Kadınlar google gibidir. Nasıl ki her seo çalışması her sitede başarılı sonuçlar vermezse, yukarıdaki cahveci arkadaşımızın anlattığı taktiklerde her kadında işe yaramaz.
Ancak her kadında ortak işleyen bir taktik vardır.
"Kız arkadaşınızı etkilemenin en iyi yolu, onun en iyi arkadaşını etkilemekten geçer..."
Nedenleri:
Kadınlar aslında rekabet etmezler, doğada rekabet eden, ikili mücadeleye önem veren erkektir. Erkekler mücadelenin olduğu oyunlar üretirler; futbol, basketbol, güreş, boks gibi. Bu sporları sever, izlerler. Oyun partisi yapıp birbirleriyle kapışırlar. Kadınlarsa birbirlerini yok etmeye çalışır. "Tek" olmak için savaşırlar.
Normal bir erkek bir ortama girdiğinde oradaki kadınlara bakar, en güzeli hangisi, kim yalnız, kim eğlenceli, bakar hesabını yapar. Bir kadın bir ortama girdiğinde yine oradaki kadınlara bakar. O da hesabını "Benden güzel var mı, sorun yaratacak olan var mı, saçları nasıl, ne giymişler, hangisini nasıl elerim" diye yapar. Bir şekilde oradaki kadınlarla savaşır, oradaki ilgiyi kendi üzerine çekmek için alternatif yollar dener.
Kadınlar, kadınlar için giyinir, bakım yaptırır, kuaföre gider, süslenirler. Kadınlar için alışveriş yaparlar. Böylelikle diğerlerinden üstün, farklı, dikkat çekici olabilirler.
"Gözleriyle süzmek" eyleminin olduğu yerde mutlaka bir kadın vardır. Bu deyim kadınlarındır. Amacı bir erkek bulmak olan kadın, bir çift gördüğünde, bir - iki saniye kadar erkeğe, ondan provizyon alabilirse, 10 saniye kadar yanındaki kadına bakar.
Terminatör 2 nasıl bir şeye baktığı zaman baktığı şeyle ilgili hesaplamalar yapılıp, ekranında ortalama bir bilgi beliriyorsa, kadınlar da böyledir. Süzdüğü şeyin ortalama bir bilgisini 10 saniyede edinir ve işlemcileri hemen o kadını alt etmenin listesini oluşturur.
İş dünyasında olan kadınlar, kadın yöneticiden hoşlanmazlar. Kadın yöneticiler de onlardan hoşlanmaz. Birbirleriyle dayanışma içinde olacaklarına, birbirlerine dünyayı dar etmeye çalışırlar. Bir erkekten emir alan bir kadın bunu fazla sorgulamazken kadın amirden emir alan bir kadın nefretle dolar. Ayrıca erkek patronu kandırmak, nabzına göre şerbet vermek kolaydır, ama bir kadın bir kadını bu şekilde idare edemez. Yemezler.
Dedikoduyu kadınlar icat etmiştir. Bir kadının sadece buzdolabına veya astığı çamaşırlara bakarak dakikalarca konuşabilir, "Şunu var, bunu var, rüküşmüş, pek süslüymüş, zevkliymiş, yemek yapmayı bilmiyor" gibi yargılara varıp bunu fm bandından yayınlarlar.
Küçüklüğünü babasıyla çok yakın geçirmiş ve sonra uzaklaşmış, veya geçmişte babasıyla sorunlar yaşamış kadınların ilişkide babayı araması veya bir babadan sıkılıp başka babayı istemesi çok görülen bir hastalıktır. Tedavi gerektirir.
Bir erkeği bir kadından ayırarak onu elde eden çoğu kadın vicdanen suçlu hissetmez ya da bundan rahatsız olmaz. Bir zafer kazanmış, tercih edilmiş, o erkeğe sahip olmuş hisseder. Bu, bir psikiyatristin yardımına ihtiyacı var demektir.
Kadınlarla anlaşamadığını, daha çok erkek arkadaşı olduğunu, erkeklerle daha iyi iletişim kurduğunu söyleyen kadınlar tehlikelidir. Bahanesi ne olursa olsun normal olan bu değildir. Birçok erkeğin arkadaşı olduğundan dolayı özel hisseden, naz yapabilen, baş tacı edilen kadın, egosunu daha rahat besleyebileceği için bunu seçiyordur. Ne de olsa diğer kadınlar, erkeklerin ona hissettirdiklerinin yanına bile yaklaşamazlar.
Kadın her zaman ilişkiye bir "öteki kadın'ın gireceği endişesi taşır. Annesi, kızı, akrabası bile kendisine rakip olabilir onun gözünde. Dostlar, arkadaşlar daha da büyük tehlikedir. Bu durum çoğu zaman kadınlar arası anlaşmazlıkların sebebidir.
Kadınlar Çinliler'in bile yapamadığını, orgazmın taklidini yapmışlardır. Ne nedenle olursa olsun, orgazmı bile taklit eden kadınların, neyi ne için yaptıklarını anlamak her yiğidin harcı değildir.
