• 09-07-2007, 13:20:03
    #1
    Baştan sona kadar okuyun. alem fm dj'i matrax programının sahibi zeki kayahan coşkun'un sitesinde yazdığı bir yazı.

    Leş Kargaları...

    Günlerdir Barış Akarsu’nun yoğun bakımdaki sürecinden ve vefatından bahsediyor basın...
    Ben hangi kanalda Barış’ın haberini görsem, anında değiştirir oldum kanalı...
    Gazetelerin ön sayfalarında Barış’a yer verilmesine dayanamadım...
    Radyo programımda bahsetmedim Barış’tan hiç...
    Ne müziğini ne yaptıklarını ciddiye alan medya, birden Barış demeye başladı...
    “Kaza geçirmeden önce son röportajı bizimle yaptı” yarışı hızlandı...
    O röportajlar yeniden yayımlandı...
    “En son bizim televizyon programımıza konuktu” dediler...
    Programın tekrarı verildi...
    Verilecek de bir süre daha...
    Barış, yarışmadan çıkan bir ünlüymüş (inanın bilmiyorum).
    “Bu yarışma programını tekrar yayınlasın ATV” dedi, TV eleştirmeni Yüksel Aytuğ...
    Doğru; ölümün reytingi bol, share’i yüksektir!!!
    Elinde Barış’ı olan beri gelsin...
    Barış ile ilgili hikayesi bulunup da anlatmayan kalmasın...
    Soğan ekmekle büyüdü, mertti denildi gazetenin birinde...
    Sanki fasulye yiyenler onursuzmuş gibi...
    Nereye kadar faydalanılabilirdi ki bir tükenişten?
    “Bilmemne yaz, şu numaraya gönder Barış’ın polifonik melodisi cebine gelsin” reklamı girdi, Barış’ın adının geçtiği televizyon programlarında...
    Nazan Öncel mektup yazdı Barış’a...
    Destek olacakmış...
    “İmkanı olsa ömrünün geri kalanını ona verirmiş” basitliğinde, alelacele yazılmış bir mektup...
    Ömrünün geri kalanını vermesine lüzum yok, on binlerce dolara sattığı bestelerinden Barış’a hayattayken kaç tane vermiş Nazan Öncel?...
    Nasıl destek çıkmış Barış’a?...
    Göz göre göre kör ölüyor ve badem gözlü oluyordu...
    Barış’ın yattığı hastaneye gelmek, akşam haberlere çıkmanın garantisiydi...
    Televizyonda görünmek demekti...
    Peki ayıp ne demekti?...
    Utanmazlık?...
    Pişkinlik?...
    Bir oğul bitiyor az ötede…
    Bir anne kanıyor başucunda...
    Bir baba ağlıyor ığıl ığıl...
    Günlerce sürüyor bahse konu ıstırap...
    “Dayan Barış” diyorlar sütun sütun...
    Barış nasıl dayansın?...
    Yalvarırım susun!..
    Bu çirkinliğe, bu riyakarlığa, ertesi gün ölüm döşeğindeki fotoğrafının gazetede yer almasına, fırsatçılığa Barış ne yapsın?
    Barış ölüyor...
    Çarşamba gecesi...
    Tam mikrofonumu açmış, radyoda merhaba diyecekken, ölüm haberini iletiyorlar haber merkezinden bana...
    Birazdan bütün televizyonlar, radyo kanalları, internetteki haber siteleri son dakika haberi olarak duyuracaklar...
    Eyvah!!!
    Ben hepsinden daha öndeyim(!)
    Pat diye söyleyebilirim...
    Susuyorum...
    “Kötü bir haber aldım... Ama bunu benden duyamayacaksınız... Söyleyemem... Siz televizyondan, diğer radyo kanallarından öğrenin” diyorum...
    Öğreniyorlar...
    Barış Akarsu şarkıları isteniyor dinleyicilerin bir kısmı tarafından...
    Yapamam!...
    Zaten radyodan şarkı isteğinde bulunulmasından hazzetmem, o ayrı da...
    Yaşarken de hiç yer vermedim ki Barış’ın şarkılarına programımda...
    Beğenmediğimden değil, fark edemediğimden...
    Ne ayıracak beni “bilmemne yaz, şu numaraya gönder Barış’ın polifonik melodisi cebine gelsin” zihniyetinden?...
    Nazan Öncel’den?...
    Barış’ın yoğun bakımdaki fotoğrafını düşüncesizce kullanan gazeteden?...
    Yayındayken kısa mesaj sistemine, e-postama dinleyiciler tarafından gönderilen iletilerin hepsi iyi niyetliydi şüphesiz...
    “Barış seni unutmayacağız” mesajları gelmeye başladı...
    Unutursunuz dedim...
    İnanmıyorum bu lafı edenlere dedim...
    Kemal Sunal ölünce de unutmuyordunuz...
    Barış Manço ölünce de...
    Madımak Oteli’nde yakılanlar da unutulmayacaktı...
    Uğur Mumcu için de benzeri temenniler dile getirilmişti...
    Unutuldu hepsi...
    Kemal Sunal’ın ölüm yıldönümünde mezarı başında yalnızca 3-5 kişi vardı...
    Sadece filmlerde beraber rol aldığı oyuncular gitse, en az 100 kişi birikirdi kabrinde...
    Ama gitmedi kimse...
    Bu denli kolay olmamalı unutmayacağız demek...
    Bir oğul bitmişken az ötede...
    Bir anne kanıyorken başucunda...
    Bir baba ağlıyorken ığıl ığıl...
    Ateş düştüğü yeri yakıyorken...
    Susmalı en çok da...
    Sustum!..

