? Bilimsel veya entelektüel bir değerlendirme yaparken, kişisel beğenilerimizin ötesine geçip objektif başarıları takdir edebilmek, sanırım daha sağlıklı bir bakış açısı sunar. Aksi takdirde, sadece kendi yankı odamızda bize benzeyenleri onaylamış oluruz ki bu da pek geliştirici sayılmaz.
    Çünkü bakış açımızdaki öncelik maneviyat. Bir insan sizin ailenize zarar verse veya hakaret etse ona savgı ve sevgi göstermek istemezsiniz. Bu şahsiyet kamyon yüküyle kitap yazmış, çalışma yapmış biri olsada bu böyledir. İnsanlara hakaret edip, aşağılayıp, küşümseyen bir kişin yaptığı şeyleri aynı şekilde küçümsüyor ve yok sayıyoruz. Aynı size bi tokat atana siz de bir tokat atma meşru müdafaha hakkına sahip olduğunuz gibi. Bir şahsiyet bilmediği bir alanda fütursuzca sallıyor ve kimse çıkıp demiyor bu adam kendi alanı dışında konuşuyor. Allame olsa bilmediğinin cahilidir.