Memuriyet mi? Freelance mi? Her ikisi de mi?

LÜTFEN HEM ANKETİ OYLAYIN HEM DE KONUYA YORUMUNUZU BELİRTİN.

Merhaba arkadaşlar,

Sizinle ayrıntılı bir konu paylaşmaya çalışacağım. Elimden geldiğince konuyu detaylı hazırlayıp açmaya gayret göstereceğim ancak yine de bilgi eklemesi yapıp uzun uzun argümanlar yazmak isteyen, deneyimlerini paylaşmak isteyen, tecrübelerini kaleme dökmek isteyen arkadaşlarımızın her bir mesajını kelime kelime okuyacağımdan şüpheniz olmasın. Gelin ezberden cümleler yerine hayata dair deneyimlerimizle burada güzel bir konu oluşturalım.

---

https://www.r10.net/proje-gelistirme...urmaliyiz.html

Öncelikle şu konuyu ve @imparator; hocamızın aşağıda alıntıladığım mesajını ilham alarak böyle bir konu açma fikri doğdu ancak kendim de bir şeyler katıp ekleyeceğim. Tabii ki kendisi hem yaşça hem de ticari deneyimi ve iş hayatı bakımından abim sayılır ancak ben de hatrı sayılır bir hayat tecrübesi kazandığıma inanıyorum.

2013 yılında açılan konuya geçtiğimiz günlerde konu sahibi @imparator hocamız tarafından eklenen son mesaj bu şekildedir.

---

Şimdi gelelim konuya;
Yukarıdaki konu başlığında daraltılan reel sektör işini ben biraz daha “memuriyet” perspektifinden ele alacağım.

İnsanlar neden memur olmak istiyor ya da garantici zihniyete sahip aileler neden çocuklarının memur olmalarını istiyor? (düz memuriyet veya meslek sahibi olarak ayırt etmeksizin; 657'ye tabilikten ele alacağım);

• Düzenli maaş
• Garanti iş
• Toplum nezdinde saygınlık
• Geleceğe dönük yatırımlar yapabilme, emeklilik garantisi
• Sigorta vs.
• Sağlık güvencesi
• Olağanüstülüklerde (örneğin geçirmekte olduğumuz koronavirüs süreci) en ballı iş kollarından biridir çünkü iş olsa da olmasa da maaşını alırsın

vs. şeklinde sıralayabiliriz.

Peki freelancerlığın avantajları nelerdir?

• Saat kurma zorunluluğundan müstesnalık
• Serbest çalışma saatleri
• Emir almazsın.
• Kimse giyimine kuşamına karışamaz. Müşterilerine karşı olan sorumluluğun yaptığın iş üzerindendir.
• Kimseye tahammül etmeye, diplomasiyle uğraşmana mecbur değilsindir.
• Zihniyetin körelmez.
• Kazancın piyasalara, mesleki yeterliliğine, sektörüne, ülke ve dünya şartlarına göre değişkenlik gösterir. Garantin yoktur. Sabah istediğin saatte uyanacağını söylersin ama elinde hiç iş yoksa kendini nasıl çevireceğini "kara kara" düşünmek zorunda da kalabilirsin.
• Hele evliliğin, çoluğun çocuğun varsa durum daha sakat (neyse ki bende onlar yok).

Peki her ikisi de aynı anda gider mi?

• Gitmez. Memuriyette zaten bütün gün mesain ilgili kurumda geçiyor. Köreliyorsun. Yukarıda imparator hocamızın açtığı reel sektörle ilgili iş edinme isteği ve planlarının sonucundaki pişmanlığını içeren mesajını hem konu linkiyle hem de mesajı alıntılayarak ekledim. Gündüz işyerinde memur, akşam evinde freelancer olarak götürebilmek çok zor.

