Vize Danışmanlık Şirketleri Hakkında Uyarı❗

Önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum.

Bir vize danışmanlık şirketinden hizmet almadan önce o şirketin legal çerçevede hareket ettiğinden emin olmalısınız.

Neden mi?

İki maddede açıklayayım:

1. Hiçbir gelişmiş ülkeden parayı bastırarak vize alamazsınız.

Size "kesin vize", "garanti vize" gibi ifadeler kullanan kişiler ve şirketler alenen suç işliyor.

Diyeceksiniz ki insanlar para ödeyerek Polonya'ya gidebiliyor.

Peki Avrupa Birliği tarafından Polonya'nın "vize satma suçu" gerekçesiyle soruşturulduğunu biliyor muydunuz?

Konuyu başka bir boyuttan ele alalım:

Siz hiç üç bin dolara, beş bin dolara Amerika vizesini garanti eden birisini duydunuz mu?

Duymadınız çünkü bu ciddi bir suçtur ve böyle bir girişimde bulunan kişinin başı fena halde ağrır.

Bu iki örneği kıyaslayarak Amerika'nın neden dünyanın cazibe merkezi olduğuna dair bir çıkarımda bulunabilirsiniz.

2. Yeri gelecek danışmanlık şirketiyle pasaportunuzun ve vizelerinizin görüntülerini paylaşacaksınız.

Bu bilgiler size kötülük yapmak için kullanılabilir.

Aklınıza gelen ve gelmeyen birçok kötülükle ve sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Üstelik bu sorunlar, uluslararası çapta olacak.

Kimliğinizi çaldırırsanız yaşanabilecek sorunların önüne geçebileceğiniz mekanizmalar var.

Ama pasaportunuzu çaldırdığınızda başınıza hangi ülkede nelerin gelebileceğini tahmin bile edemezsiniz.

Sonuç:

Yasaları açıkça çiğneyerek ya da atlatarak para karşılığı vize, oturum, çalışma izni sağladığını iddia eden çok fazla kişi veya şirket var.

Bu kişilere veya şirketlere güvenirseniz sadece paranızı değil; bütün hayallerinizi, umutlarınızı ve geleceğinizi kaybedebilirsiniz.

Yasal yollar hem güvenli hem de uygun maliyetlidir.

Herkese mutlu günler!

(Bu tür bilgilendirici paylaşımların sürmesini istiyorsanız lütfen konuyu beğenerek bana destek olun.)

Valla hep söylediğim, yazdığım şeyler hele "kesin" diyen birisi varsa arkana bakma uza oradan.

imzanızda amerika vizesi bir tık uzağınızda yazıyor.

'Kesin' likle öyle hocam

Evet, bir tık uzağınızda çünkü. Başvuru formu online dolduruluyor.

Değerli yazınız için teşekkür ederim. İzninizle birkaç şey daha paylaşmak istiyorum.

Hizmeti sunan şirket;
- Vize aldığı kişilerin vize fotoğraflarını paylaşıyorlarsa uzak durun.
- Gideceğiniz ülkelerden birileri ile sizi görüştürmeye çalışarak ikna etmeye çalışıyorlarsa uzak durun.
- Facebook ya da Telegram gruplarına çekmeye çalışıyorlarsa uzak durun.
- Sizlere referans gösteriyorlarsa uzak durun.
- Sizi x şirket ile, x referans ile vize almaya davet ediyorsa, uzak durun.
- Sizlere alışılagelmişin dışında formatlarda, ve sizin gidiş gerekçenize uymayan biçimlerde vize hizmeti sunuyorlarsa, uzak durun.
- Avukat olduğunu beyan ediyorsa ve beyan ettiği ülkede baro kaydı bulunmuyor ise, uzak durun. Baro sitesinden kontrol edin.
- Sizlere bir garanti veriyor ise, uzak durun.
- Sizlere kesin ifadeler kullanıyor ise uzak durun. (Kesin alırız. Tanıdığımız var. Şirketimiz referans olacak.)
- Sizlere konsolosluk ya da başka yerlerde tanıdıkları olduğunu beyan ediyor ise uzak durun.
- Sizleri sürekli olarak kayıt altına alınamaz şekilde ikna edebileceği yollarla karşılamak istiyorsa, uzak durun. (Gelin bir çay içelim. Telefonda görüşelim. Biz bunu yazılı paylaşmıyoruz.)
- Sizlere, asla olamayacak konularda yardımcı olabileceğini söylüyorsa uzak durun.
- Sizlere belgenizi alırız, sonra ödemesini yaparsınız, diyorlarsa uzak durun. (Bu çalışma biçimi, garanti etme niteliği taşır. Sizin garantinizi Konsolosluk dahi veremez.)
- Sizlere olması gerekenin çok üzerinde bir hizmet bedeli sunuyorsa, uzak durun. (Özellikle bir üstteki madde ile örtüşür.)

Şirketlere basit sorular sorarak, belli sonuçları çalışmadan alabilirsiniz.
- Referans sorun. Sağlarlarsa uzak durun.
- Garanti sorun. Sağlarlarsa uzak durun.
- Sahte evrak sorun. Sağlarlarsa uzak durun.

