• 06-06-2007, 04:41:23
    #1
    Evet arkadaşlar bello'nun açtığı konuya bir mesaj yazmıştım biraz yanlış anlaşılmış ve iki taraf olayı uç noktalara çekmiş. Bende maalesef konunun gidişatını göremeden kilitlenmiş ve vermek istediğim güzel bir mesajı o konu altında verememiştim. Bende güzel bir mesajı ertelememek için yeni konu açmaya karar verdim.

    Duygusallığın iyi bir şey olmadığını ve dinimizce de pek uygun görülmediğini yazmıştım ama bir grup arkadaş duygusal olmakla sevgi,aşk kavramlarını karıştırmışlar. Duygusal kişi bazı duyguları (öfke, aşk, hırs vs.) ileri seviyede yaşayan kimsedir. Şimdi çıkıp da aşkın çoğu kötümüdür demeyin tabi ki kötüdür, ruhsal bir takım bunalımlara düşme tehlikesinin yanında insanı ilahlaştırma durumu da vardır her ne kadar farkında olmasak da. Kimseye sevginin, hoşgörünün, aşkın kötü şeyler olduğunu söylemedim.

    Ayrıca bir takım arkadaşlar da bazı kaynak adresler belirtmişler. Daha önce o kaynaklara bakmamakla birlikte şu hassas günlerde bu arkadaşların da biraz daha dikkatli olması gerekirdi diye düşünüyorum.

    Neyse sonuç olarak Sırat-ı Müstakim yani orta yolu emreden bir dine iman etmişiz ( genel olarak ). O zaman her hareketimizde orta yolu bulalım kimseyi kırmayalım, hassas zamanlarda ince çizgileri geçmeyelim. Hep birlikte mutlu mesut yaşayalım.

    Sabah sabah ancak bu kadar yazabildim. Umarım derdimi anlatabilmişimdir..
  • 06-06-2007, 05:19:20
    #2
    Misafir
    diğer başlıkta bu mesaja bir tepkim olmadı tepkim hüseyinb nin attığı bir kalpte iki sevgi olmaz kelimesineydi.

    yani resmen Allaha olan sevgi ile kula olan sevgiyi aynı kefeye koymuş.

    en basit cevap Hz. İbrahimin oğlu İsmaile olan sevgisi ve o sevdiği oğlunuda Allaha kurban edecek kadar Allahı sevmesi ve emrine uyması.

    yani oğlunu bu kadar çok severken bir insan Allahtan ayrılmıyorsa karşı cinside çok sevebilir bu onun Allaha olan sevgisinin azalacağı anlamına gelmez.

    bir insan aşık olunca eskisine oranla daha fazla günahkar olmaz günahkar zaten günahkardır imanlı bir insanda aşık olunca imanından birşey kaybetmez.

    arkadaş aşkı belaltı algıladığı için böyle düşünüyor bence.
  • 06-06-2007, 13:45:11
    #3
    Alıntı
    yok romatizim günah yapan dinsiz vs. bu tarz uydurmalara fazla kulak asmayalım.
    Alıntı:
    İnsanı akıldan uzaklaştıran Romantizm, aynı zamanda dinden de uzaklaştırmış olur.(verdiğin bir siteden)
    DAX, o cümleyi yukarıdaki mesaja cevaben yazmıştım.

    Romantizm de duygu aşırılık kazanır, akıl ve mantık duygunun gölgesinde kalır.Allah cc Kur'an-ı Kerim'de akıl sahiplerine hitap etmiştir.Akıl olmadan dinin emirleri anlaşılamaz.

    Aşık olmak insanın iradesinde değildir, insanın bu duyguyu içinde yaşaması da günah değildir.İnsanın iffetini koruyarak aşkını gizlemesinin çok sevap olduğu bir Hadisi Şerif te bildirilmiştir. (Aşkını gizleyip, iffetini muhafaza ederek ölen şehiddir.) [Hakim, Hatib]

    "İnsanlar içinde, Allah'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)"

    Biraz uzun ama aşağıdaki alıntıyı okumanızı tavsiye ederim.

    Alıntı
    KADIN-ERKEK İLİŞKİLERİNDEKİ ŞİRK SEVGİSİ

    Kadın-erkek ilişkilerinde, Allah rızası dışında karşılıklı kurulan bağlılık ve beraberlikler, insanları şirke saptıran en önemli konulardan birisidir. Bunlar evlilik ya da toplumda giderek yaygınlaşan evlilik dışı beraberlikler şeklinde olabilir.

