Nereye Gidiyoruz Böyle Ne Oluyor Bu Gençlere :(

öyle deme hocam. şeriat bizi kurtuluşa erdirecek.
şükürler havada uçuşacak.
soğan ekmek yediğimizde şükretmesini öğreneceğiz.
depremin allah tarafından geldiğine
zamları allahın yaptığına felan inanacağız.
mis gibi sıfır kilometre kafaya ulaşacağız. sahibinden kullanılmamış.

Hiç şüphesiz tek çare şeriattir ama şeriat demek Depremden ölenlerin tek suçlusu tövbe haşa Allah'tır demek değildir. Zamları getiren Allah'tır demek te değildir. Hele hele bu duayı okiyim çalışmıyayım para ayağıma gelsin demek hiç değildir. Şeyh olim herkes müridim olsun demekte şeriata aykırıdır. ŞEYH TE OLSAN MÜRİD DE OLSAN ÇALIŞACAKSIN PARANI HELALDEN KAZANACAKSIN. Günü gelince paran yoksa soğan ekmek yiyeceksin ama kendini de soğan ekmek yiyecek kadar düşürmeyeceksin asıl Şeriat budur ve daha fazlasıdır..

"Rasûlüm! Şimdi de seni, bütün peygamberlerin insanlığa tebliğ ettikleri bu dinde yeni bir şeriat, mükemmel bir hukuk düzeni ile görevlendirdik. Öyleyse sen de ona uy; gerçeği bilmeyenlerin istek ve arzularına uyma!"(Câsiye / 18. Ayet)

reankarnasyona inanıyorsan, sonraki hayatında belki şeriatle yönetilen bir ülkede dünyaya gelmeni dileyebilirim senin için en fazla.

Milattan önceleri bulunan bir sümer tabletinde bu gençlik nereye gidiyor böyle yazısı bulunmuştu, aklıma o geldi

Kumar zevk işidir, ekonomi ile bir bağlantısı yoktur. Gençlerin %90ı kolay para peşinde, keyif için değil para kazanmak için oynadığını zannediyor uyandığında iş işten geçmiş oluyor. Kumar oynamasa daha farklı bir suç işlemeye yeltenebilirler veya suç teşkilatları ile hareket edebilirler bunun yüzlerce örneğini görüyoruz hergün. İnsanlar kendi tembelliklerini kabullenmek yerine sisteme veya herhangi bir şeye b*k atmaya çok hevesli. Adam gibi çalışmak zor geliyor bazı kişilere yediği haltlar ise ülke olarak bazen hepimize yansıyor.

“Günümüzün çocukları lüksü seviyor, kötü davranışları var, otori*teye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine laklak et*meyi seviyorlar. Çocuklar artık evlerinin hizmetçisi değil, tiranı… Anne babaları odaya girince ayağa kalkmıyorlar, onlara itiraz ediyor*lar, destek olma yerine laklak yapıyorlar, şapır şupur yiyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine zulmediyorlar.” / Sokrates, MÖ 399
“Günümüz gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağırbaşlı olmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar. Çok duyarsızlar ve bekleme*sini bilmiyorlar.” / Hesiod, MÖ 800

Demek o ki her dönem bunları yaşamış.. Bu gerçekten de denebilir mi çok ilginç eğer gerçekten böyleyse her ülke savaştan sonra veya her farklı dönemde insanların yaşam biçimi aynı kılığa bürünüyor..