• 27-10-2014, 21:11:39
    #1
    SONUNA KADAR OKUYACAK SABRINIZ YOKSA, SINAVI KAZANACAK AZMİNİZ YOKTUR ZATEN. SINAVA HİÇ GİRMEYİN! . .

    Türkiye 5.’si, o dönem nasıl çalıştığını bakın nasıl anlatmıştı:

    Arkadaşlar bilindiği gibi lisans yani 4 yıllık üniversite bitirenler için yapılacak olan KPSS, Temmuz tarihinde yapılacak. (KPSS ve YGS konuları eşdeğerdir bu arada)
    Sınavda başarılı olmak için tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
    Ben şubat ayına kadar ücretli öğretmenlik yaptım.
    . . .
    -> http://www.kanalgazete.com/turkiye-5...inav-tuyolari/
  • 28-10-2014, 14:50:46
    #2
    Üyeliği durduruldu
    Hocam siteme girin hite ihtiyacım var deseydin girerdik, uğraşmasaydın bu kadar.
  • 28-10-2014, 15:21:45
    #3
    Alıntı
    SONUNA KADAR OKUYACAK SABRINIZ YOKSA, SINAVI KAZANACAK AZMİNİZ YOKTUR ZATEN. SINAVA HİÇ GİRMEYİN! . .

    Türkiye 5.’si, o dönem nasıl çalıştığını bakın nasıl anlatmıştı:

    Arkadaşlar bilindiği gibi lisans yani 4 yıllık üniversite bitirenler için yapılacak olan KPSS, Temmuz tarihinde yapılacak. (KPSS ve YGS konuları eşdeğerdir bu arada)
    Sınavda başarılı olmak için tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
    Ben şubat ayına kadar ücretli öğretmenlik yaptım.

    Şubat ayının son günlerinde gidip bir yurtta kaldım. Hazırlanmak için bir dersaneye yazıldım ve önümde mart, nisan, mayıs ve haziran olmak üzere 4 ay vardı.

    Çok klişe bir söz vardır; Plansız çalışmayın denir. Evet Kesinlikle planlı yapılan çalışmalar plansız olarak yapılan 2 katı sürede ki çalışmalardan elde edilen verim kadardır. Yani plansız 4 saat çalışmaktansa planlı 2 saat çalışmak eşittir demek hata olmaz. Özellikle eğitim psikolojisi dersinden iyi anlıyorsanız insan psikolojisinin hatta fizyolojisinin “planlı” olduğunda çok daha verimli çalıştığı artık kanıtlanmış durumda.

    Kalıcılık KPSS öğrencileri için pek önemli değil gibi görünür, sınavdan sonra işime yaramayacak şekilde yanlış bir düşünce var ama bunu değil ikinci faydası yani hatırlanmasının daha kolay olması asıl size fayda getirecektir.

    #KPSS tüyoları
    Umarım şimdiye kadar iyi çalışmışsınızdır. Ben bu vakitlerde 3 farklı kaynağın Tüm eğitim bilimleri ve genel kültür-genel yetenek kaynaklarını bitirmiştim. Matematik, Türkçe, Tarih, Coğrafya, Anayasa ve Eğitim bilimleri 3 farklı set çözdüm. Bunlardan ilki Pegem, ikincisi Yedi İklim, üçüncüsü İhtiyaç. Son bir ayım kaldığında çalışırken almış olduğum notlar dışında konu anlatım kitaplarımı kaldırdım ve sadece sorulara baktım.
    Günde 8 saat çalışıyordum. Bazen 10 saat buluyordu. Zamanım azdı ve hiç bilgim yoktu sınavla alakalı.
    Önce tüm çıkmış soruları çözdüm. Özellikle tarih, matematik ve coğrafyada abartmıyorum banko 20 soru çıkmış sorularla birebir aynı çıkmış olduğunu farkettim.
    Kesinlikle çıkmış soruları çözün. Sonra Her soru oranında soru çözdüm.
    Şöyle ki; Mesela Türkçeden kaç soru çıkıyor? 30. 5 ile çarpıp günde 150 soru çözdüm Türkçeden.
    Anayasadan kaç soru çıkıyor? 12. 5 ile çarpıp 60 soru çözdüm.
    120 gk-gy sorusuna karşılık günde 600 soru çözdüm.
    düşünün günde 600 soru demek 30 günde 18 bin soru eder.

