Ücretsiz ve %100 katkı sağlayacak bir e-book ile karşınızdayım: Bir hayat nasıl s.kilir?
Şaka bir yana içim darlandı. Çok uzun zamandır darlanıyor zaten. Ellerimle içine ettiğim hayatım belki bazılarına yol gösterir. Epey uzun olacak gibi. Belki de olmayacak, yazarken darlanırsam kısa da kesebilirim.
Forumla tanışmam aşağı yıkarı 13 14 yılı buluyor. Bundan önce kaybolan veritabanı sırasında bir üyeliğim kayıplara karışmıştı. R10 hayatımı değiştirdi mi derseniz kısmen diyebilirim. Mesleğimle içli dışlı olacağım ve tecrübeleneceğim başka bir platform olmasaydı muhtemelen birçoğumuzda da olacağı gibi farklı bir mesleğe geçebilirdim.
Burada çok güzel insanlar tanıdım ve çok ciddi paralar kazandım yalan yok. Yıl 2011. İlk gerçek paraları kazanmaya başladığım dönemler. Lise 2'e gidiyorum o dönemler. Asgari ücret 600 650 tl olduğu dönemler. Alım gücü çok iyi, bir asgari ücret bile çok iyi parayken ben o yaşımda 2 - 3 asgari ücret kazanıyorum.
Yaş oldu 18. Şaka yapmıyorum günlük kurduğum yazar ekibiyle 1500'e yakın makale çıkarıyoruz. Hem de forumun ağırlığı 100 kelimesi 1 TL'ye yazarken ben 3 TL'ye pazarlıyorum. 0,75 TL - 1 TL aralığında yazdırıyorum. Yazılar da hemen hemen hep 300 - 1000 kelime arası. Tasarım işi gırla akıyor. Her gün 2-3 logo işi, set banner işleri falan derken yaşıma göre aşırı iyi paralar kazanıyorum. Ekstra baskı işleri, elbise al sat yapıyorum falan.
Para kazanıyorum kazanmasına da para elimde durmuyor. Hiç birikim yapmadım ne yazık ki. Hep dışarıda itlik serserilikle geçti o günler. Çok erken yaşta hızlı bir şekilde kazanılan para hiç iyi gelmiyormuş onu çok sonradan öğrendim tabii. Sanırım birikim yapmamamdaki en büyük sebep bir gün babamın bu paraları nereden buluyorsun diye sormasıydı. Pis bir semtte olduğumuz için o dönemlerde uyuşturucu falan bu kadar kolay erişilebilir değil. Üretilen bir semtte büyüdüğüm için adamın da aklına doğal olarak internetten para mı kazanılır diyerekten ilk sorduğu şey bir şeylere mi karışıyorsun oluyor. Anlatmaya çalışan da klasik, hepimizin ailesi gibi anlamıyor ve kazandığım parayı göstermemeye başladım. Belki gerçekten nasıl ve ne kadar kazandığımı görselerdi şimdiye dünyalığımızı yapmıştık. Şaka yapmıyorum her ay bir araba 3 ayda bir ev alırcasına kazanıyordum. Hatta o dönem burada biri Kırıkkale'de 5 katlı bir binayı 60.000 TL'ye satıyordu. Almayı çok istemiştim ama KYK Yurdu olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı'na aylık 500 TL'ye kirada olduğunu söylemişti diye vazgeçmiştim ne yapacağız aylık 500 TL'yi diye. Keşke alsaydım diyorum şimdi

Paranın da verdiği rahatlıkla her geçen yaş olgunlaşmak yerine biraz daha cıvıtıyordum derken kardeşimi kaybettim. Bir kardeş kaybetmenin ağırlığı, ailenin durumu falan derken işi gücü bıraktım. Kendime gelmem uzun zaman aldı. O dönemki kız arkadaşım sağ olsun, beni kendime getirmek için çok uğraştı. Sonrasında güzel bir kazık yedik ayrı bir hikaye ama beni ayağa kaldırmasını hiç unutmayacağım. Olgunluğa ilk adım atışım keşke kardeşimi kaybetmekle olmasaydı ama o günden sonra hayata bakış açım ve yaşantım değişti.