    Not: Bu yazı sonrasında Kıraç, Ajda Pekkan, Ferhat Göçer ve daha bir çok "çıkarcı" şarkıcı konserlerinde Barış'tan bahsetti. Önemli olan yaşamaında yanında yer almaktı, konserlerinde alkış almak için bunu yapanların kaç tanesi Barış'ı tanırdı?.. Kaç tanesi destek oldu?.. Ayıp!.. Ve de tüh... Evet...
  • 09-07-2007, 13:26:37
    #2
    Barış'ı kaybettik, şuurumuzu kaybetmeyelim
    bu forumdada üye olan çok sevdiğim bir arkadaşın bloğunda yazdıkları
    ve yerden göğe kadar haklı
  • 09-07-2007, 13:36:09
    #3
    Evet oturuyorum küçük ahmet öldü diyor bişi demiyorlar ardından barış öldü haberi çıkıyor yazık oldu diyorlar anlamıyorum
  • 09-07-2007, 15:38:04
    #4
    halk o kadar göz yaşı döktü barışa keşke şehitlerimize dökselerdi o gözyaşlarını ölen bir şarkıcı yerine.

    birde barışın yanında 1-2 kişi daha öldü galiba.Onları düşünen yok. Yazık.
  • 09-07-2007, 15:56:09
    #5
    burda vurgulanmak istenen veya benim vurgulamak istediğim olay tv lerin ya da şahısların barışı kullanarak rant sağlaması.
  • 09-07-2007, 16:14:45
    #6
    Yıllardır böyle işledi bu duzen sagken kıymet bilinmeyen insanlar öldügünde degere bindi usta sanatcı halk adamı oldu.Sağken degerini bilmeyenler ölünce ondan yarar saglamaya kalktılar yapılan web siteleri ön sayfadaki haberler..Tv izlemeyeli baya oldu sırf bu yuzden hele haberlere bakmayalı cok oldu kimi a dogru diyor kimi b dogru diyor hangisine inanalım kimin dedigini yapalım..Türkiye'de basın ozgurlugu diye birsey yok Türkiye'de medya patronlarının cıkar özgürlüğü var lanet olsun böyle duzene bu ülkeyi bu hallere getirenlere.
  • 09-07-2007, 16:21:09
    #7
    Karacoder adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    halk o kadar göz yaşı döktü barışa keşke şehitlerimize dökselerdi o gözyaşlarını ölen bir şarkıcı yerine.

    birde barışın yanında 1-2 kişi daha öldü galiba.Onları düşünen yok. Yazık.
    katılıyorum bir sanatçıya üzülebilirde ona gösterilenleri 10 da 1ini Şehitlerimize göstermiyorlar. halbuki Şehitler eğlenirken değil vatanı korurken can veriyorlar.
  • 09-07-2007, 16:38:57
    #8
    çok güzel bi yazı yazmış düşüncelerimi aynen yazmış sanki
  • 09-07-2007, 17:03:17
    #9
    Üyeliği durduruldu
    Çok güzel yazmış tebrik ederim.
    Gerçektende barış akarsu olayı ABARTILDI.