• 04-03-2024, 01:40:20
    #1
    Merhaba, öncelikle anlatacağım olayı kendim yaşadığım için bir özeleştiri mantığında değerlendirebilirsiniz. Yani bunu dememde ki sebep burada ki olayı kimse bir art niyet olarak görmemeli veya ayrıştırma olarak değerlendirmemeli; çünkü bu durumu kendi hayatımdan atıf yaparak anlatıyorum ki burada yorum ve takdir sizlerin olacaktır.

    Olay ortalama 3 sene kadar öncesinde oldu. Büyük bir ayakkabı firmasının Outlet bölümü sorumlusuydum ve burada Müdür, Müdür Yardımcısı ve Kat Şefleri ile aram oldukça iyiydi. Bu bilgileri yazının en başında belirtme sebebim ise işe olan yetkinliğim, tecrübem, faydalarım ve avantajlarımın hiçe sayılmış olmasıydı. İş sürecinde oldukça zorlu mesailer herkesin başından geçmiştir bunu herkes deneyimleyip görmüş ve tecrübe etmiştir diyerekten doğrudan olaya giriş yapayım. 3 sene kadar öncesinde büyük bir mağazanın Outlet katında sorumluydum, ben dahil outlet bölümünde 3 kişi vardı ve yetişmek oldukça zorlu bir süreç oluyordu. Zaten çalışma arkadaşlarımız öğrenci, part time ya da geçici arkadaşlar olduğu için iş yoğunluğuma bir hayli zorluklar katıyordu. Buda yetmezmiş gibi katımda sorumlu olduğum için tüm iş sorumluluğunu benim devralmam ve yönetmem gerekiyordu. Aslında her şey güzel gidiyor ve iş sürecini pozitif yönde ilerletiyordum.

    Lakin bazen insanları dıştan yargılamak, iç alemini bilmeden kendi kafanızda hüküm verme olayı yüzünden başıma bir ton olay geldi. Bulunduğumuz dönem içerisindeyken bölge sorumluları bizim mağazamızda toplantı yapacak ve buda yetmezmiş gibi benim katımda yapacaklardı. Bende bu durumu bildiğim için iş yoğunluğunu arttırarak her türlü sorunu aştım ancak sadece bir öngörü olarak bunu belirtiyorum ki Bölge Sorumlularının amiri olan kişi benim katıma geldiğimde beni görünce tanışma faslı yaşandı lakin bu durumu hiç bir şekilde karşı tarafta olumlu göremedim çünkü soğuk, itici ve sanırım benden hoşlanmamış birisiydi. Toplantı yapıldı arkasından 2-3 günlük süreçte Müdürlerin bana olan baskısı artmaya başladı hem de durduk yere, anlam veremeden işe odaklansam da aklımda deli sorular misali sürekli bu konuyu düşünüyordum. Bir zaman sonra mağazamızda ki Müdür değişimi oldu, eski giden müdür bana göre samimi birisiydi yani işini doğru yaparsan onun gözünde iyisin kısacası. Ancak yeni gelen müdür ise işi doğruda yapsan, en iyisini de yapsan herkse mobbing uyguluyordu.

    Tam da bu yeni müdür gelme olayı sırasında müdür yardımcısı da başka mağazaya geçmek zorunda kaldı. Sanki her şey organize olmuş gibi benim aleyhime işliyordu. Bu süreçte bizim çalışma arkadaşlarımızın büyük kısmı bayan olduğu için ürün açma, sevkiyat, mağaza düzeni ve sorumluluğu doğal olarak ben ve bir erkek arkadaş şeklinde yönetiyorduk. İnanır mısınız bilmiyorum da alenen bizi işten çıkartmaya zorlanmak için herkes bir araya gelmiş gibiydi. O kadar sevkiyat gelmeye başladı, o kadar çok gereksiz iş yükü olmaya başladı ve benim katımda ki yoğunluk tüm mağazanın %80'i yaparken benim katımdaki erkek çalışanların hepsini birden diğer katlara aldılar ve sebep söylenmeden. Bu durumda benim katımda sadece ben ve bir bayan arkadaş kalmıştık. Ancak diğer arkadaş ne kadar iş konusunda iyi de olsa doğal olarak güç ve performans konusunda aynı seviye olmadığımız için hayli büyük iş bana düşüyor ve sorunlar yaşıyorduk. Bu süreçte gelen ürünleri en alt kattan asansör olmadan en üst kata taşıma yapmamız gerekiyordu ve bunların hepsini ben yapıyordum. 100-150 kiloluk kolileri günde 20-25 tane olacak şekilde tek başıma yukarı kata taşıyordum; bildiğiniz hamala dönmüştüm.