Okul falan derken iş hayatına atılmaya çalıştım. Kolay değil belli bir müşteri kitlen var ve hepsiyle cenaze sebebiyle bir anda iletişimi kopardığımdan dolayı tüm iş güç sıfırlanmıştı. Tekrar kurmak için harekete geçtim. Tüm zevklerimden ve sosyal hayatımdan vazgeçtim. En çok üzüldüğüm kısım da burası olacak zaten yazının sonunda muhtemelen. Kısa süre içerisinde yine istediğim şekilde bir müşteri portföyü ve gelire ulaştım. Ortalama 2000 makale çıkarıyoruz, tasarım işleri de gayet güzel ilerliyor.
Hayatımın bu kısmı bana birikimin ne kadar önemli olduğunu öğretiyor. Buraya kadar 1 TL bile kenara atmamıştım. Kenara para atmadığım gibi kendime de yatırım yapmadım. Maddi olarak imkan varken ne bir dil eğitimi ne başka bir şey. Boşa geçen gençlik enerjisi.
Zaman geçiyor tabii hep freelance olarak hizmet veriyorum. Hep bir ajanslaşma fikrim var ama bir türlü harekete geçmiyorum. Konfor alanımdan bir türlü çıkıp harekete geçemedim. O düzensizliğin verdiği hayatla tekrar tüm işi gücü yavaş yavaş bıraktım. Müşteri sayısı azaldıkça azaldı.
Bir yerden sonra artık evdekilerin de işin gücün olsun, yerin yurdun belli olsun çık artık evden ısrarlarıyla birlikte Karaköy'de 7. katta bir yer tuttum. Bir aptallık edip öyle bir yer tuttum nedense. Merdivenlerin yüksekliği iki merdiven yüksekliğinde ne sucu damacanayı yukarı çıkarıyor ne hanın çaycısı çay getiriyor. Aşağı inip içiyoruz, yazın sıcağında klima yok içeride elbiseler olmadan oturuyoruz falan. Bu hikaye çok uzun sürmedi, başlarım kirasına eziyet çekiyoruz deyip tüm kirayı verip çıktım oradan.
Burası da ilk iş tecrübem olmuştu. O yaşıma kadar staj dışında kimsenin yanında çalışmadım. Akıl veren de yok gittik aptalca bir yerde iş hayatından soğuduk.
Yaşın da verdiği olgunlukla artık ayaklarım daha da yere sağlam basıyor. Daha mantıklı kararlar verir hale geldim. Günde 4000'e yakın makale çıkarıyoruz, sabit çalıştığım onlarca tasarım müşterim var. Beşiktaş'ta güzel bir ofis tuttum. 2-3 çalışma arkadaşı aldım. Mevcut işleri daha profesyonel bir düzene sokup müşteri portföyümü de genişletiyordum.
Her şey tam istediğim gibi gidiyordu ama akıllanmadığım noktalardan biri birikim kısmı. Yine birikim yapmak yerine paranın verdiği rahatlık ve hep böyle akacak moduyla hareket etmem. Bu dönemde ilk ofsaytı pandemi ile verdim. İster istemez piyasanın ne olacağındaki belirsizlik işlere yansıyınca gelirde düşüş başladı. O dönem de 5 çalışanım var. Maaşları, sigortaları, ofis gideri falan derken her ay karsız ilerlemeye başladı. İlk borçlanmaya başladığım dönem de burada oldu. Birikim yapmazsan, ufak ufak borçlanırsın.
Yasaklar kalktı biraz daha normale geçince işlerde bir açılma oldu ister istemez. Her geçen gün daha da iyiye gidince çalışan sayısını artırdım. 9 kişi çalışıyor güzel de gidiyor. Bu dönemde yaptığım en büyük hata çok yakın bir arkadaşımı yanıma almak oldu. Sektörle hiçbir bilgisi yok. O da pandemide işsiz kaldı askerden dönünce onu yanıma aldım. Diğer çalışanlara göre ekstra farklı davrandığım için diğerleri arasında laflar sözler edilmeye başlıyordu. Fakat burada ders almam gereken şey laf söz değil profesyonel davranmamam oldu. Sonucunda bana güzel bir kazık attı ve 2020'nin parasıyla 200.000 TL soktu bir yerime. Fazla güvendiğim için çok denetlemedim ve kontrolü ona bırakmıştım.
