• 01-04-2025, 16:49:20
    #1
    Merhaba arkadaşlar.
    Keyifli bayramlar, umarım hepiniz iyisiniz.



    Konu : Geldiğimiz şu dönemde trafikte, iş yerinde, evde, sokakta hatta rüya da bile sinir olmadan uyumak mümkün değil. Hayat endişesi, para hırsı, herşeyin en güzelini isteme arzusu sonunda durak " mezarlık " ve bir avuç toprak.
    Peki bunca hikayenin sonunda madem son belli neden bu kadar öfkeli, mutsuz ve gereksiz amaçlar için can sıkıyoruz ki ? Fikri olan varsa söylerse sevinirim.
  • 01-04-2025, 16:55:59
    #2
    Katılıyorum artık bişeye çok üzülünce veya sinirlenince kendime ben de böyle diyorum sonunda olan ölüm zaten var olan vakitleri mutlu ve huzurlu sevdiklerimizle geçirmek gerek.
    Evet yaşadığımız ülke ve dünyada sorunlar hiç bitmiyor ama bazen iyi taraftan bakmak lazım sağlığımız yerindeyse aç değilsek bişeylere şükretmek lazım.
  • 01-04-2025, 16:57:36
    #3
    NightRaven adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Katılıyorum artık bişeye çok üzülünce veya sinirlenince kendime ben de böyle diyorum sonunda olan ölüm zaten var olan vakitleri mutlu ve huzurlu sevdiklerimizle geçirmek gerek.
    Evet yaşadığımız ülke ve dünyada sorunlar hiç bitmiyor ama bazen iyi taraftan bakmak lazım sağlığımız yerindeyse aç değilsek bişeylere şükretmek lazım.
    Hocam bilinç altında öyle bir algı yaratıldı ki neye sahip olursak olalım gözün aç ve mutsuz olmaya sebep arayan insanlar olduk.
  • 01-04-2025, 16:58:41
    #4
    Sorun ölüm olması değildi ki hiç bir zaman. Asıl sorun insanların ölmeyecek gibi yaşaması bu dünya kime kalmışta bize kalacak.
  • 01-04-2025, 16:59:58
    #5
    Bu tarz durumlar fakirlere özgü bence.

    Zenginlerin; arkadaşı buluşma teklifini reddedince üzüldüğünü, trafikte ona el-kol yapan birine karşı hiddet duyduğunu veya başarısız olduğunda yıkık bir duyguya kapıldığını zannetmiyorum.

    Fresh takılıp, olumlama yapıyorlar. Acıyı da yakıt olarak kullanıyorlar zaten, onlar için bir lanet değil.
  • 01-04-2025, 17:03:19
    #6
    backlinkmatik.com
    "sonunda nasıl olsa ölüm var ne gerek var bunca...." bu felsefe ile hayat dengesini kurmak o kadar da basit değil, üstelik bence tehlikeli de... Açayım fikrimce :

    Çok ince olan çizginin öteki tarafına geçtiğin anda, "abi zaten öleceğiz ne gerek var çalışmaya, kasmaya, üretmeye vs." ye gider iş. O zaman da karıncadan cırcır böceğine geçersin. Eğer çalışıyorsan, kasıyorsan, kısacası bu dünya için birşeyler yapıyorsan, yapmaya çalışıyorsan, bunun içinde öfke de, sinir de, mutsuzluk da olmak zorunda. Aksi mümkün değil.

    Elbette herşey ölçülü olmalı. Bu demek değil ki git trafikte kavga et, git hırsızlık yap vs.

    O nedenle, "yarın ölecek gibi öbür dünya, hiç ölmeyecek gibi bu dünyaya çalış" sözü bence bu dengeyi ölçülü bir şekilde zorluyor ve daha doğru bir felsefe. Bu dünya için uğraşırken, yeri gelecek dünyevi şeylerin de tadına bakacaksın. Bunun için de öfke de var, tartışma da var. Siz zaten öleceğim sinirlenmeye ne gerek var derseniz, 21. yy da antidepresansız yaşayamazsınız hocam, sinirlenmeme şansınız yok. Sinirlenmeyecek seviyeye gelmeniz, pek çok tehlikeli boşvermişliği de getirir. Öyle bir dünya yok yani. Ayrıca sinirin, öfkenin, korkunun vs. her türlü olumsuz ruh halinin, doğru zamanda doğru ölçüde yaşanmasının pek çok faydası var; o hormonlar oraya sırf gıcıklık olsun diye konmadı=) Önemli olan onları kontrol edebilmek.