---

Kendimce durum tanılarını koyduktan sonra biraz kendimden bahsetmek istiyorum. Yirmili yaşlarımın ortalarındayım. Bu zamana kadar mesaili çalışmadım. Freelancer olarak çok iyi gelirler elde ettiğim zamanlar oldu. Bu gelirleri nasıl sağladın dersen SEO ve siber güvenlik alanında yaptığım çalışmalardan kazandım. Ancak beni en iyi buradakiler anlar, bazen piyasalar durgunlaşıyor ve yapacak iş bulamıyorsun. Ya da piyasalar ölmese bile öyle bir isteksizlik bedenine, ruhuna tesir ediyor ki Notepad++'i açıp sadece <?php yazıp bırakıyorsun, Kali Linux'a lanet ediyorsun, Google Webmasters Tools görmek istemiyorsun. Her şeyi salıp internette sörf yapmaya başlıyorsun. Onu geçtim psikolojik şeyleri aşsan belli yerden sonra gecen, gündüzün belli olmuyor. Ben artık sabahın 6'sında yatmayı kronikleştirmiş bir haldeydim. Alkol desen var. Derken memur bir ailenin çocuğu olarak çevreden gelen ne iş yapıyorsun? veya aileme sorulan oğlun ne iş yapıyor? sorusuna ethical hacker diyecek halleri yoktu.

Üniversite mezunu olarak son bir asılayım dedim ve sınav iyi geçti derken memuriyete atandım. Şu an kamuda çalışıyorum, henüz asaletim tasdik olmadı; aday memur statüsündeyim. Belki birçok kişinin hayalidir aldığım maaşı almak ya da olduğum pozisyonda olmak, düzenli bir gelir sahibi olmak vs. ancak her zaman bana “kendini tanımla” deseler Charles Bukowski'den şu alıntıyla cevap veririm;

Hal böyleyken bu şekilde mutlu bir yaşam sürmem beklenemez, ben de kendimden beklemiyorum zaten. Ben öyle oturup para biriktirerek ev, araba alacak adam değilim. Ben cebindeki son parayla içen, acıkınca karnını doyurup bir daha acıkana kadar acıkacağını düşünmeyen bir adamım ve ömrümü böyle körelerek çürütecek olmanın verdiği kaygı kadar beni kaygılandıran hiçbir anksiyetim olmadı, bu yaşıma kadar.

---

Bir yandan da şunu düşünüyorum, kendi planlamamı ve altyapımı hazırlamadan bir gün istifa etsem ne yaparım? Yine eskiye dönerim. Eskiye dönsem mutlu olur muyum? Açıkçası son zamanlarda da işsizlikten bunalmış vaziyetteydim. Kafamda bir sürü internet projesi vardı ama parasızlıktan hiçbirine yatırım yapamıyordum. Baba parası da yiyebilecek bir insan değilim. Hiç değilse en azından diyorum biraz projelerim için kendimi toparlayıp, ondan sonra tekrar durum değerlendirmesi yaparak yoluma bakayım. Ama iki şeyi de aynı anda yürütme meselesi yukarıda konusunu koyduğum ve mesajını alıntıladığım @imparator hocamızın serzenişine çıktığı için iki ucu b*klu değnek..

---

Konuya yorumlarınızı bekliyorum. Sonlara doğru biraz içimi dökmüş olsam da konuyu kendi tekelimde değil, genel bir konu olarak açıyorum.

• Hayalinizdeki hayatı mı yaşıyorsunuz?
• Ne olmak isterdiniz? Ne oldunuz?
• İnsan kendini bilirse, planlarını buna göre yaparsa sistem içerisinde körelip memur kafasına evrilir mi? Yoksa uygun zamanı beklemek de bir nevi kendini kandırmak ve garanticilik midir?
• Bu piyasada herkes empati kurup arkadaşlarım, dostlarım edindiğim duruma karşı mutluluğunu ve sevincini paylaşıyor. Oysa belki de benim yerimde olmak istemezlerdi. Ya da isterlerdi. Siz ne düşünüyorsunuz?