İkinci büyük hatamsa çalışanımla aramda duygusal bir ilişkinin başlaması. Normalde bu tarz şeylere hep mesafeli bakan ve doğru olmadığını düşünen biriyim. Aklım fikrim de hep işte olduğu için bu tarz bir arayışım yoktu. Ama işte gönül olayları üstüne düşünülerek olmuyor ve farkına varmadan kapılıyorsun. Hayatımın tamamen s.kileceği dönem de tam olarak burada başlıyor zaten. Daha önce bu konuyla ilgili burada fikir de istemiştim aslında ama dinlemedim kimseyi.
O dönem çok arkadaşım uyardı iyi birisi değil diye ama sıcağı sıcağına bu olayları şu anki gibi yorumlayamıyorsun. Şu an dönüp baktığımda psikolojik şiddet gördüğümü çok net anlıyorum ama o an öyle olmuyor. Derken ilişkinin verdiği sorunlar ve arkadaşımın attığı kazıkla teker teker çalışan çıkarmasıyla başlayan süreç berbat bir hale dönüştü.
Aramızdaki ilişki sona erdikten sonra tüm kontrolümü kaybettim. 1 yıl gibi bir süreçte 9 elemanı karşılayıp yine hemen hemen o kadar maliyette kar ederken bir anda ne iş kaldı ortada ne bir şey. İlişki de çok sert ve üzücü bir şekilde sonlandığından kendimden geçtim. Kendimi tamamen alkole vurdum. Sürekli sarhoş geziyorum. 1.5 yıl boyunca ofiste yalnızca alkol, alkol parası ve ofis için ufak tefek işler yapıp durdum. Kendime geleceğim diye diye koca 1.5 yılımı kaybettim. Bu süreçte tüm arkadaşlarımla iletişimimi sonlandırdım. Zaten ağır gelen durumun üstüne biz demiştik olayı girince herkesten uzaklaştım. Bir yerden sonra borçlanmaya başladım çünkü sarhoş gezmekten para kazanamaz haldeyim ve alkole para da gerekiyor.
Burada hayatımın hatasını yaptım ve kumar illetine bulaştım. Arkadaşımın soktuğu borç, sonrasındaki süreçte yaptığım borçlar derken iyi bir spor bahisçisi olarak buradan kurtarırım diye düşündüm. Spor bahislerinde vururken, diğer oyunlara bulaşarak her şeyin daha da içine ettim. Sağdan döviz borcu soldan altın borcu derken borç büyüdükçe büyüdü. Üstüne ekonomik krizin dikey hale gelmesiyle olan borç daha da büyüdü.
Psikolojim tamamen bozuldu bu süreçte. İnsanlara iş verirken, eşe dosta borç verirken bir anda kumar ve alkol için borç para isteyecek hale düşmüştüm. Kimseyle görüşmüyorum, beni bu girdaptan çıkaracak biri de yok etrafımda. Ailem alkolü biliyor ama durumun bu kadar boktan olduğunu bilmiyor. Bir şekilde dönderiyordum her şeyi ama stres çatlatacak seviyeye getirmişti.
Epey zayıfladığım, yalnızca alkolle geçen günler.. 100 metrekare ofiste bir kediyle baş başa, yalnızca alkol, kumar ve neden böyle oldu düşünceleri. Bir kardeş kaybettim. Haberi alışım, cenaze ve sonraki süreçler gerçekten cehennem gibi günlerdi ama bu yaşadıklarım çok farklıydı. Kimseyle konuşamıyorsun, anlatamıyorsun, kendi kendine konuşuyorsun sadece ve dışarıdan sağlıklı bir yorum alamıyorsun. Görüştüğüm tek kişiler internette tanıştığım ve alkol bahanesiyle takılmak için gelen hatunlar.
Bu süreç beni sözünün eri kişisinden yalancı birine soktu. Borç alıp vaktinde ödeyemediğim, hiç ödeyemediğim, bu durum yüzünden benimle iletişimi kesenler, benim bu halimi görüp destek olmadıkları için benim uzaklaştığım birçok insan oldu. 1 yıl önce birinin 1 aylık maaşını bir gecede harcayabilirken, Beşiktaş'tan Fatih'e yol param yok diye yürüye yürüye gittiğim geceler.
