• 25-10-2022, 14:34:14
    BetaHouse adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    O yüzden hep yakılmak istemişimdir ama memlekette Krematoryum yok, herkes Müslüman olmak veya gömülmeyi istemek zorunda, zorla değil ama mecburi. Ayak İşleri dizisindeki gibi lahmacun fırınında mı yakılsak ne yapsak, en azından yakılmayı isteme hakkına sahip olmalıyız. Bu arada cehennemliklere irin içirilip zakkum yedirilecekmiş, en azından çelişkili ifadeler olsa bile bu yönde. Azap için falan değil bu arada yakılma isteğim, farklı gerekçelerim var iz bırakmak istemiyorum ama küllerimin de sağa sola saçılmasını da istemiyorum, en azından küllerimin gömülmesini istiyorum benimki biraz enteresan, kül bile olsa vücut bütünlüğüm korunsun istiyorum.
    Ben de bir ara denize savrulmasını isterdim.
  • 25-10-2022, 14:45:22
    Abdullah07 adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Ben de bir ara denize savrulmasını isterdim.
    Hindistan'da Ganj nehrine her yıl milyonlarca ölünün külleri serpiliyor bu isteğin çok normal ve anlaşılır ama bende hani kolumun külü karadenize bacağımın külü egeye karışmasın, bir arada dursun takıntısı sanki öldükten sonra her şey bitmiyormuş gibi saçma bir takıntı ama kafamda uzun zamandır bu düşünce var, nasıl olsa yapamayacağız ve inancımızı önemsemeden hatta sorma gereği bile duymadan İslami defin ritüeli başlayacak. Krematoryum'un olmadığı ülkede en iyisini Aziz Nesin yapmış, kendi adını taşıyan vakfın bir köşesinde gömülmüş vasiyet olarak "mezarımın yeri belli olmasın, üzerimde çocuklar oynasın" demiş. Mezarı belli olsaydı bazı radikal gruplar rahat bırakmazdı, fikirlerinin intikamını mezarından ve cesedinden çıkarırlardı. Cengizhan ve Attilla gibi isimlerinde nerede gömüldüğü saklanmıştır mesela aynı sebep yüzünden. Belki yakılma isteğimin temelini bu acı tecrübeler oluşturuyordur, Vehbi Koç'un cesedinin mezarından çalınması gibi, Timur'ın Emevi mezarlarını açtırıp cesetlere işkence etmesi gibi, Avrupa'nın Mısır Firavun mumyalarını şifa niyetine yemesi gibi, Selçuklu Sultanlarının cesetlerinin parça parça koparılıp çaya çorbaya şifa niyetine karıştırılması gibi, yine Selçuklu Sultanlarının mezar odası tadilatı sırasında kemiklerin bir delikten giren köpekler tarafından karıştırılması ve uzaklara taşınması ile bazı kemikleri eksik olan, öldükten sonra böyle garip muamelelere maruz kalan hikayelerin tonla olması yüzünden, Ed Gain gibi cesetleri kimse yerinde mi diye aramaz mantığı ile mezardan çalıp derileri ile koltuk, eldiven vs. yapanlar yüzünden, altın dişi var mı vs. diye mezar soygunculuğu yapanlar yüzünden dünyada yüzümüz gülmedi bari cesedimizi ellemeyin mantığı ile bu fikirde de olabilirim.
  • 26-10-2022, 01:41:34
    Ölüm yokluk değildir. Daha güzel bir alemin kapısıdır. Nasıl ki, toprak altına giren bir çekirdek, görünüşte ölüyor, çürüyor ve yok oluyor. Fakat gerçekte daha güzel bir hayata geçiş yapıyor. Çekirdek hayatından ağaçlık hayatına geçiyor.
    Aynen bunun gibi, ölen bir insan da görünüşte toprağa giriyor, çürüyor ama geçekte berzah ve kabir aleminde daha mükemmel bir hayata kavuşuyor.
    Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir. Ampul kırılınca elektrik yok olmuyor ve var olmaya devam ediyor. Biz onu görmesek de inanıyoruz ki, elektrik hala mevcuttur. Aynen bunun gibi, insan ölmekle ruh vücuttan çıkıyor. Fakat var olmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah ruh’a münasip daha güzel bir elbise giydirerek, kabir aleminde yaşamını devam ettiriyor. Ruh, mükafatı veya cezayı bu yeni giydiği elbise ile görecektir.
    Bu sebeple Peygamberimiz (asm),
  • 26-10-2022, 01:48:21
    Jerami adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Ölüm yokluk değildir. Daha güzel bir alemin kapısıdır. Nasıl ki, toprak altına giren bir çekirdek, görünüşte ölüyor, çürüyor ve yok oluyor. Fakat gerçekte daha güzel bir hayata geçiş yapıyor. Çekirdek hayatından ağaçlık hayatına geçiyor.
    Aynen bunun gibi, ölen bir insan da görünüşte toprağa giriyor, çürüyor ama geçekte berzah ve kabir aleminde daha mükemmel bir hayata kavuşuyor.
    Beden ile ruh, ampul ile elektrik gibidir. Ampul kırılınca elektrik yok olmuyor ve var olmaya devam ediyor. Biz onu görmesek de inanıyoruz ki, elektrik hala mevcuttur. Aynen bunun gibi, insan ölmekle ruh vücuttan çıkıyor. Fakat var olmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah ruh’a münasip daha güzel bir elbise giydirerek, kabir aleminde yaşamını devam ettiriyor. Ruh, mükafatı veya cezayı bu yeni giydiği elbise ile görecektir.
    Bu sebeple Peygamberimiz (asm),
    Cümle eksik kalmış hocam .
    Bir de hadislerin doğruluğundan nasıl emin olabiliriz.Hangi hadisin aslında hadis olmadığı hangi hadisin gerçekten hadis olduğunu nasıl öğrenebiliriz ?
    Bir merak ettiğim ise mesela namaz neden kuranda geçmiyor diyorlar ( ben henüz tam mealini okumadım ara ara okurum ) .Kuran da neden geçmiyor acaba ? Farz ise kuranda da geçmesi gerekmez mi ?