Hepimiz az çok Google'ın işleyişi hakkında kendimize has fikirlere sahibizdir. Deneme yanılma ve tecrübe gibi yollarla neyin ne gibi etki yaptığını biliyoruzdur. SEO uzmanı değilim, zor kelimelerde birinci sıraya asla yükselmedim ama; benim de bir çift lafım var demek istiyorum.
Bence arama motorunda yükselmenin sırrı, arama motoru gibi düşünmek!
Nasıl yani? Şöyle: Birinci sıraya yükselmesini istediğimiz sitenin gerçekten birinci sırayı hakettiğini düşünüyor muyuz? İçerik, tasarım, kullanım kolaylığı vb. gibi konularda ziyaretçiyi doyurabiliyor muyuz? Bu sorulara evet cevabını verebiliyorsak bence sitemiz birinci değil de ikinci sırada yer alsa bile, daha kalıcı ve uzun soluklu ziyaretçilere ev sahipliği yapacaktır mutlaka. Ve marka değeri artacaktır. Maniaccoder demişti bir ara, "garanti" yazdığımız zaman ilk sırada mutlaka garanti.com.tr gelir. Neden? Sizce garanti backlink mi kastı, veya herhangi bir şey mi yaptı da bu sıraya yerleşti? Hiç sanmıyorum. Markaydı, marka olabildi, garanti ismini kendisiyle özdeşleştirebildi. Bunu sıradan internet sitelerinde nasıl başarabiliriz bilmiyorum.
Kendimi Google'ın yerine koyuyorum şimdi. Amacım arama yapan kişinin en iyi sonuca ulaşmasını sağlamak. Şimdi "2013 araba modelleri" için bir arama sonuç sayfası oluşturduğumu ve bu sıralamada 10 tane sitenin yer aldığını hayal ediyorum.
- Eğer kullanıcıların büyük bir çoğunluğu arama sonuç sayfasında birinci sıradaki siteyi değil de, daha kaliteli içerik barındırdığını düşündüğü 5 veya 6. sıradaki siteye tıklıyorsa; bunu mutlaka değerlendirirdim. Bu meyanda forumda var olan organik hit programları sıralamaya etki eden onlarca etkenden bir etkeni karşılıyor diyebilirim.
- IP'si Türkiye'de gözüken bir internet sitesinin Papua Yeni Gine'li sitelerden backlink almasını garip karşılardım.
- Alexa, DMOZ ve W3C gibi etkenleri hayatta kaale almazdım. Neticede her bir site için bu tür değerleri sorgulamak ekstra sunucuya yük demektir ve arama sonuçlarını hızlı indexletmemi geciktirecektir. Hile hurdaya açık olan bu kriterlere göre arama sonuçlarını düzenlemek de mutlaka haksızlık olurdu.
- Kimileri "özgün içerik öldü" diyor ama, ben mutlaka özgün içeriği kaale alırdım. Adını hatırlayamadığım bir SEO kitabından alıntıyla, "Google neden veritabanını aynı cümleleri indexleyerek şişirsin ki?" diye düşünüyorum.
- Wiki, forum, blog backlink gibi doğal olmayan link çeşitlerini kat'iyen kaale almazdım. Bir internet sitesinin sürekli olarak dışarıya link vermesini anormal karşılardım, link verilen siteye ceza bile verebilirdim.
- Paravan blogları da kara listeye alabilirdim. Ücretsiz blog servislerini kullanarak sadece ama sadece bir siteye link çıkışı vermek mutlaka dikkatimi çekerdi. Doğal görünmek amaç olduğu için, bir sitenin sadece bir ana siteye link çıkışı vermesi anormal gözükürdü. Her yazıda link çıkışı vermeden, verdiği zaman da farklı sitelere de link çıkması doğal gözükebilirdi belki.
Şöyle baktığım zaman oldukça olumsuz bir tablo çizdiğimin farkındayım, neredeyse her türden backlink'i engellemiş oldum