Bir yerden sonra çarka çomak sokmaya çalışıp anlık bir kendime gelmeye çalıştım. Ortada büyük bir borç var ve düzeltmem gerekiyor. Benden bir şeyler bekleyen, ister istemez bir beklentiye soktuğum ailem var bir tarafta. Ofisi farklı şekilde değerlendirmeye çalıştım. Buradan tanıştığım biri ortak oldu. Biraz da kendi işime odaklanmaya çalıştım. Bazen şans mı yoksa mantıklı karar verememekten mi diye düşünüyorum ama sebebi bulamadım hala. Allah sanki bir anda elimden tuttu tüm borçları sıfırlama şansı çıktı karşıma.
Öylesine diye 1000 TL ile başladığım kumar gecesi sabaha 400.000 TL olarak çıktım. Kumar dışında o dönem anlaşmaların yapıldığı 1.200.000 TL ve ortaktan gelecek 300.000 TL para var. Fite fit çıkıp, güzel de bir iş kuracağız. Tamam dedim, şükür kurtuluyoruz her şeyden. Fakat o kumar parası benden öyle bir çıktı ki tüm işler iptal oldu. Bütün plan suya düştü, yeni işin kuruluşu sıkıntıya düştü. Ortağım belirttiği tarihlerde ödemeleri yapmadı derken el elde baş başta kaldı.
Buranın verdiği hayalkırıklığı tekrar aynı döngüye düşmemi sağladı. Alkol ve kumar. Kaybolan şeyleri yerine koyayım diye kumar bataklığında buldum tekrar kendimi. Hadi bu sefer diye diye borç daha da katlandı. Bir taraftan da inat ederek ofisi kapatmıyorum. İçimde hep bir şekilde düzelteceğim hissiyle kira borçları falan daha da yük bindiriyordum kendime. Sorumsuz bir babanın da sorunlarını çözme sorumluluğuna girince daha da boka battı her şey.
En son artık hiçbir gelir olmayınca orayı da kapatmak zorunda kaldım. Şaka yapmıyorum içine 300 bin lira harcadığım yerden yalnızca 10.000 TL alarak çıktım. O da kumarda gitti.
Yaklaşık 3 yıldır birlikte büyüdüğüm hiçbir arkadaşımla görüşmüyorum hala. Bu süreçte yılda bir kere gördüğüm şehir dışında bir arkadaşım ve forumdan alkol bahanesiyle görüştüğüm bir arkadaşım vardı. Bir de yine forumdan çok sevdiğim, saydığım ama artık kumar sorumsuzluğu yüzünden aramızın kötü olduğu bir abimiz. O da artık illallah etti, sözüme tamah etmiyor.
4 aydır falan da evden çalışıyorum. Alkol sorununu çözdüm gibi bir şey. Ayda bir kere içiyorum ya da içmiyorum. Kumar problemi ufak ufak hala var ama eskisi gibi değilim. Ufak paralarla bir şeyler denemeye çalışıyorum ama onu da bir süredir oynamıyorum.
İş desen dağıttık tamamen. Yapay zeka o bu derken pazar daraldı. Gelen müşteri tipi eskisi gibi değil hep sorunlu. Üç kuruşa iş bekleyen tipler.
2 milyon tl bir borç kaldı. Ufak ufak ödüyorum ama bakalım ne olacak hayırlısı.
Gelelim asıl meseleye. Konuyu nereye bağlayacağım?
Kısacası elimdeki her şeyi kaybettim. Hem maddi hem manevi olarak. Foruma ilk adım attığım günden beri ticaret yaptığım ama bu süreçte artık görüşmediğimiz çok insan oldu. Büyük bölümü işine ve kendisine saygılı olmadığımı düşündü. Elbette ticaret bu. Kimsenin işi benim kişisel sorunlarım yüzünden sekteye uğramamalıydı. Ama kasıtlı sallamamazlık değil boktan bir durumun bende yansıttığı durumlardı. Size okurken bana yazarken hikaye gibi geliyor ama o iğrenç anları ben yaşadığım için nasıl bir ruh halinde olduğumu çok iyi hatırlıyorum.
