Selam olsun,
Sen olmasan ne kaybederdik? Ne eksilirdi?
İnsana kendisini değersiz hissettirmenin anahtarı bir soru daha doğrusu manipülasyondur.
Bazen insanlar ben olmasam ne değişir ki? ne başarabildim ki? gibi düşüncelere kapılıp gitgide gargamel vari bir havaya bürünüyor ama işin aslı pek öyle değil.
Kendiniz direkt olarak dünyaya bir şey katmamış olarak görebilirsiniz ama dolaylı olarak kattıklarınız nutkunuzu secde ettirecek cinsten olabilir.
Mesela yaptığınız bir iyilik sonucunda inanması zor gelebilir ama dünyayı değiştirmiş olabilirsiniz.
Bir yorum yaparsınız ve bir kişiye yeni bir fikir bulmasında yardımcı olursunuz, haberiniz bile olmaz.
Hatta kötü örnek olarak bile birçok şeyin seyrini değiştirmiş olabilirsiniz, sadece iyilik şart değil.
Şahsen yüzlerce insanın hayatına dokunmuşumdur ama iyi ama kötü.
Kimi için kötü bir tecrübe, kimi için bakışını genişleten, bazıları için eğitimini sağlayacak destek, bazıları içinse aştığı bir engel olmuşumdur.
Kitap yazmasına vesile olduğumda oldu, ülke değiştirmesini engellediğimde...
Kimi için olumlu bir anıyken kimileri için olumsuz bir anı.
Elbette benim hayatımda aynı şekilde birçok kişinin olumlu/olumsuz dokunuşlarıyla etkileniyor.
Herkesin bildiği bir örnek olması açısından Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK üzerinden konuyu detaylandırmak isterim.
Mustafa'yı Atatürk yapan etkenlerden bahsetmek isterim.
Mustafa hepimiz gibi bir bu milletin bir evladıydı. Çocuktu tıpkı bizim gibi.
Ne oldu da Mustafa çocuk ATATÜRK oldu?
O çocuk Mustafa'nın hayatına giren kişiler ve olaylar o çocuğu Mustafa'dan Atatürk'e dönüştürdü.
O kişilere sorduğunuzda ben bu dünyaya hiçbir şey katmadım, boş yaşadım diyebilir çünkü dolaylı olarak inşasında yer aldığı hayatlardan habersizdir.
Mustafa'yı Atatürk yapan kişi ve olaylardan bazılarını yazacağım uzun olmaması için.
Mesela okuldaki öğretmenleri, Askeri okuldaki arkadaşları, Emekli olduktan sonra Tüccar olan babasının mallarının eşkiyalarca yağmalanması, kitap okumaya teşvik edenler, ülkeyi yönetenler, zamanın gazetecileri hatta Victor Hugo'nun yazdığı kitaplar.
Victor Hugo dediğimizde bu sefer Victor Hugo'yu böyle bir yazar yapan süreçlerde yer alan olumlu/olumsuz kişiler ve olaylar devreye giriyor.
Yani dolaylı olarak hepimiz birçok şeyin seyrini değiştiriyoruz sadece bunun farkında olmadığımızdan kişi olarak bir değer üretmediğimiz hissine kapılabiliyoruz.
Kendi kendimize zulmetmeye gerek yok.
Kimlere, nelere etki ettiğinizi daha derin düşünmenizi öneririm.
Şahsen bu forumda yazan bazı kişiler benim üzerimde çok büyük etkilere neden olmuştur, onların yazdıklarından dolayı birçok insana maddi/manevi fayda sağlamışımdır.
Hepsine selam olsun.
O kişilere sorsam haberleri yoktur, yazdıklarının ya da düşüncelerinin hiçbir şeye etki etmediğini düşünüyor olabilirler.
Hepimiz etki ediyoruz, etki alıyoruz bu nedenle güzellikler üretecek şeylerin boş olmadığını hatırlatmak istedim.
Sevgiler.
Sen olmasan biz ne kaybederdik?
5
●256
- 23-05-2025, 01:17:52
- 23-05-2025, 01:20:46O kadar haklısın ki… Okurken içim titredi çünkü tam da dediğin gibi bazen “ben olmasam ne olurdu ki?” diye kendini yiyip bitiriyorsun ama aslında bir cümleyle bile koca bir hikâyeyi tetiklemiş olabiliyorsun. İnsan kendi etkisinin farkında olmadan büyüyor, büyütüyor. Her hareket, her söz bir zincirin halkası gibi... Ve bazen sadece var olmak bile bir başkasının hayatında mucize oluyor. İyi ki yazmışsın…
- 23-05-2025, 01:30:32Ben eskiden tam Atatürk düşmanıydım.
Sebeplerim şunlardı.
Alimleri Astı.
Hilafeti Kaldırdı.
Dilimizi Değiştirdi.
Şapka Kanunundan İnsanları Astı.
Ecnebi kafir yönetim sistemini Turkiyeye getirdi.
Son 3 yıldır İslamı araştırınca şoke edici şeyler gördüm. Öncesinde İslami camia tarafındaki olayları görünce görmezden gelirdim. Ensar Vakfı olayı gibi.
