• 23-10-2022, 04:07:25
    #37
    Bu konuda çok derin araştırmaya gittim zamanında. İnsanlarda halk arasında 3.göz diye tabir edilen kalp gözü diye de bilenen bir olay vardır. Buna epifiz bezi deniyor. Bu bez bir takım hormonlar salgılıyor. Mutluluk, üzüntü vs halüsinasyon vb durumların oluşmasını dahası farklı bir boyuta geçmeyi yada ona benzer düşünceler edinmemizi sağlıyormuş. Fakat şöyle bir durum var. Bu bez genel olarak yaşam anında pek aktif değil. Yine söylenenlere göre bu bezi aktif etmenin bir takım yolları varmış. Bunları uzun ve derin araştırmam sonucu elde ettim. Durumu kısaca anlatmak istiyorum. Bu epifiz bezi doğum ve ölüm anında aktif oluyormuş. Sizin sorunuz ölümle alakalı olduğu ve o anda da epifiz bezinin aktif olduğunu varsayarsak insan hayatında ne yaşadıysa yine o an onları derleyecek ve ona görünmesini sağlayacak bir farklı boyuta ulaşmış olacak. Epifiz bezinin rüya anında yani uyku anında da aktif olduğunu söyleyebilirim. Rüyalarımızda bambaşka yerlere gidip hiç yaşamadığımız olayları görmemizde bundan ibaret bence. Aslında sorunuzun karşılığı çok uzun fakat kısa tutmak istiyorum. Ölüm anında yada ölmek üzereyken hani insanların hayatım film şeridi gibi geldi geçti durumunu bilirsiniz. Bu durumu yıllar önce bende bizzat yaşadım. Gittiğim bir sağlık kuruluşunda bana yapılan yanlış iğne sonucu anında yere yığılıp sesleri çok uzaktan duymam ve gözümün önünden bir film şeridi geçmesi olayını. O an sonradan anladım ki epifiz bezi aktif oluyor ve bizi bam başka bir boyuta götürüyor. Konu biraz derinleşti sanırım. Demek istediğim ölüm anında 3. göz aktif oluyor ve insan kendini farklı bir boyutta buluyor ve hayattaki yaşamış olduğunu düşünceleri kendisinin gözünün önüne geliyor. Bu iyide kötüde olabilir. Bana göre insan düşünceleri ile var oluyor. Yine kendi düşüncemi belirtmek istiyorum. Bu bambaşka boyut olayı da insanın bilincinin yani beynin düşünce süresinin gidebileceği zaman kadar var olur. Bunu şöyle örnekleyebiirim. Ölünce derin bir uykuya giriyorsun bedenin ister tek parça ister yakılsın ister gömülsün hiç önemli değil ta ki bilincin belki de ruhun var olduğu sürece o dediğimiz hiç görmediğimiz farklı boyutlara ulaşarak görmemizi sağlayacaktır. Din kitaplarında buna cennet cehennem deniyor. Bu durum o an senin gerçekten nerede olmakla yada neyi hakkettiğini bilmekle alakalı bir olay olabilir. Çok uzun oldu ama umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir.
  • 23-10-2022, 05:37:12
    #38
    Bedenimiz değil. Ruhumuz sorgulanacak.
  • 23-10-2022, 06:05:42
    #39
    böyle konu açanların sonu yakındır hocam aramıza hoşgeldin diyeceğiz yakında size
  • 23-10-2022, 06:19:00
    #40
    Abdullah07 adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    O konu da kafamda .
    Bazıları diyor ki sadece müslümanlar cennete girecek.
    Peki mesela elektiği bulan insan vs çoğu icatı bulanlar müslüman değil ama insanlık için süper şeyler yapmış veya adam müslüman değil ama ne gıybet yapmış ne başka bir şey kendi inancına göre ibadetini de yapıyor.Adam çok iyi yardımsever biri ama sırf müslüman olmadığı için direk cehenneme gidecek diyorlar.Bu da düşündürüyor insanı.
    Şunu her zaman unutuyoruz (en önde ben). Bu dünyaya sadece ve sadece Rabbimize kulluk etmek için gönderildik. Bu konu bir sürü ayet mevcut. Bu bilinçten çıktıktan sonra olayı rengini farklılaştırabilirsiniz. Şöyle düşün bir turnuva düzenleniyor. Turnuva biletini almak için tek şart var ve o şartı kabul etmeden, faaliyete geçirmeden giriş yapamıyorsun. Bu turnuvadan önceki yaptığın şeylerin bir önemi kalıyor mu? Kalmıyor. Aslında aynı durum. Biz kabul edip hak dinin emirlerine uyarsak insanlara dokunduğumuz faydalı durumlar bizim karşımıza kat kat gelecek. Fakat kabul etmezsen, yaptıklarının ne yazık ki zerre önemi olmayacak. En büyük örneği Peygamberimizin amcası (Ebu Talip) onu korumuş, her türlü iyiliği yapmış ama son nefesinde kabul etmediği için ne yazık ki sonu kötü bitmiştir. Düşünsenize Alemlerin Rabbi olan Allah’ın elçisine yardımların en güzelini ediyorsun(dünya da bundan büyük fayda olamaz) fakat şartları kabul etmediğinden yaptıklarının bir önemi kalmamıştır. O yüzden inanmak ve emirleri yerine getirmek bu hussusda en önemli durum oluyor. Ek olarak bir insanın hayatını kurtarmak tüm insalığın hayatını kurtarmaya eş koşuluyorsa, bir fayda da aynı kategori de yer alabilir. Kısaca inan, kulluk et, şükret. Bu üçü hayatında olduğu sürece tam gaz devam.
  • 23-10-2022, 10:24:52
    #41
    Sıkıntıyı ruh çekiyor.
    Bu sebeple Mekanın bir önemi kalmıyor.
  • 23-10-2022, 10:52:52
    #42
    Essa Bilişim Web Studio
    Keşke herşey o kadar basit ve herşey sadece fiili olsa
  • 23-10-2022, 10:54:13
    #43
    "bana mantıklı gelmiyor" demişsin.
    Mantıklı olmadığından olabilir mi
    Belki de daha fazla sorgulama vaktin gelmişti, saygılar.
  • 23-10-2022, 11:55:15
    #44
    Önce şunu bilmek lazım kuranda kabir azabı geçmez, Bu konu hadislerde geçmektedir hadislere nekadar inanırsınız bilmem ben inanıyorum, azap cesede değil cesetten çıkan ruha olacak.
  • 23-10-2022, 12:04:06
    #45
    berkribas adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    böyle konu açanların sonu yakındır hocam aramıza hoşgeldin diyeceğiz yakında size
    Tam olarak ne demek istediğinizi anlamadım ama neyse teşekkürler hocam.
    GOLDTR adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Önce şunu bilmek lazım kuranda kabir azabı geçmez, Bu konu hadislerde geçmektedir hadislere nekadar inanırsınız bilmem ben inanıyorum, azap cesede değil cesetten çıkan ruha olacak.
    O konuda kafama takıldı ?
    Hocam hadislerin doğruluğunu nasıl kanıtlayabiliriz yani doğru kaynaklara nerden ulaşabiliriz acaba ?
    ArtStoreUqur adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Sıkıntıyı ruh çekiyor.
    Bu sebeple Mekanın bir önemi kalmıyor.
    Ben de böyle düşünüyorum aslında.