Vakit ayırıp okuduğunuz, yine zaman ayırıp anketi oyladığınız ve yorumladığınız için teşekkür ederim.

Duzenli maas her zaman iyidir. En azindan her durumda bir dayanaginiz olur. Yaninda ek is yaparsaniz daha rahat yasarsiniz. iyi bir meslek sahibi deilseniz tek maasla gecinmek kolay deil sonucta.

Yorumunuz için teşekkür ederim. Geçimden öte; mutluluğun ve huzurun da peşindeyim.

Her ikisini ilerletmek sana ne tür bir zararı olabilir ki ? özel bir şirkette sevkiyat ve kantar memuruyum aynı zamanda bir kaç köklü firmaya yazılım desteği veriyorum, akabinde bunların ikiside bana fayda sağlıyor asıl soru şu olmalı.


YAŞAMAK MI ? KALİTELİ YAŞAMAK MI ?

3.500₺ maaş alıp ayda 2-3 evden keyifle freelancer işlere koşsan neren ağrır ?

Bazı şeyleri iyi düşünmek gerekiyor açıkçası.

• Hayalinizdeki hayatı mı yaşıyorsunuz?
  3 Ay önce verdiğim bir kararla artık istediğim işi evimde ailemle yapıyorum. Lise mezunuyum ve 2 yılı aşkın süredir reklam ajansında grafiker olarak komik bir rakamla grafikerlik yapıyordum. Aynı anda da aldığım ufak tefek işlerle harçlık kazanıyordum. 3 ay önce kızım dünyaya geldi ve artık yapmam gerektiğini anladım. Kendi firmamı kurdum ve artık evimde kızımı sevip, ailemle vakit geçirip, eşime yardım ederek hem işimi yapıyor hemde kazanıyorum. Bazen daha fazla yorucu olabiliyor kimse kolay olduğunu düşünmesin ama aile olduğumu hissediyorum artık. En güzelide kızımın büyürken her halini gözlerimin önünde görüyorum. Hayalimdeki mesleği yapıyorum.
• Ne olmak isterdiniz? Ne oldunuz?
  Valla en son evde ufak tefek grafik çalışmaları yapıyor ve sosyal medya ile ilgili işler yapıyordum. Evlenmeden önce işsiz damat mı olur dendi reklam ajansında grafiker oldum yanlışlıkla. Sevdim ve kendimi geliştirdim. Düz lise mezunuyum. ( Liseden sonra aileme bakmak durumunda olduğum için okuma imkanım olmadı ilerde inşallah.)

• İnsan kendini bilirse, planlarını buna göre yaparsa sistem içerisinde körelip memur kafasına evrilir mi? Yoksa uygun zamanı beklemek de bir nevi kendini kandırmak ve garanticilik midir?
  Kimsenin sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Hayatı siyah yada beyaz görür insanlar oysa arasında yüz binlerce gri tonu var. Evlenmeyi düşünüyorsanız ve aile olmak istiyorsanız bunu evlenmeden yapın derim. Benim için hayatımda yaptığım en riskli kararlardan biri oldu.
• Bu piyasada herkes empati kurup arkadaşlarım, dostlarım edindiğim duruma karşı mutluluğunu ve sevincini paylaşıyor. Oysa belki de benim yerimde olmak istemezlerdi. Ya da isterlerdi. Siz ne düşünüyorsunuz?
  Şahsi fikrime göre bunun kararını kendin vermelisin. Şuanda bu kadar uzun bir konu açabiliyorsan belki de çoktan verdin. Okuduğuma göre kaybedecek memurluk haricinde hiçbir şey yok önünde. Bana kalırsa ilk kaybetmen gereken şey bunlardan önce alkol alışkanlığın olmalı. Tekirdağlıyım hiçbir yararını görmedim 20 yıl boyunca.
  
  Yazdıklarımda hata varsa kusura bakmayın. Hayırlı geceler.