    Ders çalışırken ve konu sonu testlerini de çözdüyseniz toplamda 30 binden fazla soru çözmüş olursunuz ki bu da sizi 85 bandına çok rahat yaklaştıracaktır.

    Daha önceki günlerde ne yaptığınızı bırakın artık bu vakitten sonrasını anlatın diyorsanız kısa keseyim:

    Arkadaşlar oturun önce bir plan yapın. Günde minimum 8 saat çalışın. Eksik konularınızı bir hafta içinde gecenizi gündüzünüze katarak tamamlayın. Olmadı 10 günde tamamlayın. Ama 10 günü geçmesin ki son 30 günde sadece soru çözün.
    Günde 1 tane deneme çözün. deneme sizi çok yoracaktır. Ondan ötürü sabah erken kalkıp öğlene kadar denemelerinizi bitirin. Saat 2-3 gibi yani dinlendikten sonra artık tekrar soru çözün. Planınızı en zorlandığınız sorular üzerine yapın. Hangi ders size zor geliyorsa ona ağırlık verin.

    Sadece bir ay çalışacağınızı düşünüp konsantre olabilirsiniz. Çözemediğiniz sorular size sınavı kazandırır arkadaşlar. Çözdüklerinizi zaten sınavda da çözeceksiniz. Önemli olan çözemediklerinizi bulmak. Yani bi nevi çözemediğiniz soruları arayın soru çözerken ve mutlaka bir arkadaşınıza bir tanıdığa sorup öğrenin o konuyu.
    Günde 600 soru çözmeye çalışın. Bu en az. Yani ne kadar çok çözerseniz o kadar iyi.

    Bir de hep aynı soruları çözmeyin, farklı soru bankaları, farklı testler, farklı kaynaklar arayın bulun. Çünkü eğer sınav sizin hoşunuza giden kaynaklardan çıkmazsa ters köşe olursunuz.
    Ben bazen 900 bazen 1300 soru çözerdim. İlk başlarda günde 400 soruyu zor çözerken son hafta 1350 soruya kadar çıkmıştım ki bunun 350 si matematikti.

    Okuyacak buradan okusun.
  • 28-10-2014, 20:31:33
    #4
    Kimlik doğrulama veya yönetimden onay bekliyor.
    Gunde 600 soru gercekten zor olsa gerek
  • 28-10-2014, 23:20:28
    #5
    Günde 600 Soru çözecek kadar manyaklaşmadım daha dünyaya 1 kere geliyorum. Kafa ütülemeye değil yaşamaya. Sen çalış elin oğlu torpille geçsin
  • 29-10-2014, 01:08:13
    #6
    TEMAJET TEMALARI
    Günde 600 soru çözsem 1. olurum
  • 29-10-2014, 02:07:36
    #7
    Elentra adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Günde 600 Soru çözecek kadar manyaklaşmadım daha dünyaya 1 kere geliyorum. Kafa ütülemeye değil yaşamaya. Sen çalış elin oğlu torpille geçsin
    "Geleceğe yatırım"

    bunu okuyunca size ne ifade etti hocam?
  • 29-10-2014, 13:00:55
    #8
    Droid adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    "Geleceğe yatırım"

    bunu okuyunca size ne ifade etti hocam?
    Mezara yatırım.

    Para kazanmak kadar o parayı yiyebilmekte önemli,
    Kendini iyi geliştirmek kadar o bilgilerini kullanabilmekte önemli.

    Eğitime soğuk insanlar kadar eğitime dalıp yaşı başı uçmuş insanlarda bence büyük sorunlu.

    Hayat matematikte 2 soru fazla çözmekten ibaret değil.

    Çok çalışıcam diye diye arkaplanda, hayattaki milyonlarca farklı tadı kaçıran insanları görmüyormusunuz.

    Otobüste vs. çok görüyorum bu tipleri. Adam 300 kişilik otobüste oturmuş kitap okuyor. Kaldır başını bak bakalım insanlar ne alemde nelerle uğraşıyor neler yapıyor diye. Belkide aradığın hayatın anlamı o onlarca kitaptaki milyonlarca kelimede değilde tam karşı koltuğunca canlı kanlı oturuyordur. Ama kafayı öyle bir odaklamışsınki sana hayatın kuralı diye yutturulan tek bir şeye, neleri kaçırdığının farkına varamıyorsun.

