Siyah – beyaz hayvan güncellemeleri (Panda, Penguen ve sıradaki için iddiam da “Katil Balina”) sonrası SEO uzmanlarımız bu endüstrimizde “Faul” var diye haykırıyor. Konu hakkında yorumda bulunan kişilerse Google’ın küçük işletmelerin aleyhine , büyük işletmelerin (örneğin, reklam veren büyük işletmeler) lehine sonuçlanan önyargılı davranışlarıyla SEO için hayatı zorlaştırdığını savunmakta.
Peki bu geçerli bir eleştiri mi?
Sadece reklam veren büyük işletmelerin genelde daha küçük şirketlerin üstünde listelenmesi hiçbir şeyi kanıtlamaz. Önyargı ve hak edilen değer arasındaki ayrımı iyi yapmalıyız.
Öncelikle, “küçük işletmelerin” birçok çeşidi olabilir. Spektrumun bir tarafında “aile” işletmeleri ve niş pazarlara yönelen işletmeler yer alıyor.
Küçük işletmeler spektrumunun diğer ucunda ise şu insanlar yer alıyor:
Tam ortada yer alan işletmelerin hangi gruba girdiğine karar vermek oldukça zor. Siyah beyaz ayrımı yapmaktansa grinin tonlarına göre ayrım yapmayı hedefleyen bir “gri kurt” güncellemesi daha uygun bir metafor olur. Ayrıca bu kararları algoritmik olarak ölçülebilen sinyallere göre vermenin de çok riskli olduğu ve bazı işletmelerin yanlışlıkla işaretlenebileceği bir gerçektir.
Ancak, bugünün sorusuna verilebilecek cevap en kısa haliyle: “Evet, Google kesinlikle KÖTÜ olduğunu düşündükleri küçük işletmelere karşı önyargılı davranıyor. Hâl böyle olunca da bazı iyiler de kazara yanıyor.”
Peki Google aynı zamanda spektrumun diğer ucunu da hedef alıyor mu?
Google, büyük olanları yenmeleri için mi dürüst küçük işletmelerin işlerini zorlaştırıyor?
Dürüst küçük işletmeleri iki sınıfa ayırıp ilk olarak aile işletmeleri açısından sonra da niş pazarlara yönelen işletmeler açısından ele alalım.
Aile İşletmeleri Uzmanı
Google’ın doğal yollardan link oluşturan ve sosyal paylaşımlarda bulunan kaliteli içeriklere karşı rekabeti mecbur kılan düşük kaliteli linkleri, doğal olmayan linkleri ve link metin profillerinin değerini düşürmesi ve hatta onları cezalandırması aile işletmeleri için de dezavantajlı mı olur?
Kesinlikle! Yani eğer aile işletmeleri derken nispeten çok daha çeşitli hizmetler sunanlara (taşra marketi, genel haber işletmeleriyle rekabet içindeki az personelli haber örgütü) oranla daha az kapsamlı olan işletmeleri kastediyorsak. Bu durumda daha büyük rakiplerin çok bariz şekilde içerik oluşturmada kullanabilecekleri çok daha fazla kaynağı olduğunu da düşünmek gerekir. Aynı içeriğin çok daha az kaynakla sağlanması mümkün değildir. Aile işletmeleri içerik niteliği ve niceliği konusunda çok başarılı rakipler olamazlar.
Peki Google bu hatırı sayılır nedenlerden dolayı yasalara uygun bir şekilde Aile işletmeleri arama sonuçlarının çoğu kullanıcı tarafından muhtemelen önemsenmediğini iddia edemez mi? Aile işletmeleri büyük rakiplerine oranla reklamlar için pek harcama yapmazlar fakat bunun nedeni genelde buna güçlerinin yetmemesidir. Trafik yoğunluğu için daha kapsamlı, daha çeşitli ve daha ucuz hizmetler sunan daha büyük rakiplerinin yaptıkları kadar para basmadıkları için de etkin bir şekilde rekabete katılamazlar. Bu nedenle de fiziki alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen alış-veriş savaşını kaybetmeleriyle aynı nedenden dolayı online savaşı da kaybetmekteler çünkü müşteriler daha fazla seçenek, daha geniş içerik ve daha uygun fiyatlar talep etmekte.
Aile işletmeleri önündeki engeller Google’ın reklam veren büyük işletmelerden yana olduğunu değil kullanıcıların taleplerinden yana olduğunu kanıtlar. Diğer bir deyişle, müşterilerin Aile işletmelerine karşı olumsuz tutumlarının kanıtıdır.
Bir Proxy Olarak Kalite için Harcama Yapabilme
Buradaki ilginç nokta büyük işletmecilere karşı etkili reklamlar verebilmenin genelde yüksek kaliteye ve ilgili bir web sitesine sahip olmak için çok makul bir proxy olmasıdır. Neyi nasıl sunduğunu gösterecek şekilde hedef anahtar kelimeler için ücretli aramalarda yer alamıyorsa insanların talebine de cevap veremiyor demektir.
Eğer reklam verenler mantıklı davranıyorlarsa ve Google’ın organik algoritmaları kusursuzsa bu durumda organik sıralamaların ücretli reklam sıralamalarıyla tam olarak eşleşmesini beklememiz gerekir. Trafik yoğunluğu için en çok para dökenin açık arttırmayı kazanabilmesi ve Google’ın da davranışsal veriyle kanıtlandığı üzere onların en iyi kullanıcı deneyimini sunduklarını kabul etmesi gerekir. Google algoritmalarında kullanıcı davranışlarıyla ilgili analitik bilgileri kullanmadıklarını iddia ediyor ama belki de kullansalar iyi olur!
Bu, Google’ın muhtemelen büyük şirketlerin tarafını tutmasının reklama harcanan parayla hiçbir ilgisi olmayan aksine tamamen kullanıcı tercihlerine dayanan birçok nedeni olabileceğini gösteriyor. Walmart offline olarak da Aile işletmelerini yendiği için aynı sebeplerden dolayı online olarak da onlara üstün geliyor.
Deneyimlerimize göre, kaliteli niş pazarlarına yönelmiş şirketler SEO’ya karşı kaliteli ve iyi niyetli tutum takınmakla iyi yapıyor. PPC reklamları konusunda da doğru yoldalar. PPC konusunda başarılı olan ve genel olarak organik sıralamalarda istikrarlı şekilde yer alanlar PPC reklamlarına daha fazla para harcamakla hiçbir ilgisi olmayan mantıklı nedenlerden dolayı istikrarlı olmaya devam ederler.
Karar için tıklayınız.
