Buna esnaflık mı denir?

Herkese iyi forumlar, deprem bölgesinde bir ilçedeyim. Burada depremden önce en kralından ev taş çatlasın 1200 lira falandı. Depremden sonra kırık dökük 2+1 evler bile 9 bin liradan kiraya verilmeye başlandı. Gün geçmiyor ki kiralarda absürt sayılar görmeyelim. Burada müstakil dubleks bir ev vardı gezdik gördük ev sahibi ile konuştuk 15 bin liraya bırakırım dedi. Biz tutmamaya karar vermiştik. O sırada neredeyse aynı büyüklükte başka bir müstakil dubleks ilanı bir emlakçı tarafından 25 bin liraya ilana koyulmuş. Biz tutmayınca 15 binlik dubleksin sahibi il dışına gideceği için emlakçıya vermiş. O emlakçı da diğer ilanı örnek göstererek 25 bin liraya ilanı koymuş. Şimdi kalıbımı basarım ki 2 dubleksin de böyle gelişmemiş bir ilçede 15 bin lira bile etmeyeceğini biliyorum. Emlakçılar birbirine baka baka fiyatları yükseltiyor. Olduğum ilçede yıkılan bina sayısı az ama depremden sonra sağlam diyebileceiğiniz 5 tane bina çıkmaz. Bunca yaşanmışlığa rağmen bu insanlara yapılan vicdansızlık değil midir? Tamam emlakçı da para kazanacak işini hakkıyla yapana asla sözümüz yok ama 15 bin liraya kiraya verilecek evi diğer emlakçı 25 bine koyuyor diye 25 bin lira ilana koymak nedir? Bu sadece bizzat benim yaşadığım bir örnek. Daha nice şeyler var da anlatmaya çalışsak vaktimiz yetmez. Nereye doğru gidiyoruz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Buda en çok hatay bölgesinde var hocam ne yazık ki maalesef.

Adana'nın en elit semtinde maksimum oda en güzel evi 7K idi depremden önce. Şuan en kötü ev 15K dan başlıyor. Burada da durum aynı

Bunların tek açıklaması vicdansızlık gibi geliyor hocam başka türlü aklım almıyor çünkü

anadolu irfanı.

Zamanında bir yazı görmüştüm forumdan bir arkadaş yazmış hatta kaydetmiştim yazıyı @maxiimuss; olması lazım nicki. Nokta atışı bir yorum daha fazla söylencel birşey yok

Ahlaksızlık

Türkiye haritasını açın, herhangi bir yerde ev bakın. Yaptığım için söylüyorum;

Yolu dahi olmayan köydeki yıkık dökük kümes, 5000 TL.
Bilinmeyen bir köydeki yaşanabilecek ev 10000 TL - 12000 TL
12000 TL'lik ev için telefon açıyorsunuz, "abi o evi verdik, size şu evi öneririm, 25000 TL'ye ev sahibi hemen evet diyor." Bak öneren adamı ortadan ikiye yarıp açsan, 10 gram protein bulamazsın. Herkesin herkesi tokatladığı bir ortamda, siz sadece yiyeceğiniz tokatın boyutunu seçebiliyorsunuz. Yememe gibi bir opsiyon yok.

İstanbul'da ev kirasını uçurursun, bir nebze anlam verebilirim. Sence ayının bile yaşamayı tercih etmeyeceği bir lokasyonda birileri 12000 TL kazanıp, o evi öder mi? Düşününce imkansız, değil mi? İnsanların yeni zorlandığı bu standarta Türkiye çoktan evet dedi.

Bir köy buldum doğuda. Sırf araştırma amaçlı uğraştım. Köyde hiçbir şey yok. En yakın yerleşim yerine 300 TL verip gidiyorsun, 1 saat 45 dakika sürüyor. Köydeki ev kirası 9000 TL'den başlıyor. Evde doğalgaz bile yok.

Millet ekonomi diyince, dolar kuru düşünüyor. Halk dolar kuru düşündüğü için, dolar kurunu sabitleyip, daha derin çökerttiler ekonomiyi. Ekonomi, senin paranın sana ne getirebildiğidir. Doğudaki X şehrinin X köyü, şu anda yurt dışı metropol fiyatları ile yarışıyor. Yani, senin paran hiçbir şey almadığı gibi, turistin parası da bir şey almamaya başladı. Bu durumun yaşandığı ülkelerde genelde bir sonraki aşama, 1 kg tavuğa karşı, 1 kg para vermektir.

Türkiye'ye her geldiğimde, havalimanından taksiye bindiğim gibi dolandırıldığımı sanıyorum. Birkaç gün geçiyor, market fiyatlarını gördükten sonra anlamaya çalışıyorum. Türkiye'deki fiyatlara şok olmak için, yurt dışında geçirmeniz gereken süre, 180 gündür. 180 günde fiyat değişiminin insan hayatındaki şok edici etkisini hissedebileceğiniz ülke sayısı, 247 ülke üzerinden hesaplarsanız, 35'tir. Biz, ilk 20 ekonomiye oynayıp, yerkürede bağımsızlığını alamamış 52 ülke ile yarışıyoruz. Ne kadar çirkin bir durum değil mi?

Bak size kirasını bildiğim bir evden yıl bazında örnek vereyim;
2021 Maltepe - 1500 TL
2022 Maltepe - 3500 TL
2023 Maltepe - 7000 TL
2024 Maltepe - 17500 TL

Son kira artışındaki ev sahibinin sözünü birebir iletiyorum. "Ertesi gün çıkartırım size uygun değilse, her tarafım savcı dolu".
Dava, şikayet, arabulucu, hiçbir şey çözüm değil. 5 TL'ye aldığınız 1 kutu tiner ile, gerçi şu anda 125 TL oldu, en fazla üzerine tinerci salarsınız.

Kısaca, o evlerin fiyatlarının o şekilde çıkmasının, ülke ekonomisinin bu kadar çökmesinin birincil nedeni, ahlak ya da çakallık değil, cehalettir. Sadece cahil toplumlar kendilerini bu seviyeye düşürür ve çok iyi bir seviyede olduğunun hayalini yaşarlar.

Benzer duruma bizzat şahit oldum , hatta konu açmıştım.
Bu ülkede emlakçılar kontrol altına alınmalı. Bunlar esnaf değil, Bunlar vatandaşın cebine göz diken vasıfsız simsar insanlar.

https://www.r10.net/off-topic/4011155-piyasayi-artiran-firsatci-emlakcilar.html