• 20-05-2025, 02:55:36
    #1
    BU ŞAKAMI
  • 20-05-2025, 02:57:08
    #2
    problem nedir
  • 20-05-2025, 03:10:40
    #3
    Hocam valla çok iyi farkındalık bile yaratabilir gibi geldi bana
  • 20-05-2025, 03:12:37
    #4
    Sorun ne
  • 20-05-2025, 03:17:41
    #5
    Hiçbir şekilde ne farkındalık yaratır ne de depremle ilgili bir katkısı olur. Deprem müthiş acı bir gerçektir. Geleceğini bilirsiniz. Bu akşam geliyor dersiniz. Hazır hissedersiniz. O akşam deprem gelir. 10 sene bile hazırlık yapmış olsanız aslında hiç hazır olmadığınızı ilk 10 saniyede anlarsınız. Sonrasında eğer 20 saniye daha geliyorsa, zaten hiçbir şey kalmamış demektir.

    Türkiye'nin deprem farkındalığına ihtiyacı yok. Halkımızda zaten farkındalıkla bir şeyler yapabilecek bir halk değil. 80lerde, 90larda değilsiniz. 20-25 yıldır Türkiye son sürat geriye doğru gidiyor. Demografi çok fazla değişti. Yurt dışında ellerinde Türk pasaportu ile gezen insanların yarısından çoğu Türkçe bilmiyor. İnsanımız her şeye karşı isyan etmesine rağmen, "şükür" diyor. "Allah'ın vergisi" diyor. Adını bilmediğin her şeyi dinle kapatmaya çalışman, cehalettir.

    Türkiye'de siyasi yönetim sisteminin komple değişmesi ve kimsenin tekel malzemesi haline getirilemeyecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor ki, sen deprem için uygun binalar üretebilesin. Sürekli yeni bina yapıp, aynı binayı aynı dayanıksızlıkla tasarlamak, cahil kandırmaktır.

    Git bir kazıklı mimari kur ya da başka bir şey kur bakalım depremde binadan mı kaçıyorsun yoksa binanın içine mi kaçıyorsun görelim. Bunu yapmanın maliyeti normal bina maliyetinin 3 katına çıkarsa, ne mühendis ne de mimar size çare bulabilir. Yerküredeki en pahalı ve en dayanıksız evlerin satıldığı, buna rağmen "olur" denildiği başka bir coğrafya yok. Dahası, 1 milyon kişi ölse, ne protesto edeceksiniz ne yas tutacaksınız, ne çözüm sağlayacaksınız. Bir sonraki depreme geri sayım yapmak ve deprem vergileri ödemek dışında hiçbir şey yapmayacaksınız. Yapacak olsanız 26 yıl önce başlardınız bir şeyler yapmaya. Maraşta ölenler üzerinden geçilen dalgayı, yapılan siyaseti konuşmuyorum bile.
  • 20-05-2025, 03:49:55
    #6
    Caty adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Hiçbir şekilde ne farkındalık yaratır ne de depremle ilgili bir katkısı olur. Deprem müthiş acı bir gerçektir. Geleceğini bilirsiniz. Bu akşam geliyor dersiniz. Hazır hissedersiniz. O akşam deprem gelir. 10 sene bile hazırlık yapmış olsanız aslında hiç hazır olmadığınızı ilk 10 saniyede anlarsınız. Sonrasında eğer 20 saniye daha geliyorsa, zaten hiçbir şey kalmamış demektir.

    Türkiye'nin deprem farkındalığına ihtiyacı yok. Halkımızda zaten farkındalıkla bir şeyler yapabilecek bir halk değil. 80lerde, 90larda değilsiniz. 20-25 yıldır Türkiye son sürat geriye doğru gidiyor. Demografi çok fazla değişti. Yurt dışında ellerinde Türk pasaportu ile gezen insanların yarısından çoğu Türkçe bilmiyor. İnsanımız her şeye karşı isyan etmesine rağmen, "şükür" diyor. "Allah'ın vergisi" diyor. Adını bilmediğin her şeyi dinle kapatmaya çalışman, cehalettir.

    Türkiye'de siyasi yönetim sisteminin komple değişmesi ve kimsenin tekel malzemesi haline getirilemeyecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor ki, sen deprem için uygun binalar üretebilesin. Sürekli yeni bina yapıp, aynı binayı aynı dayanıksızlıkla tasarlamak, cahil kandırmaktır.

