Diziler bizi uyutmasın.
Uzun zaman oldu ,uzaktım televizyonlardan.Haber dinliyorum televizyon’dan ,internetten vs'den takip ediyorum..Geçen haberlerin birinde bahsediyordu bu yıl gösterime Türk televizyonlarında oynayan tam 100 dizi girmiş yanılmıyorsam haber böyle idi.Evet kanalları çevirdiğim de her kanal da ayrı bir dizi gördüm sayısını bilmiyorum ama her halde haber doğrudur çünkü her saat bir dizi görebildim.Özellikle insanların tam izleme saatinde her kanalda bir dizi ve biri bitip diğeri başlıyor.
İlgimi çeken o kadar hepsi boş ki. Biri birinin cebinin davasında, biri birinin elinde her neyse, Türk toplum ve aile yapısından alakasız çeşitli tipler, roller… Haksızlık yapmak istemiyorum ama kaliteli de vardır arasında… Takdir falan sorun değil benim anlatmak istediğim gerçek mesele ise.
On bir ayın sultanı Ramazan ayındaydık. Bu sebeple de diziler konu almış ramazan ayını, oruç tutmayı. Bir dizi çok dikkatimi çekti fena gıcık oldum. Akşam İstanbul için iftar vakti, ailenin birisi diğer aile ve yakınlarını iftar davetine çağırmış, doğal olarak hepsi oruç. Adamın biri yaşlı, televizyon açık ezan okundukça bu suya el atıp içiyor, diğerleri aman bu Antalya içindi, dur ne yaptın bu Ankara için diyerek adamın 3 kere orucu bozdular. Sonra ezan okundu neyse keyifle iftar falan… Sabah oldu kahvaltı sofrası akşam oruç tutanlar hepsi yediler…afiyet olsun..sözüm yok ,oruç tutana tutmayana.
Burada mesele biz kimiz? Bu kadar basit mi? Bizim dinimize, kültürümüze, dilimize sahip çıkmazsak kim bize saygı duyar. Adamlar apaçık oruçla dalga geçiyorlar herkes izliyor, görmüyor, şimdi eminim bu diziyi izleyenler hatırlamıştır. Ayrıca sadece bu dizide görmedik bu kadar densizliği ama bu beni sinir etti. Ya oruç tutun ya da konu etmeyin aynen devam edin. Yalan yanlış bir şekilde dalga geçercesine akşama iftar, sabaha kahvaltı olmuyor. Eğer Ramazanı konu edeceklerse adabına göre, olması gerektiği gibi adam gibi yapsınlar ya da sizden kimse oruç tutun izletin, demiyor. Yeni nesiller yetişiyor. Hepsi teknoloji çocuğu ve dizi izleyen çocuklar. Bunlara biz eğer kendi örfümüzü, dinimizi saygı ile öğretmezsek yarın yok olmaya mahkum topluluklar haline geleceğiz. Ulu önderimiz demedi mi “KÜLTÜRÜNÜ VE TARİHİNİ BİLMEYEN, SAHİP ÇIKMAYAN MİLLET YOK OLMAYA MAHKUMDUR.” (eksik yazmış olabilirim)
Ben bunu biraz daha genişletiyorum ve ‘Tarihini, dinini, dilini, kültürünü bilmeyen sahip çıkmayan devletler yok olmaya mahkum ve yok olacaktır.’
Bilim adamları, tarihçiler bağırıyor dilinize sahip çıkın diye. Biz bağrı geniş ilgisiz bir toplum değiliz. Bizim dinimizle de dalga geçilmez. Amerikan, Avrupa toplumu falan değiliz kilise ile, kitapları ile kendileri dalga geçiyorlar. Biz yapmamalıyız. Bu hem diğer dinlere hem de kendi dinimize duyulan saygıdan ileri gelir. Atatürk İzmir düşman’dan temizlenip girdiğinde ayaklarının altına Yunan Bayrağı serdiler. Atatürk bu bayrağı yerden alıp kaldırdı ve “Bayrak bir ülkenin namusudur, biz yapmayız” dedi. Bizde onlar gibi davransak bizim farkımız kalır mı kimliğimize medeniyetimize sahip olmalıyız.