Hocam selamlar öncelikle. Neredeyse birebir aynı endişeleri yaşıyorum şu süreçte.
Öncelikle bu noktada bence çalıştığınız alanın da önemi var, sizin ilgileriniz ile ne kadar ilgili, orada tam zamanlı olarak bulunmak sizi süreç içinde köreltir mi köreltmez mi sorusunun tek yanıtı sanıyorum yapıyor olduğunuz işin ilgi alanlarınız ile ne kadar kesişiyor olduğu. Eğer ilgi alanınız ile hiç kesişmiyor ise orada bulunmayı sürdürmek başlı başına anlamsız bir eylem.
Öte yandan freelance olarak yaptığınız işlerin sizin yaşamınızı ne düzeyde etkilediği konusu var. Yapıyor olduğunuz işten kazanıyor olduğunuz para gereksinimlerinizi karşılamaya yeterli mi, ya da gelecekte yeterli olacak mı? Öte yandan freelance iş yapma durumunu günlük yaşamınızın bir parçası haline getirmek istiyor musunuz sorusu var. (Uyku, verimsizlik, olası sorunlarda güvencesizlik vs.)
Benim bu süreçte kurguladığım yol ise memuriyet ile işimi sürdürürken vaktimi verimli kullanabileceğim ve mümkünse sektörüm ile ilgili güçlü ve pasif gelir elde edeceğim bir proje yapmak. Öğretmenlikten elde ettiğim gelirin bir kısmını uzun vadede projenin sürdürülmesinde kullanabilirim diye düşünüyorum.
Sorunun analiz edilecek çok boyutu var bana kalırsa, bu başlık güzel olmuş. Sanıyorum uzun uzun irdeleyebiliriz.

Yapabiliyorsanız tabi ki ikisi de derim fakat düzenli maaş almak iyidir.

İnternet sektörü ile tanışmam 19 yaşında olmuştur. ( 2009 yılları ) O zamanlar yazdığımız "internetten para kazanma" araması sonucu "tıklayarak para kazanma" makalelerinin çıktığı zamanlardı. Bilenler bilir. Xticaret, xproje, goomass felan. Ey gidi günler O zamanlar bu akımdan olumsuz sonuç ile çıkan binlerce insan oldu. Binlerce sayısını gelişi güzel yazmadım. Bu sistemler o denli kişileri bünyelerine kattılar. Tabi ki hal böyle olunca bu sayıdaki kişilerin çoğu nalet edip internet işlerini bıraktılar. Ama benim o dönem de yaşadıklarımdan daha çok gördüklerim beni etkiledi. Ya dedim, demek ki böyle şeyler varmış. Verilen bilgi kısıtlı ama bir ışık gösteriyor. O süreçten bu sürece kadar çok konuda geliştirdim kendimi. 2009-2017 arası internet işlerini bırakmadım ama pasif oldum. İşte sizin de dediğiniz gibi parasal konular, maneviyat derken bir türlü atlayamadım. Ama dediğim gibi sürekli araştırdım.

2017 yılında r10 üzerinden bir kişinin web satışı eğitimi vardı. Aslında güzel bir eğitimdi ama makale üretmem gerekiyordu. Çalışıyordum bir yandan ki şantiye işi. Gecelere kadar çalışılırdı. Benim daha hızlı kazanmam gerekiyordu. Bu hız faktörü çok tehlikelidir. Ama çok hızlı tecrübe yaptırır kişiye. İsyan etmeden durmayı başarabilirseniz

İşte yine o yıl youtube üzerinden para kazanmak için bir atılım yaptım. Dediğim yıl artık youtube işlerinin bittiği yılmış. Oda bana tesadüf vurdu. Onun öncesinde millet çuvalla getirilmiş. Ben başladım youtube'a. Günlük yaklaşık 1000 TL kazanca kadar yükseldim. İşte youtube güncellemesi felan derken ödeme almamıza 10 dakika kala hesaplarımız kapandı. Bilenler bilir. Yaklaşık bi 7-8K TL paramı alamamıştım. Üzüldüm mü, evet bir burukluk oldu Ama yıkılmadım.