Kısaca, bu işin ehli olmasını gösterebileceği şeyleri pozitif, bu işi garantör biçimde yapabileceğini ispat edebilenleri negatif değerlendirin.

Ek olarak bilmeniz gerekenler;
- Red cevabı almak, süreç bitti demek değildir. Her red cevabı, Administrative Review / Appeal başvurusu alabilir. Bu da, redde itiraz demektir. Sizi değerlendiren kişiler dışında, bazen eşit, bazen daha yetkili birileri tarafından tekrar değerlendirilmesini sağlar. İtirazınızda, "insanı hakkınız" olduğunu belirtmekten ve ilgili ülkelerin hukukunca, ziyaret hakkınız olduğunu belirtmekten kaçınmayın.
- Red ve İtiraza da red alanlar, doğrudan dava açabilirler. Dava açan insanların çoğu olumlu yanıt alabilir. Bunun için, gideceğiniz şehirdeki yerel mahkemelere başvurmanızı öneririm. Havada kalmasın, örnek de vereyim: Örnek 1, Örnek 2, Örnek 3
- Yurt dışında yaşayan ve oturumu olan Türkler, kesinlikle Türkiye dışında başvurmalılar. Çünkü, başka ülkede bu tip başvuruları yaparken, normalde vermeniz gereken evrak listesinden çok daha az sayıda evrak ile, çok daha fazla olumlu yanıt alıyorsunuz. Türkiye'de Konsolosluk personeli (Türk memurlardan bahsediyorum) özellikle insanların vizelerinin olumsuz etki almasında ciddi rol oynuyorlar. Konsolosluklarda, Türkiye'den yurt dışına çıkışı azaltmayı hedefliyorlar. Ancak, hali hazırda yurt dışında olan birine, çok farklı muamele yapıyorlar. Halk bilinçlenip, her başvuruya itiraz etse, ve bu konularda dava açsalar, vize reddi sayısı çok ciddi oranda azalır.

Size sunulabilecek tüm hizmetler, tüm sınırları ile birlikte zaten internet üzerinde yazılı. Kendiniz de araştırma yapabilirsiniz.

Konsolosluk nasıl çalışır?
Konsolosluklar, bünyesinde İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı personeli barındırırlar. Yıllık 180 günü aşmayan ziyaretlere Dışişleri Bakanlığı bakar ve karar verir. 180 günü aşan ziyaretlerde, İçişleri Bakanlığı bakar ve karar verir.

Bir karar, Dışişleri Bakanlığına bağlı Konsolosluk tarafından onaylanabilir. Ancak, bu karar, ülkeye giriş sırasında ya da giriş sonrasında İçişleri Bakanlığınca geri çekilebilir. Bu durumda, vizenizin üzerine bir çizgi atıp, sizi sınırdışı ederler.

Kişi, vize merkezlerine hiç gitmeden, doğrudan konsolosluğa başvurma hakkına sahiptir. Bunu konsolosluk geri çevirse dahi, konsolosluk üzerinde baskı kurabilir.

Kişi, Konsolosluğun yanlış bilgi verdiği durumlarda ve ülke kanunlarınca uygun olmayan durumlarda, Konsolosluğun bilgilendirmesini ve kararını gözardı edip, ilgili konularla ilişkili olarak doğrudan MOI ya da MOFA, ilgili kanuna atıfta bulunarak başvurabilir. Bu durumda, MOI ya da MOFA, konsolosluğa bilgi iletir ve sizin belgenizi almak istemeyen konsolosluk, belgenizi almak zorunda bırakılır. Bunu bir örnekle açıklayayım:

Örnek: Çek Cumhuriyetinde kız arkadaşınız yaşıyor. Konsolosluğa D tipi vize için gittiniz ve konsolosluk kız arkadaşınız üzerinden D tipi vize alamayacağınızı söyledi. D tipi vize, MOI'ye bağlıdır. MOI'ye konu ile ilgili ulaşıp, konsolosluğun kız arkadaşınızın yanına gitmenize engel olduğunu ve başvurunuzu kabul etmediğini bildiriyorsunuz. MOI, konsolosluğa yazı gönderiyor. Konsolosluk, işleme almadığı D tipi vizeyi "bir defaya mahsus işleme alacağını" bildirerek sizi çağırıyor. Siz, kız arkadaşınız üzerinden, kız arkadaşınızın maddi geliri de el veriyor ise, başvuru yaparak oturum alabiliyorsunuz. Evli olmanız gerekmiyor. Bu Çek Cumhuriyeti kanunlarında da yazıyor. Tıpkı birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi. Bunun böyle olmasının neden, göçe engel olmak. Kısaca, hakkını aramıyorsan, hakkını yerler mantığı var.

Yazı çok uzun oldu, o yüzden burada kesiyorum. Söylemek istediğimin özeti, bu iş bilgi işidir. Para veriyorsanız, bilginin ederi kadar para verin. Umut satın almayın, hizmet satın alın.