    Bahsettiğim benim katımda olan bayan arkadaş ise artık o kadar işi umursamaz hale gelmişti ki ben en alt kattan 100 kiloluk koli getiriyorum yukarıya, ancak arkadaş ise tenezzül edip sadece kapıdan içeriye koliyi almaya dahi eriniyordu. Bu şekilde devam ederken 1 gün 10 tane kadar koliyi getirince baktım ki kolileri birisi içeri almış bende dedim ki "Ooo, iyi sonunda iş aşkı tuttu yardımcı olacak sanırım..." gibisinden sevindim. Lakin baktım 10 dakika sonra müdür beni ve diğer bayan arkadaşı odasına çağırdı. Gittik beraber aşağıya Müdür odasında kimse yok sadece üçümüz varız ve ne dese beğenirsiniz; meğer kolileri içeriye Müdür almış ve bu durumun tekrarlanmamasını bizden kibarca rica etti. Ben işe ne olduğundan haberim yok, sanıyorum ki kolileri içeriye arkadaş aldı ve yardımcı oldu. Bende biraz sinirlendim doğal olarak ve dedim ki "Ben ağır kolileri 3 kat aşağıdan yukarıya taşıyorum bir zahmet arkadaşta içeriye alsın, kimseden yardım istemiyorum. Herkes para alıyor sonuçta emek sarf ediyor ancak ben 3 kat taşıyorum kimseye sitem etmiyor ya da minnet etmiyorum arkadaşta aynı şekilde biraz yardımcı olsun. Yapacağı sadece koliyi içeriye çekmek o kadar..." . Müdür bu lafımın üstüne dediği şeyle ikinci şoku yaşadım; "Aranızda ne var bilmiyorum ama ben mağazamda böyle şeyler istemiyorum" dedi. Burası çok imlalı oldu çünkü bizi sevgili filan zannediyormuş bas baya. Artık baktım bu konuşmanın içinden çıkılacak gibi değil bende bir şey demeden odadan çıktım gittim kendi katıma.

    Aradan 1 ay kadar vakit geçti sorunlar aynı devam ediyor, problemler ise katbekat artıyordu. En son bu süreçte olacak gibi değil birde ağırlık taşımaktan kasık fıtığı oldum ve eşya taşıyamaz hale geldim. Ürün taşımaya yine o halde devam ederken benim katımda, alt katta ve orta katta ki tüm bayanlar kakara muhabbet ederken gördük birçok kez artık bu durum bu şekilde olacak gibi değil diyerekten sitem ediyordum ki, 1 ayın sonunda işte Müdür ile tartışma yaşadık; ben haklı olmama rağmen bana hâlen mobbing yapıldığını dile getirdim. Sorunları çözebilecek varsa onu benim yerime alın ben yatayım bu bayan arkadaşlar gibi diyerekten tartışma uzadı ve en son istifa muhabbeti başımıza geldi. Tüm olayın sorunu eşit ve adil olmayan iş düzeniydi. Kendimizi hırpalayarak geldiğim kat sorumluluğundan 1 günde 4-5 tane bayan çalışan ve müdürün afrası tafrası yüzünden silip atmak zorunda kaldık.

