• 25-05-2023, 21:59:39
    #1
    Seçim sonuçlarından bağımsız endişe edici ve kısa vadede çözümü, finanse edebilmesi çok zor ve önemli bir problem.

    https://t24.com.tr/haber/21-yil-sonr...atifte,1111900

    Seçim dönemi vaatlerinin maliyeti, muhalefet ve iktidarın el birliği ile getirdiği EYT'nin yıllık tahmini 200-300 milyar TL'lik ekstra maliyeti, yapılan bunca gereksiz maliyet - ekstra şey ve toplumun IMF'ye öcü gibi bakma önyargısı yüzünden bu kadar büyük miktarlarda düşük faizle nereden, kimden borçlanabiliriz çok soru işareti var. Çarklar dönsün, bazı işletmeler batmasın diye ekonomi de anlamsız bir alışveriş, tüketim sirkülasyonuna ağırlık vererek çok büyük yanlış yaptık gibi gözüküyor.

    Hükümetin faiz politikaları sanıldığı gibi dini gerekçelerle değil, toplumdaki bu borç ekonomisi ile dönen çarkların, aman işlerimiz kesatlaşmasın, batmasın devlet bizi desteklesin, yoksa naparızın acı reçetesi ile karşı karşıyayız.
  • 25-05-2023, 22:01:30
    #2
    IMF konusunda katılmıyorum. IMF bir şeyler almadan para vermez...
  • 25-05-2023, 22:04:51
    #3
    Türkçesi : Merkez bankasının kasasındaki paranın 0 olması için 60 milyar dolara ihtiyaç var.Çünkü kasadaki para bizim değil " swap " denilen borçla alınmış para o yüzden -60 yazılmış.Bizim değil yani.

    60 milyar dolar ne kadar bir para kafanızda canlanması için.Elon Musk twitteri 44 milyar dolara aldı.
  • 25-05-2023, 22:05:25
    #4
    muhfratkoc adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    IMF konusunda katılmıyorum. IMF bir şeyler almadan para vermez...
    IMF özel bir kuruluş değil. Bizim de üyesi olduğumuz Birleşmiş Milletler üyeleri tarafından fonlanan, üyeleri Birleşmiş Milletler üyesi devletler olan devletler - hükümetler birliği fonu, yatırım bankası gibi bir şey. Bu Apple, Samsung gibi dev holdinglerin büyük hissedarı olan özel bir yatırım kuruluşu değil ki bir şeyler alsın, art niyetli planlar yapsın. Devletlerden, hükümetlerden aldığı parayı yine hükümetlere, devletlere ihtiyaç anında veriyor bir şartla verdiği paranın aynı şekilde verimsizce kullanılmaması, borç ve ekonomideki açıklıkların giderilmesi ve özel sektöre - bankalara kıyasla çok düşük oranda verilen kredilerin geri alınabilmesini, ödenebilmesini sağlamak.
  • 25-05-2023, 22:11:33
    #6
    Elma adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Türkçesi : Merkez bankasının kasasındaki paranın 0 olması için 60 milyar dolara ihtiyaç var.Çünkü kasadaki para bizim değil " swap " denilen borçla alınmış para o yüzden -60 yazılmış.Bizim değil yani.

    60 milyar dolar ne kadar bir para kafanızda canlanması için.Elon Musk twitteri 44 milyar dolara aldı.
    İşin üzücü yanı, hiçbir parti hâla acı reçete açıklaması yapamıyor, aksine topluma seçim arefesinde emekli maaşı, memur maaşı ve diğer sosyal imkanlarda daha fazla destek, daha fazla ödeme vaatleri konuşuluyor, tartışılıyor. Bu siyasetten bağımsız çok önemli ciddi bir problem. Bir çok zaruri ithalat kalemini olumsuz etkileyen, parası ile bir çok ürünü temin edememe yada stok problemi yaşamamızın devam etmesi riskini getiriyor ne yazık ki.
  • 26-05-2023, 00:07:34
    #7
    pcbagimlisi adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    İşin üzücü yanı, hiçbir parti hâla acı reçete açıklaması yapamıyor, aksine topluma seçim arefesinde emekli maaşı, memur maaşı ve diğer sosyal imkanlarda daha fazla destek, daha fazla ödeme vaatleri konuşuluyor, tartışılıyor. Bu siyasetten bağımsız çok önemli ciddi bir problem. Bir çok zaruri ithalat kalemini olumsuz etkileyen, parası ile bir çok ürünü temin edememe yada stok problemi yaşamamızın devam etmesi riskini getiriyor ne yazık ki.
    Hocam bunun sebebi halk zaten , Şimdi cahil diyeceğim olmayacak fakat öyle.
    Halkın çoğu çıkarcı iki yüzlü resmen. xx partiden bir menfati varsa ölümüne savunuyor ülke batmış ekonomi gitmiş, adalet,eğitim vs umurunda değil.

    Sen halka her şey'de tasarruf yapacağız dikkat edeceğiz 1 sene dişimizi sıkacağız ülkemizi rahata erdireceğiz ekonomi düzelecek desen seni seçmezler , Asgari ücret 30k olacak diyeni seçerler , halkın kafası bu.

    Bu ülkede ikilem çıkaran halkın kendisi , dini kullanınca diğer kesim yüz çeviriyor. Laiklik diyorsun dinciler yüz çeviriyor . Kürtlere yanaşıyorsun bir taraf pkk diyor. Şimdi birde suriyeliler çıktı böyle giderse seçimlerde arap kardeşlerim diye arapça miting yapacaklar.
    Halkın kendisi kendi kendi içinde ikilem çıkarıyor birleşemiyor. Ağır konuşmakta istemiyorum ama problem halkın kendisinde.