    100 sene okusan anlayamayacağın bir şey belkide 100 yıldır senin yanındaydıda sen göremiyordun.

    Neyse, bunun üzerine aklı başında birileriyle bir demlik çayla sabahlara kadar sohbet edebilirim ki bu tadı hiçbir soru kitabındaki cevaplarda bulamazsınız.

    Felsefeye pek girmek istemiyorum ama hayat, sınavlarda 2 net cevap fazla çıkarmaktan daha fazlası onu biliyorum.

    Hayatın anlamı hergün üzerine basıp geçtiğiniz kaldırım taşında, sevgilinizin ağzından çıkacak bir lafta, uykusuz geçen gecelerde, içtiğiniz çayın son yudumunda, uyandığınız mutlu bir sabahta, giydiğiniz tişörtte, her akşam otobüs beklediğiniz durakta, markette gördüğünüz kızın gözlerinde, sabahlara kadar yalnızlıktan sarılarak yattığınız yorganınızda, arkadaşınızla birlikte yağmurlu bir havada camın önüne geçip kahve içerek yağmuru izlemenizde...

    Benim için sınav başarısından çok hayat başarısı daha önemli. Çocuğumunda kafayı kitaplara gömüp günde 600 soru çözmek yerine hayattaki daha farklı tadları görüp çözmesini yeğlerim. Akıp giden hayat karşısında sınav soruları artık ilgimi çekmiyor.. Sizi bilmem ama...
  • 29-10-2014, 14:34:09
    #9
    gokhans19 adlı üyeden alıntı: mesajı görüntüle
    Mezara yatırım.

    Para kazanmak kadar o parayı yiyebilmekte önemli,
    Kendini iyi geliştirmek kadar o bilgilerini kullanabilmekte önemli.

    Eğitime soğuk insanlar kadar eğitime dalıp yaşı başı uçmuş insanlarda bence büyük sorunlu.

    Hayat matematikte 2 soru fazla çözmekten ibaret değil.

    Çok çalışıcam diye diye arkaplanda, hayattaki milyonlarca farklı tadı kaçıran insanları görmüyormusunuz.

    Otobüste vs. çok görüyorum bu tipleri. Adam 300 kişilik otobüste oturmuş kitap okuyor. Kaldır başını bak bakalım insanlar ne alemde nelerle uğraşıyor neler yapıyor diye. Belkide aradığın hayatın anlamı o onlarca kitaptaki milyonlarca kelimede değilde tam karşı koltuğunca canlı kanlı oturuyordur. Ama kafayı öyle bir odaklamışsınki sana hayatın kuralı diye yutturulan tek bir şeye, neleri kaçırdığının farkına varamıyorsun.

    100 sene okusan anlayamayacağın bir şey belkide 100 yıldır senin yanındaydıda sen göremiyordun.

    Neyse, bunun üzerine aklı başında birileriyle bir demlik çayla sabahlara kadar sohbet edebilirim ki bu tadı hiçbir soru kitabındaki cevaplarda bulamazsınız.

    Felsefeye pek girmek istemiyorum ama hayat, sınavlarda 2 net cevap fazla çıkarmaktan daha fazlası onu biliyorum.

    Hayatın anlamı hergün üzerine basıp geçtiğiniz kaldırım taşında, sevgilinizin ağzından çıkacak bir lafta, uykusuz geçen gecelerde, içtiğiniz çayın son yudumunda, uyandığınız mutlu bir sabahta, giydiğiniz tişörtte, her akşam otobüs beklediğiniz durakta, markette gördüğünüz kızın gözlerinde, sabahlara kadar yalnızlıktan sarılarak yattığınız yorganınızda, arkadaşınızla birlikte yağmurlu bir havada camın önüne geçip kahve içerek yağmuru izlemenizde...

    Benim için sınav başarısından çok hayat başarısı daha önemli. Çocuğumunda kafayı kitaplara gömüp günde 600 soru çözmek yerine hayattaki daha farklı tadları görüp çözmesini yeğlerim. Akıp giden hayat karşısında sınav soruları artık ilgimi çekmiyor.. Sizi bilmem ama...
    Herşeyin para ile ölçüldüğü, parası olmayana kız bile verilmeyen bir dünyada anlattıklarınız Çocuklar Duymasın'daki şu yarım yamalak oluşturulmuş filozof karakterin penceresinden yazılmışa benziyor. Tabi babanızdan fabrika kalıyorsa orasını bilemem.