    Şimdi bu konuyu okuyan arkadaşlar okudularsa yorum sizlerin benim emeklerimin hesabına dayanarak mobbing, iftira ve yetmezmiş gibi birde sevgili filan saçma sapan muhabbetler ile haysiyet ile oynama bunları göz önüne alırsak İş Hayatında Herkes Eşit midir?
  • 04-03-2024, 01:42:51
    #2
    backlinkmatik.com
    iş hayatında, hayatın her alanında oldugu gibi :
    1. herkes eşit, birileri daha çok eşit
    2. herkes acımasız
    3. sevgi, saygı vs. çıkarlar çatışana kadar
    4. acırsan, acınacak hale düşersin
    selamlar
  • 04-03-2024, 01:56:04
    #3
    Kravat silahtan tehlikelidir

    İş hayatında birinin işine ne kadar yarıyorsan o kadar sevilirsin ve eşit davranılır

    ben 21 yaşıma girmek üzereyim 5 yıldır turizm içindeyim her türlü insanı burada gördüm hala da sevmediğim iş arkaşlarımla iş yapıyoruz
  • 04-03-2024, 01:57:32
    #4
    Osmanlihitafi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Merhaba, öncelikle anlatacağım olayı kendim yaşadığım için bir özeleştiri mantığında değerlendirebilirsiniz. Yani bunu dememde ki sebep burada ki olayı kimse bir art niyet olarak görmemeli veya ayrıştırma olarak değerlendirmemeli; çünkü bu durumu kendi hayatımdan atıf yaparak anlatıyorum ki burada yorum ve takdir sizlerin olacaktır.

    Olay ortalama 3 sene kadar öncesinde oldu. Büyük bir ayakkabı firmasının Outlet bölümü sorumlusuydum ve burada Müdür, Müdür Yardımcısı ve Kat Şefleri ile aram oldukça iyiydi. Bu bilgileri yazının en başında belirtme sebebim ise işe olan yetkinliğim, tecrübem, faydalarım ve avantajlarımın hiçe sayılmış olmasıydı. İş sürecinde oldukça zorlu mesailer herkesin başından geçmiştir bunu herkes deneyimleyip görmüş ve tecrübe etmiştir diyerekten doğrudan olaya giriş yapayım. 3 sene kadar öncesinde büyük bir mağazanın Outlet katında sorumluydum, ben dahil outlet bölümünde 3 kişi vardı ve yetişmek oldukça zorlu bir süreç oluyordu. Zaten çalışma arkadaşlarımız öğrenci, part time ya da geçici arkadaşlar olduğu için iş yoğunluğuma bir hayli zorluklar katıyordu. Buda yetmezmiş gibi katımda sorumlu olduğum için tüm iş sorumluluğunu benim devralmam ve yönetmem gerekiyordu. Aslında her şey güzel gidiyor ve iş sürecini pozitif yönde ilerletiyordum.

    Lakin bazen insanları dıştan yargılamak, iç alemini bilmeden kendi kafanızda hüküm verme olayı yüzünden başıma bir ton olay geldi. Bulunduğumuz dönem içerisindeyken bölge sorumluları bizim mağazamızda toplantı yapacak ve buda yetmezmiş gibi benim katımda yapacaklardı. Bende bu durumu bildiğim için iş yoğunluğunu arttırarak her türlü sorunu aştım ancak sadece bir öngörü olarak bunu belirtiyorum ki Bölge Sorumlularının amiri olan kişi benim katıma geldiğimde beni görünce tanışma faslı yaşandı lakin bu durumu hiç bir şekilde karşı tarafta olumlu göremedim çünkü soğuk, itici ve sanırım benden hoşlanmamış birisiydi. Toplantı yapıldı arkasından 2-3 günlük süreçte Müdürlerin bana olan baskısı artmaya başladı hem de durduk yere, anlam veremeden işe odaklansam da aklımda deli sorular misali sürekli bu konuyu düşünüyordum. Bir zaman sonra mağazamızda ki Müdür değişimi oldu, eski giden müdür bana göre samimi birisiydi yani işini doğru yaparsan onun gözünde iyisin kısacası. Ancak yeni gelen müdür ise işi doğruda yapsan, en iyisini de yapsan herkse mobbing uyguluyordu.