Elimde para eden her şeyi yok parasına verdim. Siteler, jenerik alan adları, emek verdiğim projeler, bilgisayarlarım, telefonlarım ve daha birçok eşyam. Değeri 10 birimse 1 bilemedin 2 birime sattım hep. Benim o halimden fırsat bilerek 500 TL'ye verdiğim jenerik alan adını bana şu an 2000 dolara satmaya çalışanlar var

Alkol, kumar, tek gecelik ilişkiler.. Paradan ziyade kişiliğimi, karakterimi, ruhumu kaybetmiş ve pislenmiş haldeyim. Çok sosyal, etrafı kalabalık biriyken asosyal birine geldim. Sözünün eri, sevilen ve sayılan bir insanken kumar yüzünden yalancı, güvenilmez biri haline geldim. Maddiyat olarak boktan bir haldeyim zaten. Ailem tüm durumu öğrendi. Onların gözünde koca bir hayalkırıklığıyım.
Hiç başlamaması gereken bir ilişkideki manipülasyonları görmemem ve ısrar etmem sonucunda bu noktaya geldim.
Bu süreçte en çok ağrıma giden şey ise zamanında elini tuttuğum insanların hepsinin gerçek yüzünü göstermesi oldu. Mesela adını vermek istemiyorum kendisi de bu forumda. Ciddi borç batağında olan, ailesini geçindirmekte zorlanan birini getirdim foruma. Allah yürü ya kulum dedi, helal de olsun bu işlerden hiç anlamazken gerçekten aldı yürüdü gitti. Ama zorda kaldığımı bile bile ticarette beni s.kmeye kalktı

Bilgisayarı açmayı bilmeyeni grafiker yapıp, büyük şirketlerde 6 haneli maaş alanlar mı dersin, benden aldığı borç paralarla araba alıp şimdi havasını atanlar mı. Vefasızlık gösteren hiçbir insanı unutmayacağım bu çok ayrı konu.
Ama bu süreçte yanımda olmaya çalışan, bir şey yapamasa bile beni dinleyen insanları da unutmayacağım. Her şeyden öte bu süreçte beni hep dinleyen ve destek olan @Vakana; ya minnettarım.
İşin asıl noktasına gelelim. İlk paramı kazandığım günden şu halime kadar bana yol gösteren insan hiç olmadı. Dönem dönem gösterenler oldu ama iş işten geçtikten sonra gösterilen yollar da pek fayda etmedi açıkçası. Benim düştüğüm duruma başkaları da düşmesin diye naçizane tavsiyelerim olacak.
- Eşinizi, arkadaşınızı, akrabanızı hiçbir şekilde işinize dahil etmeyin. @digiklan; hocamın en güzel tavsiyesiydi sanırım. Çok geç anladım ama iyi ki anladım. İşiniz farklı siz farklı kişiliksiniz.
- Olmayan bir ilişkide ısrar etmeyin. Olacağı varsa dönüp dolaşıp oluyor. Olmuyorsa iki cihanı bir araya getirseniz, gerçekten olmuyor.
- Birikim birikim birikim. Kenara atacağım 1000 TL'den ne olur demeyin. Gereksiz harcamayı bırakıp, gerçekten kenara para atın.
- Kendinize yatırım yapın. Spor olur dil olur mesleğinizle alakalı olur. Bir şey olur ama mutlaka yatırım yapın.
- Mesleğinizi geliştirin. Tasarımcıysanız figma çıktıysa figma öğrenin. Yazılımcıysanız yeni bir dil geliştiyse onu öğrenin. Mesleğinizin gelişmelerini takip edin, geri kalmayın.
- Bol bol abi tavsiyesi dinleyin. Ya bu ihtiyar ne anlatıyor demeyin. Her nasihat bir tecrübeden geçer unutmayın.
- İyilik edeceğiniz insanları iyi süzün. Sonra benim gibi o. ç. larına denk gelirsiniz. Kötü günde yanınızda olanı değil iyi günde sizi kıskanmayan, haset etmeyen, sizi destekleyip mutluluğunuza sevinenlerle arkadaşlık edin. Kötü günde herkes akıl verip yanınızda destek veriyor gibi duruyor. Ama gerçekten mutluluğunuzla mutlu olan insan çok azdır.
- Ailenize vakit ayırın. 5 yıl boyunca bir ilişki için harcadığım vaktin yarısını keşke kız kardeşime ayırsaydım.
