CreationEpic adlı üyeden alıntı:
mesajı görüntüle
Senden daha uzun süren bir ilişkim yeni bitti. Şimdi gerçekten objektif bir şekilde çok yönlü düşünüp bulduğum sonuçları yazacağım ama dikkatlice okuman ve beyninde sorgulaman gerek. Lütfen yazacağım yorumdan sonra kimse bana sen sevmemişsin demesin, benim içimdeki sevgiyi ben çok iyi bilirim, yakınımdakiler de biliyor.
Klişe bir şekilde hobi edin vs. demeyeceğim, çünkü bunlar çözüm değil. Kafanda çözüm oluşturamazsan yaptığın hiçbir şey keyif vermez zaten. İlişkinin neden bittiğini düşün, anladığıma göre ayrılan taraf sen değilsin. Karşı taraf senden neden ayrıldı? Senin mi kusurların vardı yoksa o mu sevmemişti veya sevgisi bitmişti? Eğer sevmeyen o ise, sorun senden kaynaklı değil ise buna çok bir açıklama yok. Bunun aslında ne kadar değerli bir şey olduğunu yaşayanlar bilirler (Yaşamadım ama etrafımda oldu.) Seni sevmeyen biri seninle belli şeyler için devam etseydi bir süre sonra kendini çok yetersiz, özgüvensiz hissedecektin. Sürekli kendinde kusur aramaya başlayacaktın. Bu senin şu an yaşadığın üzüntüden fazlasına yol açacaktı emin ol. Özellikle bu iş karşı tarafın aldatmasına kadar giderse o üzüntü gerçekten çok iğrençtir. Aldatılan bir insanın ağzından dinle, kafasındaki soru işaretlerinin nasıl onları yiyip bitirdiğini gör. Çünkü ona sarılırken başkasını mı düşünüyordu gibi düşünceler çok zor.
Şimdi asıl kısma gelelim şahsen genelde böyle olduğu için burası önemli. Senin kusurun olması. Kız da muhtemelen sana belli gerekçeler saymıştır. Bu sayılan şeyleri beyin süzgecinden iyice geçir, doğru mu kontrol et. Bundan korkma çünkü sebepler doğruysa bile bunun bir pişmanlığa dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Eğer karşındaki kız seni sevdiyse muhtemelen saydığı gerekçelerin tamamı veya bir kısmı gerçekten doğrudur. Sen de bu hatalar doğruysa gerçekten kabullen. Kendince neden olabilir diye düşün. Sonrasında bunları çözebilir misin onu düşün. Eğer bunlar senin karakter özelliğinse değiştirmeye uğraşmayacaksın, kendine uygun insanlar bulacaksın. Kız da ayrılmasa muhtemelen daha ileride daha kötü ayrılırdınız. Çünkü karakter özellikleri zıt olan insanlar eğer bunlar tahammül sınırları içerisinde değilse mutlu olamazlar, evlenemezler, evlenirse hayatı zindan ederler.
Eğer bu sayılan kusurlar gerçekten birer hata ise... Pişmanlık hissi gelmeye başladı değil mi? Pişman olmana gerek yok. Her olay bir tecrübedir değil mi? Bu kusurlarını düzeltmeden o ilişkide mutlu olamazdınız. Ama bu kusurları gerçekten görebilmek için de ayrılık yaşaman gerekiyordu dostum üzgünüm. Çünkü ilişki içinde karşı taraf sana bazen bunu dile getirse bile fark edemeyebilirsin, tek yönlü bakarsın. Bir cinayeti çözemiyorsan, bakış açını değiştirmek zorundasın. Bu çok yönlü bakış açısına da genelde ayrılınca o acıyla birlikte ulaşabiliyorsun. Yani ben ilişkimde neden fark edemedim diye sızlanmana gerek yok. Muhtemelen istesen de fark edemezdin çünkü MUTLUYDUN. Sen sorunsuz görüyordun her şeyi. Ayrılık olunca ve o acıyı yaşayınca büyüyorsun olgunlaşıyorsun, artık dışarıdan biri olduğun için dış pencereden bakabiliyorsun. Bu durumda da gerçekten hataları fark edebiliyorsun. Sen bu hatalarınla mutlu bir evlilik yürütemezdin olarak varsayalım (Eğer gerçekten hataların varsa muhtemelen öyle). E ayrılık yaşamadan da hatalarını net göremeyecektin. O zaman o insanla olması imkansızmış değil mi? Ayrılmayıp devam etseniz hataların devam edecek, hataları görmek için ayrılık yaşaman gerek ama bu durumda da o kişiyle evlenemezsin. Bu böyle bir denklem. Artık hatalarını da gördün değil mi?
O zaman geriye şu kalıyor. Biraz garip varsayımlar yapalım. Bazen iki insanın birbirinin hayatına girmesi evlilik için değildir, birbirlerine bir şeyler katmak içindir. Bunu gelecekten geçmişe bakınca anlayabilirsin anca. O kız da senin hayatında bulundu ve sana mutlu bir 1.5 yıl geçirdi, ayrıca hatalarını görmene sebep oldu ve hayatından çıktı. Bundan sonraki insanda aynı hataları yapmayacaksın, bundan sonraki ilişkin bitse bile senin büyük kusurlarından olmayacak. Bu şekilde aslında hayatının aşkını bulup onu kaçırma ihtimalini bertaraf ediyorsun. Bu kızdan bir şekilde sen ayrılsaydın ve hatalarını hiç fark etmeseydin veya bu durumda da kendi sorgulamanı yapmasaydın ileride gerçekten çok iyi bir insanı kaybetme şansın olmaz mıydı? Bugün çektiğin acı ve çıkarımlar geleceğine ciddi katkıda bulunacak.