    Tam da bu yeni müdür gelme olayı sırasında müdür yardımcısı da başka mağazaya geçmek zorunda kaldı. Sanki her şey organize olmuş gibi benim aleyhime işliyordu. Bu süreçte bizim çalışma arkadaşlarımızın büyük kısmı bayan olduğu için ürün açma, sevkiyat, mağaza düzeni ve sorumluluğu doğal olarak ben ve bir erkek arkadaş şeklinde yönetiyorduk. İnanır mısınız bilmiyorum da alenen bizi işten çıkartmaya zorlanmak için herkes bir araya gelmiş gibiydi. O kadar sevkiyat gelmeye başladı, o kadar çok gereksiz iş yükü olmaya başladı ve benim katımda ki yoğunluk tüm mağazanın %80'i yaparken benim katımdaki erkek çalışanların hepsini birden diğer katlara aldılar ve sebep söylenmeden. Bu durumda benim katımda sadece ben ve bir bayan arkadaş kalmıştık. Ancak diğer arkadaş ne kadar iş konusunda iyi de olsa doğal olarak güç ve performans konusunda aynı seviye olmadığımız için hayli büyük iş bana düşüyor ve sorunlar yaşıyorduk. Bu süreçte gelen ürünleri en alt kattan asansör olmadan en üst kata taşıma yapmamız gerekiyordu ve bunların hepsini ben yapıyordum. 100-150 kiloluk kolileri günde 20-25 tane olacak şekilde tek başıma yukarı kata taşıyordum; bildiğiniz hamala dönmüştüm.

    Bahsettiğim benim katımda olan bayan arkadaş ise artık o kadar işi umursamaz hale gelmişti ki ben en alt kattan 100 kiloluk koli getiriyorum yukarıya, ancak arkadaş ise tenezzül edip sadece kapıdan içeriye koliyi almaya dahi eriniyordu. Bu şekilde devam ederken 1 gün 10 tane kadar koliyi getirince baktım ki kolileri birisi içeri almış bende dedim ki "Ooo, iyi sonunda iş aşkı tuttu yardımcı olacak sanırım..." gibisinden sevindim. Lakin baktım 10 dakika sonra müdür beni ve diğer bayan arkadaşı odasına çağırdı. Gittik beraber aşağıya Müdür odasında kimse yok sadece üçümüz varız ve ne dese beğenirsiniz; meğer kolileri içeriye Müdür almış ve bu durumun tekrarlanmamasını bizden kibarca rica etti. Ben işe ne olduğundan haberim yok, sanıyorum ki kolileri içeriye arkadaş aldı ve yardımcı oldu. Bende biraz sinirlendim doğal olarak ve dedim ki "Ben ağır kolileri 3 kat aşağıdan yukarıya taşıyorum bir zahmet arkadaşta içeriye alsın, kimseden yardım istemiyorum. Herkes para alıyor sonuçta emek sarf ediyor ancak ben 3 kat taşıyorum kimseye sitem etmiyor ya da minnet etmiyorum arkadaşta aynı şekilde biraz yardımcı olsun. Yapacağı sadece koliyi içeriye çekmek o kadar..." . Müdür bu lafımın üstüne dediği şeyle ikinci şoku yaşadım; "Aranızda ne var bilmiyorum ama ben mağazamda böyle şeyler istemiyorum" dedi. Burası çok imlalı oldu çünkü bizi sevgili filan zannediyormuş bas baya. Artık baktım bu konuşmanın içinden çıkılacak gibi değil bende bir şey demeden odadan çıktım gittim kendi katıma.