    Bu romantik sevgi anlayışında, Allah'a karşı yerine getirmeleri gereken bütün vazifeleri birbirlerine karşı getiren, birbirlerini Allah'tan bağımsız müstakil varlıklar olarak gören, Allah'a karşı duymaları gereken hisleri birbirlerine karşı duyan "sevgililer" ortaya çıkar. Bu kişiler Allah'ı zikretmek (anmak) yerine, sürekli birbirlerini zikrederler (anarlar). Sabah gözlerini açtıklarında, kendilerini yaratmış ve onlara yeni bir gün vermiş olan Allah'ı anıp O'na şükredecekleri yerde, ilk işleri birbirlerini düşünmek, birbirlerini hayal etmek olur. Kendilerini Allah'a beğendirmeye değil de, birbirlerine beğendirmeye çalışırlar. Allah ve O'nun dini için fedakarlıkta bulunmazlar da, birbirleri için türlü fedakarlıklar gösterirler.

    Kısacası bu kişiler, birbirlerini ilah edinirler. Nitekim dünyada son derece yaygın olan bu çarpık sevgi anlayışının örneklerine bakıldığında, romantik erkeklerin ve kadınların açıkça birbirlerine "sana tapıyorum" gibi ifadeler kullandıkları görülebilir. Yine romantik sevgililerin birbirlerine yaptıkları konuşmalarda, yazdıkları şiirlerde "nereye baksam seni görüyorum, nereye gitsem seni düşünüyorum" gibi ifadeler yer alır. Oysa her nereye bakılsa ve her nereye gidilse düşünülmesi gereken tek varlık, alemlerin Rabbi olan Allah'tır.

    Görüldüğü gibi halk arasında masum hatta makbul bir sevgi çeşidi olarak görülen romantik aşk, gerçekte Allah Katında lanetlenmiş olan "şirk koşma"nın bir parçasıdır. Ne var ki "gerçekleri ters yüz eden şeytan" her konuyu olduğu gibi bu kavramları da aslından çarpıtarak insanlara süslü göstermekte, insanların çoğu da şeytanın gösterdiği yolu izlemektedir:

    Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır. (Nahl Suresi, 63)

    Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi. (Ankebut Suresi, 38)

    Kuran'da, bu tür romantik ilişkilerde kadınlara karşı beslenen tutku dolu sevgiye özellikle dikkat çekilir. Bu kadın, kişinin eşi, sevgilisi, hatta uzaktan "platonik" olarak sevgi beslediği herhangi bir kadın da olabilir. Eğer bu, Allah'ı unutturan, Allah'ı gereği gibi anmayı engelleyen, Allah sevgisine tercih edilen, kalpten Allah sevgisini çıkarıp da onun yerine konulan bir sevgi türüyse, kişiyi doğrudan şirke sürükler. Kuşkusuz aynı tehlike yalnızca erkekler için değil kadınlar için de geçerlidir.
  • 06-06-2007, 22:29:08
    #4
    Misafir
    bak ben burada bi şarkıcının dediği gibi ben sana taptım taptııım dan bahsetmiyorum. o zaten aşk değil sapıklıktır.

    az önce söylediğim gibi senin 1 kalpte 2 sevgi olmaz kelimen yanlış. ve sen onu savunmak için başka başka örnekler verip duruyorsun hala.

    Alıntı
    Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır. (Nahl Suresi, 63)

    Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi. (Ankebut Suresi, 38)
    bu sureleri nasıl aşka bağladın anlamak güç.

    bu surelerde gümahı yaşayıp Allahı unutanlar işlediği günahları marifet sanarlar.

    mesela zina yapan adam zina yapmayanları küçük görüp kendisi çok yakışıklı olduğundan zina yapabildiğini düşünür.

    hatta işlediği günahları sana bana anlatıp övünür.

    bunları anlatıyor.

    aşk günahtır demiyor. kuranı kafalarına göre yorumlayanlar dikkat etmek zorundalar.
  • 06-06-2007, 22:37:38
    #5
    Misafir
    ayrıca Allah eğer aşkı lanetlese idi bunu mutlaka bize bildirirdi 3. kişilerin kitabına bırakmazdı bizi.
  • 06-06-2007, 23:49:27
    #6
    Üyeliği durduruldu
    Üstadlar kusura bakmayın bir taş attım 10 akıllı çıkarmaya uğraşıyor benim yüzümden oldu bundan sonra kolay kolay webmasterlık dışında bişi yazmıyacağım hele aşk meşk için saolun hepinize
  • 07-06-2007, 10:39:28
    #7
    Harikasınız arkadaşlar Webmaster formunu aşk formuna dönüştürdünüz..

    Şimdide ben bir soru sorayım sizce

    Aşk mı ? Para mı ?
  • 07-06-2007, 10:49:38
    #8
    para

    şaka bir yana hüseyinb arkadaşımız kendini o kadar kapatamışki alakası olmayan cümlelerle dediklerini bastırmaya çalışıyor. dediğim gibi insan buhar kazanı gibidir çok sıkarsan patlar. hem dinimizi hemde hayatımızı düzenli bir şekilde yaşayabiliriz.


    The Hawk ın dediği gibi orta yolu bulabiliriz.