Geçen b arkadaşlarımızdan birinin yazısında okumuştum ve hoşuma gitmişti. Şu Çılgın Türk’lerden (Turgut Özakman) bahsediyordu.
Ben 1,5 yıldır bu kitabı elimden düşürmedim.3. okuyuşum. Her seferin de aşkla, candan ve ağlayarak okuyorum. Ve yenilerini de ekledim Çanakkale “bir avuç kan bir avuç toprak” Yaşar Aksan. Bu kitaplarda gerçek bir tarih ve sürükleyen bir anlatımla yazım hakim. Bunu okuyunca biliyor musunuz aahhh beee diyorum. Bizim bağrı çıplak, ayağı yalın, sırtında urganı olmayan gençlerimiz yurtlarını, anne- baba ocaklarını, bırakıp savaşa gelmişler. Aç susuz, düşmana göğüs germişler. Düşman sayıca ve silah bakımından kat kat üstünken ne büyük bir zafere isim yazdırmışlar. Mektuplar var, hepsi gerçek bunları okuyun ve görün. Ne iman kuvveti ile zaferler elde edilmiş. Bu yetmez gibi subayların askerlerin takdirlik yazım ve anlatım güçleri var. O kadar kültürlü ve dillerine bağlı bir şekilde mektup yazmışlar ki okuyunca ben edebiyat öğretmenleri sandım hepsini. İman kuvveti diyorum, Çanakkale zaferleri en çatışmalı ve en yoğun savaş anları Ramazana dahi rastlamış askerimizin hepsi oruç, sabah Namaz kılıp cepheye gitmişler. Ard arda şehit olmak için bu vatan için, bağımsızlığımız için kendilerini siper etmişler.
Şimdi bana Avrupa diye, uydurukça aile yapılarını benim toplumuma öğretmeye ve bize izletmeye kalkmasınlar. Kimse salak değil, biz bu vatanın evlatlarıyız, bizi uyutmalarına izin vermeyin. Sesinizi çıkarın bu saçma sapan şeyleri kaldırsınlar. Bizim bu kadar boş mu vaktimiz… Bir şey yapıyorlarsa adabınca yapsınlar. Reyting yapmayı biliyorlar, sanıyorum uygun şeyleri de izletmelerini çok iyi bilen, uyanık televizyoncular var.
Ama şu da var ki; sorsanız,’ ben izlemem, izlemiyorum, hııı sevmem ‘diyen de bir kitle var. Peki bu reytingler nerden çıkıyor. Siz kabul ederseniz onlarda size çok iyi işler. Diziler saçma programlar derken benliğinizi kaybetmeyin. Kimin eli, kimin cebinde size ne? Bana ne? Bizlere ne?
Çok önemle rica ediyorum, bu kitapları alın okuyun. Hatta hediye edin sevdiklerinize. Tarihimizi öğrenin iki tane kendini bilmez alakasız, medya sersemlerinin lafıyla “tarih den tamam bir şey öğrendik” demeyin.
Tarihi sevdirin yeni nesillere, öğretin. Onlara her şeyi öğretin iyi bir eğitim ve ahlak verin sonra bırakın. Bakın hiç yanılmayacaklar. Eğer ileriki toplumlar da var olmak istiyorsanız siz önce kendinize sahip çıkın. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Mutlu esen kalın.
Biz bu vatan için varız!
1
●676
- 22-11-2007, 00:21:45Üyeliği durdurulduİnsanların beyinlerini yıkayacak yeni bir yol. Diziler. Son birkaç senedir tek izlediğim bir dizi var onun dışında hiç bilmem. Forumum olduğu için bölümleri oluştururken biraz araştırmıştım o kadar
Anlatılan konular, içerikler o kadar saçma sapanki bazen denk geldiğimde bile ortamdan ayrılıyorum. Büyüklerime göre bilgisayar beyni köreltirmiş ama asıl onların beyni köreliyor hergün birbirinden saçma dizi ve gereksiz bir sürü program yüzünden. Sırf bu magazin, kadın ve diziler yüzünden tv den soğudum. Özellikle haberleri izlerim bazen o kadar birde Kurtlar vadisi var tabi