    Aradan 1 ay kadar vakit geçti sorunlar aynı devam ediyor, problemler ise katbekat artıyordu. En son bu süreçte olacak gibi değil birde ağırlık taşımaktan kasık fıtığı oldum ve eşya taşıyamaz hale geldim. Ürün taşımaya yine o halde devam ederken benim katımda, alt katta ve orta katta ki tüm bayanlar kakara muhabbet ederken gördük birçok kez artık bu durum bu şekilde olacak gibi değil diyerekten sitem ediyordum ki, 1 ayın sonunda işte Müdür ile tartışma yaşadık; ben haklı olmama rağmen bana hâlen mobbing yapıldığını dile getirdim. Sorunları çözebilecek varsa onu benim yerime alın ben yatayım bu bayan arkadaşlar gibi diyerekten tartışma uzadı ve en son istifa muhabbeti başımıza geldi. Tüm olayın sorunu eşit ve adil olmayan iş düzeniydi. Kendimizi hırpalayarak geldiğim kat sorumluluğundan 1 günde 4-5 tane bayan çalışan ve müdürün afrası tafrası yüzünden silip atmak zorunda kaldık.

    Şimdi bu konuyu okuyan arkadaşlar okudularsa yorum sizlerin benim emeklerimin hesabına dayanarak mobbing, iftira ve yetmezmiş gibi birde sevgili filan saçma sapan muhabbetler ile haysiyet ile oynama bunları göz önüne alırsak İş Hayatında Herkes Eşit midir?
    Biz bir aileyiz palavrası
  • 04-03-2024, 02:07:51
    #5
    Selam olsun,

    İş hayatı olarak sınırlandırmaya gerek yok eşitlik diye bir şeyin olması zaten saçma olurdu.
    Aslolan şey adalettir.

    Bir kadın ile bir erkeğin eşit şartlarda çalışması adil değildir.
    Tıpkı bir yazar ile bir manava size aynı kalem ve aynı kağıdı veriyorum eşit şartlardasınız diyerek bir konuda yazmalarını istemenin adil olmayacağı gibi.
    Sizin başınıza gelenleri okuduk ve haklısınız mobing gibi duruyor lakin insan kendi şartlarını biraz da kendi belirlemiyor mu?
    Yani ben kusursuzdum geri kalan herkes ve her şey yüzünden sorunlar yaşadım demek ve buna inanmak pek benlik değil.
  • 04-03-2024, 02:15:02
    #6
    Platin üye
    Osmanlihitafi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Merhaba, öncelikle anlatacağım olayı kendim yaşadığım için bir özeleştiri mantığında değerlendirebilirsiniz. Yani bunu dememde ki sebep burada ki olayı kimse bir art niyet olarak görmemeli veya ayrıştırma olarak değerlendirmemeli; çünkü bu durumu kendi hayatımdan atıf yaparak anlatıyorum ki burada yorum ve takdir sizlerin olacaktır.

    Olay ortalama 3 sene kadar öncesinde oldu. Büyük bir ayakkabı firmasının Outlet bölümü sorumlusuydum ve burada Müdür, Müdür Yardımcısı ve Kat Şefleri ile aram oldukça iyiydi. Bu bilgileri yazının en başında belirtme sebebim ise işe olan yetkinliğim, tecrübem, faydalarım ve avantajlarımın hiçe sayılmış olmasıydı. İş sürecinde oldukça zorlu mesailer herkesin başından geçmiştir bunu herkes deneyimleyip görmüş ve tecrübe etmiştir diyerekten doğrudan olaya giriş yapayım. 3 sene kadar öncesinde büyük bir mağazanın Outlet katında sorumluydum, ben dahil outlet bölümünde 3 kişi vardı ve yetişmek oldukça zorlu bir süreç oluyordu. Zaten çalışma arkadaşlarımız öğrenci, part time ya da geçici arkadaşlar olduğu için iş yoğunluğuma bir hayli zorluklar katıyordu. Buda yetmezmiş gibi katımda sorumlu olduğum için tüm iş sorumluluğunu benim devralmam ve yönetmem gerekiyordu. Aslında her şey güzel gidiyor ve iş sürecini pozitif yönde ilerletiyordum.