2018 yılının ocak ayında bir satış ortaklığı firmasını keşfettim. Dedim ya sürekli arıyorum ya da aranıyorum O firma üzerinden bir Rus seyahat sigortası işleten firmanın reklamlarını yapmaya başladım. Firmaya 5 ayda yaklaşık bi 160 bin TL ciro yaptırdım. Bu paranın %12 kadarı benim oldu. Tabi bunları yapmadan önce Google ads öğrendim. Yani reklamlarımı google ads ile çıktım. Derken kazandıran anahtar kelimeye firma yasak getirince o kazancım da 160 bin TL cirodan aldığımla bitti. Harika bir para gelebilir ama o zamanlar mevcut çalıştığım işimde de maaşım doğru dürüst yatmazdı. Yani gelen de gitti. Bu serüvenin başında da meteliksiz çıktım ama çok şükür ki google ads öğrendim. Yani bir kar aramak gerektiğnini düşünüyorum.

2018 Aralık ayında shopify dropshipping keşfettim. Nedir ne değildir derken aldım eğitim de gösterilen kısmi bilgilerden daha çok kendi kendime geliştirmem gerektiğini görüp bu işe de girdim. Bu iş genellikle facebook ads ile dönüyor. O zamanlar toy olduğumuz için bir ürün bulup dümdüz reklamını çıktım. 5 günde 17 satış elde ettim. Şans dersiniz ama inanın işten gelirdim gecelere kadar. Sabahta işe uykusuz bu şekilde 1 hafta yaptım bu şekilde. Sonuç olarak böyle bir satış elde ettim. Diyeceksin o zaman hani bunun toyluğu. O zamanlar şuan ki aklım olsaydı o 17 satışı katlayabilirdim. Ama ne olursa olsun yine maddiyata takıldım bu yüzden reklamlarımı kapatmak zorunda kaldım. Sonradan açayım dedim ama data zaman aşımına uğradığı için verim kaybolmuştu. Tabi bunları yaşayarak öreğniyorum. Ben bu sırada tabi ki özellikle facebook konusunda geliştirdim kendimi. Çokta ürün satışı elde ettim. Birçok kişiye de bu konuda rehber oldum, beraber projeler yaptık ama o eşik kısmı diyoruz ya bir türlü aşamadım onu. Bu sırada farklı sektörleri de araştırıyorum. Gittigidiyor üzerinden mağaza açıp ürün ekledim. Hatta 1 de satış yaptım ama sürdüremedim onu da.

2020 Haziran ayı ve ben hala daha dropshipping eteklerindeyim. Çok tecrübeler yaşadım. Çok kaybettim ama hiç pes etmeyi düşünmedim. Düşünmeyecem de. Uğraşmaya, savaşmaya devam edecem.

Biraz uzun oldu kusura bakmayın. Aslında yazmadığım çok şeyler var. Maddiyat ciddi anlam da yaralamıştır beni. Ama mesele da bu. Düşünüyorum da, yeterli düzey de param olsaydı bu kadar savaşır mıydım? Hani 4. Murat demiş ya, "Bağdat'ı almaya çalışmak bağdat'ın kendinden daha mı güzeldi ne" diye. Bu sözün duygusunu hissetmek var ya. Asıl mesele bu
---------------------------------------------