Son 3 yılda araştırmalarımın sonucu dinin içinin tamamının boş olduğunu gördüm ve İslamdan uzaklaştım.
Bu olunca Atatürk nefretim tamamiyle bitti.
Bende bu konuda size şunu söyleyeyim.
1. SORU
Diyelimki Atatürk diye biri çıkmadı. Ve halk olarak savaşı kazandık diyelim. Bu zaten imkansıza yakın da işin o boyutunu başka konuda tartışırız.
Diyelim ki 1. Dünya Savaşını Kazandık. Ve Mevcut İslami sistem ile yola devam edildi.
Şuan sizce Turkiye ne durumda olurdu. Daha mı ileride olurduk. Afganistan standartlarında yada ondan daha kötü bir durumda mı olurduk.
2. SORU
Yıllarca ben Şeyh Sait İskilipli Atıf Hocayıı savundum. Bana Şeyh Said için İslam mücahidi demişlerdi. Savunmam sadece İslam için idi.
Diyelim ki Şeyh Said 1925 de mücadeleyi kazandı. Atatürk ve Silah arkadaşları bu sefer idam edildi.
Bu durumda diğer bir soru da şu;
Şeyh Sait ülke yönetiminden nekadar anlıyordı.
Tamam İslam için kıyam yaptınız. Ama direnişi kazansaydınız. Ülkenin söz hakkı Şeyh Said ve arkadaşlarında olsaydı.
Nasıl ülkeyi yöneteceklerdi.
Şeyh Said'i savunanlar hep İslami davasından dolayı savunuyorlar.
Ama asla düşünmüyorlar. Onlar direnişi kazansaydı nasıl bir Turkiyeyi yönetecekti. Ve ülke şuan 2025te ne durumda olurdu.
Sorularımın cevapları bilenler yazabilir. Teşekkürler.
Atatürk onlarca yabancı dil bilen biri olarak bile nekadar dahi biri olduğu bulunabilir. Zibilyon tane kitap okumuş.
Şey Said ve arkadaşların bu yetenekleri var mıydı. Var idi ise ne durumdaydı yetenekleri. - 23-05-2025, 01:43:54A.AY adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
Bilirkişi olarak yazayım.
Şaka elbette bilirkişi değilim lakin birkaç şey yazabilirim.
Eğer Atatürk olmasa ve Şeyhlerin hükümdarlığında savaşı kazansak ne olurdu?
Bu soruya cevap verebilmek için Türk tarihini iyi bilmek gerekiyor.
Türkler, her dine girmiştir.
Hristiyan Türkler vardır, Yahudi Türkler vardır, Budist Türkler vardır, Müslüman Türkler vardır, Şaman Türkler vardır vs. vs.
Türkler her dine girmiştir ama hiçbir dinin yobazı olmamıştır.
Bu bahsettiğim toplumsal düzeyde.
Her dine giren Türk toplumunda girdiği dinin yobazı/alimi çıkmıştır ama genel olarak toplum girdiği dinin yobazı olmamıştır.
Mesela ülkemizdeki Türkiye Türkleri İslam dinini kabul etmektedir ama içkisini içer, ramazanda oturur yer içer, namazını kılar kılmaz vs. vs.
Yani Atatürk'ün dediği gibi vakti gelen fikirler ertelenemez. Atatürk bu sözü Victor Hugodan almıştır o nedenle konuda ondan bahsetmiştim.
Türkler, Arap değildir.
Bir dönem Süleyman Demirelci olur, bir dönem ılımlı islamcı olur, bir dönem cemaatler tarikatlardan olur, bir dönem siyasi islamcı olur, bir dönem cumhuriyetçi olur, bir dönem şu bu...
Yani savaşı kimin kazanacağına zaten Türk milleti karar vermiştir.
Bahsedilen şeyhlerin arasından yürümemiş, Atatürk'ün arkasından yürümüştür.
Liderleri, kahramanları toplum belirler.
O dönemki Türk milleti Atatürk'ün arkasında durmuştur o nedenle Atatürk başarıyla süreci tamamlamıştır.
Türk Milleti şeyhleri güzeller, sever, sayar ama arkasında duracağı kişiyi seçerken din etkisi altında karar vermez.
Tarihimizde bu ve benzeri örnekler sadece Atatürk ile sınırlı değildi.
Atatürk büyük bir liderdir ama arkasında toplum olmadıkça büyük liderlik sonuç getirmezdi.
Türk tarihini araştırdıkça bir şeyh peşinden gitme ihtimali olmadığı ortaya çıkar.
Yani ihtimal dışı. - 23-05-2025, 02:36:03Ben olmasam hiç bir şey değişmezdi. Atatürk olmasa Suriye, Irak ve Afganistan'dan daha kötü olurduk. Çünkü saldırmak için bahaneleri hazır olacaktı. Cihatcı, diktatör ve benzeri bir kılıf bulup özgürlük (sözde) getirmek için askeri müdahalede bulunurlardı. Malesef ki "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor" diyerek konuyu bir önceki cümlemdekine bağlamaya çalışan birçok propaganda yapıldı. Gerisini siz biliyorsunuz. Yabancıların "Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir." düşüncesi halen yaşıyorsa şaşırmam.