    Lakin bazen insanları dıştan yargılamak, iç alemini bilmeden kendi kafanızda hüküm verme olayı yüzünden başıma bir ton olay geldi. Bulunduğumuz dönem içerisindeyken bölge sorumluları bizim mağazamızda toplantı yapacak ve buda yetmezmiş gibi benim katımda yapacaklardı. Bende bu durumu bildiğim için iş yoğunluğunu arttırarak her türlü sorunu aştım ancak sadece bir öngörü olarak bunu belirtiyorum ki Bölge Sorumlularının amiri olan kişi benim katıma geldiğimde beni görünce tanışma faslı yaşandı lakin bu durumu hiç bir şekilde karşı tarafta olumlu göremedim çünkü soğuk, itici ve sanırım benden hoşlanmamış birisiydi. Toplantı yapıldı arkasından 2-3 günlük süreçte Müdürlerin bana olan baskısı artmaya başladı hem de durduk yere, anlam veremeden işe odaklansam da aklımda deli sorular misali sürekli bu konuyu düşünüyordum. Bir zaman sonra mağazamızda ki Müdür değişimi oldu, eski giden müdür bana göre samimi birisiydi yani işini doğru yaparsan onun gözünde iyisin kısacası. Ancak yeni gelen müdür ise işi doğruda yapsan, en iyisini de yapsan herkse mobbing uyguluyordu.

    Tam da bu yeni müdür gelme olayı sırasında müdür yardımcısı da başka mağazaya geçmek zorunda kaldı. Sanki her şey organize olmuş gibi benim aleyhime işliyordu. Bu süreçte bizim çalışma arkadaşlarımızın büyük kısmı bayan olduğu için ürün açma, sevkiyat, mağaza düzeni ve sorumluluğu doğal olarak ben ve bir erkek arkadaş şeklinde yönetiyorduk. İnanır mısınız bilmiyorum da alenen bizi işten çıkartmaya zorlanmak için herkes bir araya gelmiş gibiydi. O kadar sevkiyat gelmeye başladı, o kadar çok gereksiz iş yükü olmaya başladı ve benim katımda ki yoğunluk tüm mağazanın %80'i yaparken benim katımdaki erkek çalışanların hepsini birden diğer katlara aldılar ve sebep söylenmeden. Bu durumda benim katımda sadece ben ve bir bayan arkadaş kalmıştık. Ancak diğer arkadaş ne kadar iş konusunda iyi de olsa doğal olarak güç ve performans konusunda aynı seviye olmadığımız için hayli büyük iş bana düşüyor ve sorunlar yaşıyorduk. Bu süreçte gelen ürünleri en alt kattan asansör olmadan en üst kata taşıma yapmamız gerekiyordu ve bunların hepsini ben yapıyordum. 100-150 kiloluk kolileri günde 20-25 tane olacak şekilde tek başıma yukarı kata taşıyordum; bildiğiniz hamala dönmüştüm.

    Bahsettiğim benim katımda olan bayan arkadaş ise artık o kadar işi umursamaz hale gelmişti ki ben en alt kattan 100 kiloluk koli getiriyorum yukarıya, ancak arkadaş ise tenezzül edip sadece kapıdan içeriye koliyi almaya dahi eriniyordu. Bu şekilde devam ederken 1 gün 10 tane kadar koliyi getirince baktım ki kolileri birisi içeri almış bende dedim ki "Ooo, iyi sonunda iş aşkı tuttu yardımcı olacak sanırım..." gibisinden sevindim. Lakin baktım 10 dakika sonra müdür beni ve diğer bayan arkadaşı odasına çağırdı. Gittik beraber aşağıya Müdür odasında kimse yok sadece üçümüz varız ve ne dese beğenirsiniz; meğer kolileri içeriye Müdür almış ve bu durumun tekrarlanmamasını bizden kibarca rica etti. Ben işe ne olduğundan haberim yok, sanıyorum ki kolileri içeriye arkadaş aldı ve yardımcı oldu. Bende biraz sinirlendim doğal olarak ve dedim ki "Ben ağır kolileri 3 kat aşağıdan yukarıya taşıyorum bir zahmet arkadaşta içeriye alsın, kimseden yardım istemiyorum. Herkes para alıyor sonuçta emek sarf ediyor ancak ben 3 kat taşıyorum kimseye sitem etmiyor ya da minnet etmiyorum arkadaşta aynı şekilde biraz yardımcı olsun. Yapacağı sadece koliyi içeriye çekmek o kadar..." . Müdür bu lafımın üstüne dediği şeyle ikinci şoku yaşadım; "Aranızda ne var bilmiyorum ama ben mağazamda böyle şeyler istemiyorum" dedi. Burası çok imlalı oldu çünkü bizi sevgili filan zannediyormuş bas baya. Artık baktım bu konuşmanın içinden çıkılacak gibi değil bende bir şey demeden odadan çıktım gittim kendi katıma.

