Sizinki doğuştan gelen bir yetenek hocam ve maalesef bu yeteneğin değil para/şöhret getirmek ilgi çekeceği bir çağda bile olduğumuzu düşünmüyorum. Ben de çocukluğumdan beri şiirler yazmakla-okumakla meşgul oldum. Şiirlerin güzel bir huyu var, saklı kalmayı sevmiyorlar; kimisinin dilinden sözcüklere, kimisinin parmaklarından kağıtlara taşıyor. Ben yazdıklarımı bir gün bir mecrada paylaşmaya başladım. Yıllar içinde on binlerce takipçiye ulaştım ve şiirlerim/sözlerim on binlerce paylaşım aldılar. O dönemde hevesimin de etkisiyle amatörce, kendi çapımda bir kitap çıkartmıştım. O zamanlar beni seven takipçilerim -sağ olsunlar- kitabımı alıp birçok yerde dağıttılar. Kitabı; annesinin öğretmen olduğu lisede dağıtan, çevresindeki insanlara hediye edenler, hatta sokakta gelen geçene dağıtanlar oldu. Çok mutlu olmuştum ama çapımı aşmıştım. Eleştiriler başladı, kitabımın ve şiirlerimin kötü olduğuna dair yorumlar aldım. Şair olup sayfalarca yazsan da bir satır eleştiri kalemini kırabiliyor bazen. Bu tarz olaylar yüzünden birkaç yıl önce kalemimi, tekrar şiir yazmamak üzere, kırdım. Görüyorum ki siz de kitap çıkartmışsınız ve bu gerçekten mükemmel, tıpkı şiirleriniz gibi. Fakat inanın her işte bir hayır var, bazen bazı şeylerin saklı kalması çok daha iyi oluyor.
Benim bir sözüm var; yazılan hiçbir şiir kötü değildir, tıpkı onu okuyanlar gibi. İnanın şiirlerinizi çok beğendim. Ayrıca bu yazıyı paylaşarak şiire olan inancımı tazelediğiniz için teşekkür ederim.
Değerli yorumunuz, desteğiniz, inancınız ve tecrübeniz için gerçekten çok teşekkür ederim, çok sağ olun. Ben onbinlerce yorum, beğeni veya paylaşım almadım, öyle abartılı sayılarda kitabım okunmadı, çekmecemde tozlanıp gün görmeyen satırlar anlamlı gelmedi sadece, küsmedim. Bende enteresan bir durum var, uzun zaman yazmak isteyip yazamadığım oldu, çok zorladım ama anlamlı bir şeyler resmen çıkmak istemedi. Bazense aklıma kalbimi kıran biri geldi, sabah 6-7lere kadar uyumadım, yaptım kahvemi oturdum cam kenarına, birkaç saat içinde 7 tane düz şiir çıktı ortaya. Yine bir keresinde denize karşı kahvemi yudumlarken aynı kişi geldi aklıma, bir denize baktım, bir kahveye baktım, bir kağıda baktım 5 tane çıktı. İstesem olmuyor, istemeyince kendisi çıkmak istiyor gibi sanki. Bazen dilinin ucuna gelir bastırırsın, yutarsın ya hani, çoğu zaman öyle oluyor, eskiken bir peçete, gazete, bir kitabın arkası vs. nere olursa olsun yazardım, bazen yarısı peşin peşin gelir, geriye kalanı birkaç gün sonrasına taksitli gelirdi aklıma. Enteresan bir duygu, halden anlayan birinin olması güzel, tekrar teşekkür ederim