    Öfke vardır sana hakkını savundurtur, öfke vardır seni katil yapar.
    Sinir vardır seni hırslandırır, başarı getirir, sinir vardır hata yaptırır hayatını mahveder.

    Herşey kararınca olmalı

    Sevgiler
  • 01-04-2025, 17:06:37
    #7
    hayata karşı tahammül kalmamış o sebeple
  • 01-04-2025, 17:09:57
    #8
    Tek sebebi ekonomi bentley ile gezen birinin ona korna çalan birine camdan sarkıp hayırdır dediğini göremezsiniz.
  • 01-04-2025, 17:41:53
    #9
    Rimmose_99 adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Sorun ölüm olması değildi ki hiç bir zaman. Asıl sorun insanların ölmeyecek gibi yaşaması bu dünya kime kalmışta bize kalacak.
    İşte bende ondan bahsetmiştim aslında. Bizler herşeye sahip olmak istiyor ama bu hikayenin bir sonu olduğunu düşünerek durmayı da bilmiyoruz. Başımıza ne gelirse bencillik ve açgözlülükten geliyor.

    Haz adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Bu tarz durumlar fakirlere özgü bence.

    Zenginlerin; arkadaşı buluşma teklifini reddedince üzüldüğünü, trafikte ona el-kol yapan birine karşı hiddet duyduğunu veya başarısız olduğunda yıkık bir duyguya kapıldığını zannetmiyorum.

    Fresh takılıp, olumlama yapıyorlar. Acıyı da yakıt olarak kullanıyorlar zaten, onlar için bir lanet değil.
    Manevi boşlukları dolmayan insanlar maddi konularda başarılı olabilirler. Maddi konularda boşlukları olan insanlar da manevi açıdan dolu olabilir ve zengin hissedebilirler kendilerini. Bu birazda bakış açısına göre değişir. Sizin dediğinize göre tüm zenginlerin mutlu ve mesut olması lazım ama öyle değil. Avuntu ile mutsuzluğu karıştırmamak gerekiyor.

    SEOmuhendisi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    "sonunda nasıl olsa ölüm var ne gerek var bunca...." bu felsefe ile hayat dengesini kurmak o kadar da basit değil, üstelik bence tehlikeli de... Açayım fikrimce :

    Çok ince olan çizginin öteki tarafına geçtiğin anda, "abi zaten öleceğiz ne gerek var çalışmaya, kasmaya, üretmeye vs." ye gider iş. O zaman da karıncadan cırcır böceğine geçersin. Eğer çalışıyorsan, kasıyorsan, kısacası bu dünya için birşeyler yapıyorsan, yapmaya çalışıyorsan, bunun içinde öfke de, sinir de, mutsuzluk da olmak zorunda. Aksi mümkün değil.

    Elbette herşey ölçülü olmalı. Bu demek değil ki git trafikte kavga et, git hırsızlık yap vs.

    O nedenle, "yarın ölecek gibi öbür dünya, hiç ölmeyecek gibi bu dünyaya çalış" sözü bence bu dengeyi ölçülü bir şekilde zorluyor ve daha doğru bir felsefe. Bu dünya için uğraşırken, yeri gelecek dünyevi şeylerin de tadına bakacaksın. Bunun için de öfke de var, tartışma da var. Siz zaten öleceğim sinirlenmeye ne gerek var derseniz, 21. yy da antidepresansız yaşayamazsınız hocam, sinirlenmeme şansınız yok. Sinirlenmeyecek seviyeye gelmeniz, pek çok tehlikeli boşvermişliği de getirir. Öyle bir dünya yok yani. Ayrıca sinirin, öfkenin, korkunun vs. her türlü olumsuz ruh halinin, doğru zamanda doğru ölçüde yaşanmasının pek çok faydası var; o hormonlar oraya sırf gıcıklık olsun diye konmadı=) Önemli olan onları kontrol edebilmek.

    Öfke vardır sana hakkını savundurtur, öfke vardır seni katil yapar.
    Sinir vardır seni hırslandırır, başarı getirir, sinir vardır hata yaptırır hayatını mahveder.

    Herşey kararınca olmalı

    Sevgiler
    Neyi hissettiğin değil neyi neden hissettiğin önemli der gibi oldu. R+10 verdim, yorum için teşekkürler.

    Neron adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    hayata karşı tahammül kalmamış o sebeple
    İşte bu tahammülsüz haller beklentiler ile alakalı.

    Gelistir adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Tek sebebi ekonomi bentley ile gezen birinin ona korna çalan birine camdan sarkıp hayırdır dediğini göremezsiniz.
    Bakış açısına göre değişen bir durum hocam, çok ucu açık bir örnek.