    Aradan 1 ay kadar vakit geçti sorunlar aynı devam ediyor, problemler ise katbekat artıyordu. En son bu süreçte olacak gibi değil birde ağırlık taşımaktan kasık fıtığı oldum ve eşya taşıyamaz hale geldim. Ürün taşımaya yine o halde devam ederken benim katımda, alt katta ve orta katta ki tüm bayanlar kakara muhabbet ederken gördük birçok kez artık bu durum bu şekilde olacak gibi değil diyerekten sitem ediyordum ki, 1 ayın sonunda işte Müdür ile tartışma yaşadık; ben haklı olmama rağmen bana hâlen mobbing yapıldığını dile getirdim. Sorunları çözebilecek varsa onu benim yerime alın ben yatayım bu bayan arkadaşlar gibi diyerekten tartışma uzadı ve en son istifa muhabbeti başımıza geldi. Tüm olayın sorunu eşit ve adil olmayan iş düzeniydi. Kendimizi hırpalayarak geldiğim kat sorumluluğundan 1 günde 4-5 tane bayan çalışan ve müdürün afrası tafrası yüzünden silip atmak zorunda kaldık.

    Şimdi bu konuyu okuyan arkadaşlar okudularsa yorum sizlerin benim emeklerimin hesabına dayanarak mobbing, iftira ve yetmezmiş gibi birde sevgili filan saçma sapan muhabbetler ile haysiyet ile oynama bunları göz önüne alırsak İş Hayatında Herkes Eşit midir?
    Çalıştığı işin hakkını vermek için çabalayan bütün personellerin karakterine saygı duyuyorum. Her ne kadar olması gereken bu olsa da maalesef başkalarının işinde fazla fedakârlık, küstahlık doğurabiliyor veya karşıda hep var olan küstahlığı, değer bilmezliği yok etmiyor. O yüzden hem işverenin hem de amirlerin personel hakkını gözetme konusunda ne kadar samimi olduklarına çok dikkat edilmesi gerekiyor bence. Sizin hakkınızı gözetme konusunda kafanızda tarafsız bir terazi kurun. Eğer o terazi olumsuz yönde ağır basıyorsa bilin ki o işten siz zararlı çıkarsınız. Kendinizi yorduğunuzla kalır ve hatta belki de edindiğiniz meslek hastalığıyla yaşamaya mahkûm olursunuz. Ne kadar çabalasanız da ya mobbinge maruz kalır ya da değeriniz bilinmeyip kullanılmaya devam edersiniz. Dost acı söyler. Umarım değer gördüğünüz ve hakkınızın gözetildiği daha iyi bir iş bulursunuz.
  • 04-03-2024, 02:15:49
    #7
    serterefendi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Selam olsun,

    İş hayatı olarak sınırlandırmaya gerek yok eşitlik diye bir şeyin olması zaten saçma olurdu.
    Aslolan şey adalettir.