    Git bir kazıklı mimari kur ya da başka bir şey kur bakalım depremde binadan mı kaçıyorsun yoksa binanın içine mi kaçıyorsun görelim. Bunu yapmanın maliyeti normal bina maliyetinin 3 katına çıkarsa, ne mühendis ne de mimar size çare bulabilir. Yerküredeki en pahalı ve en dayanıksız evlerin satıldığı, buna rağmen "olur" denildiği başka bir coğrafya yok. Dahası, 1 milyon kişi ölse, ne protesto edeceksiniz ne yas tutacaksınız, ne çözüm sağlayacaksınız. Bir sonraki depreme geri sayım yapmak ve deprem vergileri ödemek dışında hiçbir şey yapmayacaksınız. Yapacak olsanız 26 yıl önce başlardınız bir şeyler yapmaya. Maraşta ölenler üzerinden geçilen dalgayı, yapılan siyaseti konuşmuyorum bile.
    Bu çözümler yerine aynı nüfusa sahip almanyanın en büyük 10 kentini ve nüfuslarını yazar mısınız hocam?

    Neden bütün nüfus böyle bir dağılımdayken biz de böyle bir dağılım yok. Deprem her yerde var. Bu kadar uğraşmaya gerek yok.

    Daha geçenlerde myanmar'da 7.7 deprem oldu 1000 kişi ya öldü ya ölmedi. Aynı büyüklükte depremde 10 kentimiz yıkıldı kaç bin kişi öldü. Biz 7 şiddetinde depreminde bile perişan oluruz. Dediğim gibi nüfus yerleşimi ve dağılımını Almanya gibi yapamadığımız sürece hiç bir şey çözüm olmaz.
  • 20-05-2025, 04:04:01
    #7
    DemirayBilisim adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Bu çözümler yerine aynı nüfusa sahip almanyanın en büyük 10 kentini ve nüfuslarını yazar mısınız hocam?

    Neden bütün nüfus böyle bir dağılımdayken biz de böyle bir dağılım yok. Deprem her yerde var. Bu kadar uğraşmaya gerek yok.

    Daha geçenlerde myanmar'da 7.7 deprem oldu 1000 kişi ya öldü ya ölmedi. Aynı büyüklükte depremde 10 kentimiz yıkıldı kaç bin kişi öldü. Biz 7 şiddetinde depreminde bile perişan oluruz. Dediğim gibi nüfus yerleşimi ve dağılımını Almanya gibi yapamadığımız sürece hiç bir şey çözüm olmaz.
    Bir nane biliyormuş gibi kalkıp alıntı yapacaksan bari adam akıllı bir şeyler yaz. Elinin altında ChatGPT gibi tonla AI uygulaması var. Üretebildiğin maksimum fikir bu mu?

    "Myanmar da 7.7 depremde 1000 kişi ölmüş". Myanmarda bina mı var? Myanmar'ın nüfusu ne? Binaların neyden yapıldığını biliyor musun? Deprem derinliği nedir fikrin var mı? Zemin kayma oranı nedir biliyor musun? Depremde gerçekten 1000 kişi mi öldü yoksa Myanmarda ölüleri sayamayacak kadar berbat bir hükümet mi var? Bahsettiğin coğrafya hakkında gram fikrin olsa, vereceğin en son örnek Myanmar olurdu.

    Almanya'nın nüfusu ya da Türkiye'nin nüfusu ile konunun zerre kadar ilişkisi yok. Nüfus dağılımı ile de zerre kadar ilişkisi yok. Japonya'nın en çok deprem gören kentlerinde, kentin tüm oblast halkası içerisinde 40 milyona yakın insan yaşar. İstanbul'un 2-3 katı nüfusla adamlar o halde. Salla sen İstanbul'u. Maraşa bak. Yahu 1 milyon nüfuslu şehrinde 55000 örtülü ölü sayısı veriliyor, sen nüfus düşünüyorsun.

    Gerçek ölü sayılarından dahi haberdar değilsin. 1999 yılında sadece Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 25000 kişi nüfus azaldı. Depremdeki bütün ölenlerin sayısını 17000 açıkladılar. Gölcük'de dev bir çukur açıp, herkesi içerisine kamyonlarla gömdüler. Ölüsünü bulamayan, yakını kayıp olan oraya gitti dua etti. Bende bunlardan birisiyim. Neyle neyi kıyaslıyorsun sen?

    Almanya'da evlerin hiçbiri deprem evleri değil. Almanya da deprem plakası bir bölge değil. Sen en ciddi plakalardan birinin üzerinde saatli bir bomba gibi yaşıyorsun. Yerküredeki en büyük depremlerin görüleceği bir saatli bomba. Burası 9 şiddetinde deprem üretebilecek tektonik plakalara sahip. 9 şiddetinde deprem görmüyor olmanın nedeni öyle 50-100 yılda bir olmamasıdır.

    İşte halk cahildir diyorum ya. Bunun en büyük örneği burada işte.
  • 20-05-2025, 04:18:32
    #8
    Ders almak yok, fıtratı kabullenmek var... Çok şey yazılır bunun üstüne de neyse
  • 20-05-2025, 07:34:27
    #9
    Krizi fırsata çevirmek dedikleri bu olsa gerek