- Alkol içmeyin. İçecekseniz, iradeli bir şekilde yalnızca keyifli anlarda için. Kederden içilen alkol bir yerden sonra bağımlılığa dönüyor ve emin olun ciddi sağlık problemleri çıkarıyor.
- Ne olursa olsun kumar oynamayın. Zevkine oynuyorum, 300 500 liradan ne olur demeyin. Benim sonum belli. Benim gibi belli olan binlerce insan var. Bağımlılığı hissettiğiniz an direkt profesyonel bir destek alın.
- Nasip gayrete aşıktır evet ama evrenin verdiği uyarları da dikkate alın. Bir şey olmuyorsa olmuyordur. Zorlamak her şeyi daha da kötü hale getirebilir. Bu sadece ilişki değil her konu için geçerli. Olmadığı yerde bırakmak gerekiyor.
- Bence her insanın mutlaka bir psikologla sürekli görüşmesi gerekiyor. Sorununuz olmasa bile görüşün. Dışarıdan sizi anlayan bir göz, olayları daha iyi yorumlamanızı sağlıyor ve göremediklerinizi gösteriyor.
- Döviz borcu almayın

- Kumar bağımlısıysanız, emanet para almayın üstünüze.
- Bekleyerek bir şeyler düzelmiyor. Harbiden de sen üzgünsün diye dünya durup sana yol vermeyecek. Daha da berbatlaşmadan bir şeyler hemen harekete geçin.
- Kimsenin egolarını üzerinizde tatmin etmesine izin vermeyin. Böyle durumlarda ister istemez eliniz kolunuz bağlı kaldığı için yardımcı olma adı altında egosunu tatmin eden kişiyi anladığınız an kaçın. O an boktan bir durumda olsanız daha iyi.
Yaklaşık 15 senedir internet üzerinden ticaret yapıyorum. Çok büyük paralar kazandım ama işin sonunda para bir türlü bana yar olmadı. 30 yaşına geldim. Stresten kafamda saç kalmadı. Askerlik desen çoktan halletmem gereken bir sorunken, bu bataklıkta fırsat bulamadım. Evlilik yaşımız geçiyor, hayatı eğlenceden ibaret sananlar yüzünden küstük bu olaylara.
Yakında üyeliğimi çok uzun bir süreye tatil moduna alacağım. Almadan önce hem biraz içimi dökmek istedim hem de benim düştüğüm hatalara bir başkasının düşmemesini önlemek istedim. 2 yıl önce ekşi sözlük'te intihar edecek biri vardı. Biraz konuşmuştuk, 1 yıl sonra mesaj atmıştı bana. İyi ki o gün bana yazmışsın, çok mutluyum ve enerji doluyum hayatım iyi teşekkür ederim diye. Bir insanın kalbine, hayatına dokunmak en güzel duygulardan. Belki bu konu da birilerinin hayatına dokunur. Ben kendi hayatımı ellerimle s.ktim bir başkası kendine yapmaz bunu umarım.
Bu yazıyı çok daha detaylandırabilirdim. Gerçekten cehennem diye tabir edeceğim bir süreçten geçtim. Bunca sürecin arasında anlatsam kahkaha atacağınız ilginç, bu kadarı da bir insanın başına gelir mi artık diyeceğiniz şeyler geçirdim. Hiç görmediğim bir kadının eşi tarafından eşim beni seninle aldatıyor diye ölüm tehditleri mi yoksa sapa sağlam tavanın hiçbir şey yokken aşağıya mı uçması

Kendime şansım yoktu demiyorum hiçbir zaman. Kendi hikayem aslında tamamen rehbersizlik, içsel disiplinsizlik, duygusal savrukluk, doğru zamanda doğru desteği bulamamak ve hayata karşı savunmasız kalmakla alakalı.
0 sermaye ile son bir e-ticaret işine gireceğim. Planımı yaptım bakalım. Her ne kadar planlar bozukmak üzere olsa da daha önce tecrübeli olduğum bi sektör olduğu için en azından belirli bir noktaya getirebileceğimi düşünüyorum. Normal hizmetlerime devam ediyorum ama bu girişimden de artık fayda almazsam, tamamen internetten el etek çekeceğim.
Velhasıl kelam, evet ben bir malım.