    Bir kadın ile bir erkeğin eşit şartlarda çalışması adil değildir.
    Tıpkı bir yazar ile bir manava size aynı kalem ve aynı kağıdı veriyorum eşit şartlardasınız diyerek bir konuda yazmalarını istemenin adil olmayacağı gibi.
    Sizin başınıza gelenleri okuduk ve haklısınız mobing gibi duruyor lakin insan kendi şartlarını biraz da kendi belirlemiyor mu?
    Yani ben kusursuzdum geri kalan herkes ve her şey yüzünden sorunlar yaşadım demek ve buna inanmak pek benlik değil.
    Şöyle ki ben hata yapmadığım bir konuda hata yaptım demek ne demek olur bilmiyorum buna siz isim verin isterseniz? Ben işten ayrıldıktan 10 gün kadar sonra 10 yıllık çalışan bir ablamız vardı mağazada o bile başka mağaza tayinini istedi ve tayin oldu. Ben hatasız ya da kusursuz değilim ancak ahlaki bir temellere dayalı işime bakan birisi olarak ne idüğü belirsiz Müdür bozuntuları yüzünden işimden oldum. Sorun ise Müdür'den çok bayanlardan kaynaklıydı zaten, bayanlar keyif yapıyor eziyeti ise ben görüyordum. Ayrılmasaydım şuanda o mağaza Müdürdüm.
  • 04-03-2024, 02:20:02
    #8
    hk1337 adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Çalıştığı işin hakkını vermek için çabalayan bütün personellerin karakterine saygı duyuyorum. Her ne kadar olması gereken bu olsa da maalesef başkalarının işinde fazla fedakârlık, küstahlık doğurabiliyor veya karşıda hep var olan küstahlığı, değer bilmezliği yok etmiyor. O yüzden hem işverenin hem de amirlerin personel hakkını gözetme konusunda ne kadar samimi olduklarına çok dikkat edilmesi gerekiyor bence. Sizin hakkınızı gözetme konusunda kafanızda tarafsız bir terazi kurun. Eğer o terazi olumsuz yönde ağır basıyorsa bilin ki o işten siz zararlı çıkarsınız. Kendinizi yorduğunuzla kalır ve hatta belki de edindiğiniz meslek hastalığıyla yaşamaya mahkûm olursunuz. Ne kadar çabalasanız da ya mobbinge maruz kalır ya da değeriniz bilinmeyip kullanılmaya devam edersiniz. Dost acı söyler. Umarım değer gördüğünüz ve hakkınızın gözetildiği daha iyi bir iş bulursunuz.
    Güzel yorumunuz için teşekkürler. "...Sizin hakkınızı gözetme konusunda kafanızda tarafsız bir terazi kurun...." bu cümleniz hoşuma gitti, artık bunu genel hayatıma uyarlama yapabilirim.
  • 04-03-2024, 02:20:07
    #9
    Osmanlihitafi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Şöyle ki ben hata yapmadığım bir konuda hata yaptım demek ne demek olur bilmiyorum buna siz isim verin isterseniz? Ben işten ayrıldıktan 10 gün kadar sonra 10 yıllık çalışan bir ablamız vardı mağazada o bile başka mağaza tayinini istedi ve tayin oldu. Ben hatasız ya da kusursuz değilim ancak ahlaki bir temellere dayalı işime bakan birisi olarak ne idüğü belirsiz Müdür bozuntuları yüzünden işimden oldum. Sorun ise Müdür'den çok bayanlardan kaynaklıydı zaten, bayanlar keyif yapıyor eziyeti ise ben görüyordum. Ayrılmasaydım şuanda o mağaza Müdürdüm.
    Selam olsun,

    Siz olayın tarafısınız ve kendinizi akladınız.
    Ben hata yapmadım.
    Karşı taraf otomatikman suçlu.

    Neden bizim görüşümüzü merak ediyorsunuz ki kendinizi haklı karşı tarafınızı suçlu olarak görüyorsanız?
    Görüşümüzü sormak yerine sanırım haklılığınızı teyit etmemizi istiyorsunuz.

    Yanlış mı anladım?