Hukukçu değilim ancak bilgim dahilinde süreç şöyle işlemeli.
- Marka davasını kaybettiniz ve hapis + para cezası çıktı diyelim. Hapis cezası para cezasına çevirilir ve para cezasına ilave edilir. 5 yıla kadar olan hapis cezalarında bir takım düşme durumları var. Suçun niteliği önemli. Bu nitelikte bir suçun sizi içeri alma olasılığı %1 değildir.
- Bir şekilde parayı ödeyemiyorsunuz diyelim. Hapis cezasının maddi karşılığını ödersiniz. Para cezasının ödenmesi ile ilgili "ödeyebileceğiniz" bir yol üzerine gidersiniz. Paranız yoksa haciz vb yoluna gidilebilir. Ancak, "kasten ödememek" ya da "d0landırıcılık" gibi konular saptanmadığı sürece, hapis cezasına çevirilmesi imkansız denecek kadar azdır.
En basitinden, kredi çekip yurt dışına gidin. Hapis cezası almak için, bankaları d0landırmak amacı ile kredi çekmiş olmanız gerekir. Amacınızın bu olduğu saptanmadığı sürece, kredi çekip kaçsanız dahi hapis cezası almazsınız.
Marka hakkına tecavüz demek, ticari gelir yapmış olduğunuz anlamına çıkar. Bu anlamda sizin yaptığınız gelir ve uğrattığınız zarar üzerinden bir değerlendirme yapılması manasına gelir. Haliyle, ticari konu ve ticari ceza ile sonuçlanması gerekir.
Karşı tarafın avukatı dişli ve kötü niyetli biridir. Sürekli bir şeyler bulup sizi hapse attırmaya çalışabilir. Bu durumda sizin niyetiniz önemli. Amacınız adamları d0landırmak olmadığı sürece, ve karara saygılı ve uyumlu olduğunuz sürece, tüm çabaları ellerinde kalır.
Hukuk birebir yazıldığı şekilde uygulanmaz. Haklı olan kazanacak kavramı yoktur. Hukuk bir sahne sanatıdır. Mahkeme salonunda ya da görüşmelerde kişilerin kendilerini nasıl sunduğu, nasıl savunduğu kararı etkiler. Bunu hukukla ilişkili dizilerden de görebilirsiniz. Gerçek hayatın çok bir farkı yok.