"Öteki kadın" kadının içindedir. Aslında böyle birisi olmasa bile, kadın, "o kadın'la yarışmaya devam eder.
KADINLAR BİR BAŞKA KADIN TARAFINDAN SEÇİLMİŞ BİR ERKEĞİ ELDE ETMEK İÇİN NEDEN ÇABA HARCAR?
Bir başkasının erkeğini hedefleyen kadının karşısına, bekâr bir Brad Pitt bile çıksa göremez. Çünkü o bekâr Brad Pitt'i değil, Angelina Jolie'nin sevgilisini istemektedir. Kadını, "seçilmiş erkeğe" mıknatıs gibi çeken şey nedir? Kolaycılık mı, tüketim toplumunun yarattığı açlık mı, yoksa zafer peşinde koşma arzusu mu?
Her şey merakla başlıyor; "Bu kadın bu erkekte ne buluyor acaba?" sorusu anahtar cümle... Yakışıklı olup olmadığı, ekonomik durumu, hal ve tavırları inceleniyor. Sonunda içten içe "Bu kadın bu adamda bir şey buluyorsa bu adamın mutlaka başka bir özelliği vardır" diye düşünüyor. En iyi arkadaşım bu adamda birşey bulduysa bu adam gerçekten degerli biri fikri içini yer bitirir. Size ilgi duymaya genlerinden başlar ve buna karşı koyamaz. Begendiğiniz kız şunu düşünür; ben daha güzelim daha çekiciyim bu çocuk bana niye teklif etmedide gitti benden daha çirkin olan en iyi arkadaşıma teklif etti yada onunla ilgileniyor. En iyi arkadaşı olan hatunda, sizin özelliklerinizi ballandıra ballandıra gelip asıl ilgilendiğiniz kıza anlattıkça, asıl ilgilendiğiniz kız çıldırmaya başlar. En iyi arkadaşta olsalar kızların arasında her zaman ezeli rekabet duygusu vardır. Bunu hiç bir zaman akıldan çıkartmamak gerekiyor.
Yalnız erkek kadına her zaman cazip gelmiyor. Kadınlar yalnız kovboy imajı çizen erkeklerden hoşlanmıyor çekici gelmiyor. Evli ya da bir başkasının sevgilisi olması, erkeği kadının gözünde daha çekici kılıyor. Hele ki söz konusu olan güzel veya başarılı bir kadının eşiyse yada arkadaşıysa...
Aynı erkek yalnız olsa, değersiz görüp geçebilecek kadınlar, erkek başka bir kadınla olduğunda o erkeğin ilgisini çekmek için müthiş çaba sarfedebiliyor.
Sonra dikkat çekme denemeleri başlıyor; eğer erkekten olumlu sinyal alınırsa diğer aşamalara geçiliyor. Yok eğer adam eşine sadık çıkar reseptörlerini kapatırsa kadın bir süre sonra o erkeğe "sümüklü" deyip geçiyor ve "tercih edilmiş erkek" algılayıcılarını açık bırakarak yoluna devam ediyor.
Bazı kadınlar neden burunlarının dibindeki yalnız ve aşka açık bir erkeği değil de, evli, hatta çocuklu erkeği daha çekici buluyor?
Psikologlara göre en önemli neden gizli rekabet duygusu. Kadınlar rekabeti daha çocukluklarında, anneleriyle yarışarak öğreniyor. Freudian düşünceye göre ilk üç yaşta kız çocuğunun arzu nesnesi anne, üç yaş sonrasında ve özellikle ergenlikte de baba oluyor. O yaşlardaki her kız çocuğu annesiyle yarışıp babasını elde etme çabası gösteriyor. Freud, kadınların sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için daha çocukluk döneminde babalarını "kazanmamaları" gerektiğini belirtiyor. O dönemde gelişimi engelleyecek bazı olaylar, gelecekte kadınların başkasma ait erkekleri elde etme isteği duymalarına yol açıyor. Örneğin, anne babası ayrılmış, velayeti babaya verilmiş bir kız çocuğu, babasına "eş olabilmeyi" arzulayabiliyor.
Araştırmalara göre bu, dünyada çok sık rastlanan bir durum, tabii ki bu genelleme bazı bölgelerle ilgili değil, kadınlarla ilgili. Dolayısıyla Türkiye'deki kadınlar da bu genellemeye dahil. Çevresindeki diğer kadınların sevgilileri veya eşleri, "öteki kadın"lara daha çekici geliyor. İşte bir araştırmanın çarpıcı sonucu: "Birlikteliklerin yüzde 20'sinde kadın erkeği bir başka kadının elinden almış. Evli kadınların yüzde 11'i de eşlerini başkasından çalmış. "Uluslararası Cinsellik Betimleme Projesi" adı verilen bu proje kapsamında 60 ülkede yaklaşık 17 bin kişi ile görüşülerek yapılan araştırmaya göre, pek çok kişi bir ömür boyu sürebilecek ilişkilerini,mutlu olabileceklerim düşündükleri kişiler için bitirebiliyor.Ya da bir diğer kadını mutlu edebildiğini kanıtlamış erkekle olabilmek için!