    Ekleme yapayım.
    Bu K.K'nun M.A.M videosunu izledim.

    Hayvan sever çıkıyor , hayvanlara xx kıyağı yaparsan 10 bin hayvan sever oyumuz sana
    Öğretmenler çıkıyor geçinemiyoruz , maaşımız artacaksa öğretmenler olarak oyumuz sana
    diğer tarafdan kedi sever çıkıyor , kedileri okşarsan oyumuz sana ( bunu şakasına yazdım )

    Ya arkadaş bu nasıl kafa ya

    Ülkede herkes kendi ve çevresi için bir ayrıcalık istiyor, Ona göre oy vereceğini söylüyor. Kimsede çıkıp ekonomi , Adalet , Eğitim vs sistemini düzelt o zaman zaten tüm herkesin problemleri düzelecek demiyor. Herkes ne koparsam derdinde
  • 26-05-2023, 16:43:50
    #8
    @kalitelihostorg; Ne yazık ki toplumun irrasyonel beklentileri konusunda haklısınız, bu konuda geçen farklı bir platformda insanlarla diyalog gerçekleştirdim. Politika'da popülist, maliyeti, getirisinin - götürsünün ne olacağının belli olmadığı talepler yerine rasyonel gözlemleri ve çözüm önerilerini dile getirememek üzücü bir durum fakat toplumda yok olma düzeyine gelecek düzeyde büyük saçmalıklara neden olmuyorsa yıllardır buradan da toplumun gerçekten sanıldığı kadar irrasyonel veya bilgisiz olmadığı tespitini de yapabiliriz.

    Tabi çözülmesi gereken matematiksel veya psikolojik, sosyolojik, somut bazı ciddi sorunlar var. Toplumun çoğunluğu, en büyük gelire - gidere, en fazla zarara en çok gelir ve servete sahip insanların sebep olabileceğini ve tüm yükün onlarla ve onların savurganlıklarını engelleyebileceklerini düşünüyorlar ne yazık ki bu nitelik x nicelik denklemi nedeniyle doğru değil bunu gözardı ediyoruz. Bir ülke, küçük nüfuslu zenginler - milyarderler ülkesi değilse veya komünizm/sosyalizm felsefesi ile herkes çok yakın gelire ve servete sahip değilse, bütün ülkelerde en büyük gelir ve gider kaynağı orta sınıf olur çünkü hem nicelik olarak sayıca büyük üstünlükleri vardır, hem de üst gelir grubu kadar uçuk kazançları - gelirleri, birikimleri olmasa da, alt gelir grubu kadar kısıtlı gelir ve gider şartlarına sıkışmadıkları için sayıca olan büyüklükleri, maddi güçleri ile inanılmaz bir finansal büyüklük ortaya çıkartır.

    Bu yüzden dünya çapında en çok kazanan, en büyük şirketler yalnızca en üst düzey gelir grubuna veya en alt düzey gelir grubuna hitap eden şirketler değil orta ve ortanın biraz üstü gruba hitap ederek hem alt ekonomik gruptan, hem üst ekonomik gruptan insanlara ürün ve hizmet satmaya çalışan şirketler olur genelde. Apple bunun en güzel örneğidir, aslında en çok sattığı - hitap etmek istediği orta sınıftır, alt sınıfa da üst sınıfa da bazı ekstralar, bazı psikolojik algılar ve uzun süre rahat kullanayım gibi şeylerle kendini sattırabiliyor.

    Ekşi'de 20-30 yılda bir girdiğimiz bu kısır ekonomik gerileme dönemi için güzel bir yorum okumuştum. Biz her 20-30 yılda bir hadi bir rahatlayalım, refahımız - şartlarımız iyileşsini bir kaç yılda etmek istiyoruz, partiler de gelip bizi kısa vadede borçla lüks yaşam isteğimizi gerçekleştiriyor sonra biz borçları ödemeye gelip, borçalanabilecek - harcayabilecek para kalmadığında aynı veya farklı birileri ile tekrar aynı hatalı döngüyü tekrarlıyoruz. Ne yazık ki değil 1-2 yıl diş sıkmakla ideal sürdürebilir bir gelir - refah için en az 15-20 yıllık bir süreç gerekiyor. Kimse kendi dertlerinin arasında ülkenin ithalat, ihracat dengesini düşünmek zorunda değil ama bir kişinin iç piyasadan yasal ve vergilerini ödeyerek kazandığı 100.000 TL ile dolaylı veya doğrudan ihracat'a katkısı yoksa ve 100 bin TL'lik kazancının %80-%90'nını uluslararası ekonominin yatırımlarına, uzun vadeli projelerine harcamaktan geri kalmıyorsa bir şekilde o 100 bin TL'yi kazanırken ihracata dolaylı ve doğrudan katkı sağlamak zorunda herkes içerden kazanıp, dışarıdan hizmet ve ürün almak isterse Merkez Bankası er yada geç batacaktır, bir babanın cüzdanından sürekli para alınıp hiç eve dışarıdan para getirilmemesi gibi.

    Bunun çözümü dışardan almayalım her şeyi kendimiz üretelimde değil öyle bir yanlış algı da var bugün her şeyi üretebilen bir şirket, bir ülke yok. Böyle bir şey mümkün de değil. O zaman Passat alıyorsak bunun karşılığını domates veya t-shirt veya turizm hizmeti satarak sürekli ödeyemeyeceğimizi az yada çok kestirmemiz gerekiyordu.