• Hayalinizdeki hayatı mı yaşıyorsunuz? - Bu kadar yazdık. Hayalindeki hayatı yaşayan adam bu kadar yazmaz herhalde
• Ne olmak isterdiniz? Ne oldunuz? - Yazılım müh hayalimdir. Hatta bunun için 2009 yılında malezya'ya bile gidecektim ama amcamın vefatı sonucu maalesef bu hayalim gerçekleşmedi. Keşke amcam sağ olsaydı da yine gerçekleşmeseydi ama takdir. İnşaat teknikeri oldum bende. Bizim ata mesleğidir.
• İnsan kendini bilirse, planlarını buna göre yaparsa sistem içerisinde körelip memur kafasına evrilir mi? Yoksa uygun zamanı beklemek de bir nevi kendini kandırmak ve garanticilik midir? - Bu soru sanki bize sorulmuş bir soru değil gibi sadece. İnsan kendisini bildiği vakit körelme gibi bir durumu olmayacaktır. Ne kadar olumsuzluk yaşarsan yaşa. Benim 25 bin kapasiteli çiftliğim 10 yıldır kapalı mahkeme dolayısıyla. Kaybım milyonları geçti. Ne yapayım. Körelteyim mi kendimi. İnsan pes etmediği müddetçe başarılıdır. Bence sizde kendini körelmiş hissetmeyin. Bu sözü kendinize söylemeniz bile yenilgiyi kabul etmeniz anlamı taşır. "Artık daha yapamam" yerine harekete geçirici "ne yapmalıyım" sorusunu sorun. Beklediğiniz müddetçe soğursunuz. Bekleyen beyin kuruntu yapar. En sonunda mevcut yeteneğiniz konusunda "en beceriksiz insan" ünvanını kabul etmiş olursunuz. Neyi bekliyorsunuz ?
• Bu piyasada herkes empati kurup arkadaşlarım, dostlarım edindiğim duruma karşı mutluluğunu ve sevincini paylaşıyor. Oysa belki de benim yerimde olmak istemezlerdi. Ya da isterlerdi. Siz ne düşünüyorsunuz? - Bugün bir arkadaşımla telefondan konuştum. Oda online işler sebebiyle mevcut işinden istifa etti ve orta seviye bir araç aldı. Kendisi ayrıca evlidir. Arkadaşları şaka maksatlı şey demiş. "Kaç bilezik bozdurup da aldın bunu." Şimdi kendisini bildiğim için ve oda kendisini bildiği için birşey dememiş. Halbuki sabahladığı günlerini anlatabilse ki bunları asla anlatamazsınız ya da anlatmamalısınız. Bu yüzden bu söylediklerine karşılık cevap yazmamış. Ukalaca bir durum bu yapılan.
  
  İnsanların size ne söylediğini ilgilendirmediği ortamlar da bulunun. Seo işimi yapıyorsunuz. Bu konuda kişi ve kişiler bulun. Seminerlere gidin. Yani yeteneği olduğunuz evreni terk etmeyin. Yazdıklarınızdan ben bunu gördüm. Evreni terk ederseniz, üşürsünüz Bu olduğu vakit başardıklarınızı sizi anlayamayacak kişilere anlatmak zorunda kalırsınız ve hepsi birer kafanızda hikaye olarak kalır. Yılmamanız gerekiyor. Yeni fırsatlar arayın. İyi kazandığınız dönem de aktif bir yatırım oluşturabilseydiniz belki de burada farklı bir konudan bahsediyor olacaktık. Birden fazla sizin için çalışan bir sistem. Aslında hepimiz bunu yapmamız gerekiyor.
  
  Ne olursa olsun. O başarısızlığın getirdiği buhrana kapılmamamız gerekiyor. Pes etmeden emek vermeliyiz.
  
  Başarınıza..
  
  Asıl soruya cevap vermedim Ankette freelancer dedim ben. Ama birden fazla aktif iş modeli oluşturduğunuz vakit bu seçenek. Tek bir model her zaman risklidir. İş yaşamı da aslında böyledir. Ama iş yaşamı tek buna bağlı yaşamak için çok yersiz bir seçenek. Ben şahsen mevcut işim üzerinden geçinebildiğimi söyleyemem. Maaşların aksaması mı dersin, iş yerinde yaşadıkların olumsuzklar mı dersin. Birçok seçenek var. O yüzden girişimcilik yapıp aktif iş modelleri üretmemiz gerekiyor.

Bi söz vardı ; Hayaller cesaretlerin eseridir.
İyi forumlar 😊