Olay sevmek, alışmak, özlemekten daha öte çıkarımlar yapabilmek. Bir ders alabilmek. Çünkü kimle olursan ol evlenirsen sevgi azalacak alışkanlığa dönüşecek, özlem bitecek. Geriye kişilik özelliklerin ve karşındaki insana olan saygın kalacak. O yüzden bu ayrılığı bir ders çıkarma haline getirip bir noktada tabiri caizse "İyi oldu" diyebilirsen geleceğine ciddi bir yatırım yapmış olursun.
Aklındaki soru işaretlerini tahmin edebiliyorum bu kadar yazıyı okuduktan sonra. Peki ben bu hataları hiç yapmasaydım ve onu hiç kaybetmeseydim? Bazı şeyler yaşanmalı, bazı dersler çıkarılmalı. Geleceği hiçbirimiz bilmiyoruz. O insanın hayatının aşkı olduğunu bilemezsin. Şu an öyle gelir ama 3 yıl sonra birini bulursun sana öyle şeyler hissettirir ki daha önce yaşadığına aşk demezsin. Ve bu hayatının aşkına karşı da artık daha tecrübeli, daha olgun, daha iyi bir yapın olacağından sağlam ilerlersin. Ha bu sefer karşı taraf sana göre değilse veya kusurlarını kabul edemiyorsan, o zaman zaten hayatının aşkı değildir.
Doğru kişi kavramına inanıyorum. Her insan için bir doğru kişi var bir evlilik kurabileceği, çocuk yapabileceği, kısacası hayatının merkezinde tutabileceği. Fakat kaçırdığımız konu doğru kişi dediğimiz şeyin aslında bir kişi değil, bir kavram olduğu. Doğru kişi aslında senin için farklı zamanlarda birden fazla kişi de olabilir. Birini sadece bunalımdasın diye elinin tersiyle iterken 1 yıl sonra başkasını bulabilirsin. Doğru kişi dediğimiz şey senin yapına çok uygun, aranızda çok güçlü bağlar olan kişidir. Doğru bakmayı ve hatalardan ders çıkarmayı bilirsek doğru kişiyi bulabileceğimizi düşünüyorum. Ama alışkanlıklara ve belli insanlara takılı kalırsak ne doğru kişiler gelir geçer, farkında olmayız.
Şimdi bu dediklerimi tekrar tekrar düşün, çıkarımlarını mutlaka yap. Sonra geleceğe kendini hazırlamaya başla. Bu gelecekte belki farklı birisi, belki kabul edersen o kız olacak bilemezsin. Eski sevgilini unutmaya çalışma, kabullenmeye çalış. Hafızadan bir şey silmek mümkün değil zaten, neden unutmaya çalışıyoruz? Arabamızı satınca arabayı ve o arabadaki anılarımızı unutmaya mı çalışıyoruz? Bittiğini ve geçmişte kaldığını kabullenmen gerek. Tabii ki bu bir zaman meselesi. Zaman geçtikten sonra anıların detayları kaybolur ama anıların kendi kalır. Fakat bu sefer o anılar acı vermez, üzmez. Güzel günlermiş der geçersin veya belki o zaman güzel sanıyordum ama şimdiki hayatıma göre bir hiçmiş diyebilirsin. Anılar zaman geçtikten sonra acı vermeyecek, sadece anı olarak kalacak. Hatta zaman zaman aklına gelip yine kendi derslerini de çıkarabilirsin. Şunu aklından çıkarma, o kızda bulduğun her şeyi daha fazlasıyla bir başkasında bulabilirsin. İlişki neden vardır? İki taraf birbirini mutlu ettiği için. Seni daha fazla mutlu edecek birisi elbet var.
Çok üzüldüm, yıprandım. Sonra tekrar tekrar baktığımda kendi derslerimi çıkarttım. Olgunlaştım, geleceğe dair planlarım değişti. Kısacası bana çok iyi geldi. Umarım faydası olur.
Klişe bir şekilde hobi edin vs. demeyeceğim, çünkü bunlar çözüm değil. Kafanda çözüm oluşturamazsan yaptığın hiçbir şey keyif vermez zaten. İlişkinin neden bittiğini düşün, anladığıma göre ayrılan taraf sen değilsin. Karşı taraf senden neden ayrıldı? Senin mi kusurların vardı yoksa o mu sevmemişti veya sevgisi bitmişti? Eğer sevmeyen o ise, sorun senden kaynaklı değil ise buna çok bir açıklama yok. Bunun aslında ne kadar değerli bir şey olduğunu yaşayanlar bilirler (Yaşamadım ama etrafımda oldu.) Seni sevmeyen biri seninle belli şeyler için devam etseydi bir süre sonra kendini çok yetersiz, özgüvensiz hissedecektin. Sürekli kendinde kusur aramaya başlayacaktın. Bu senin şu an yaşadığın üzüntüden fazlasına yol açacaktı emin ol. Özellikle bu iş karşı tarafın aldatmasına kadar giderse o üzüntü gerçekten çok iğrençtir. Aldatılan bir insanın ağzından dinle, kafasındaki soru işaretlerinin nasıl onları yiyip bitirdiğini gör. Çünkü ona sarılırken başkasını mı düşünüyordu gibi düşünceler çok zor.
Şimdi asıl kısma gelelim şahsen genelde böyle olduğu için burası önemli. Senin kusurun olması. Kız da muhtemelen sana belli gerekçeler saymıştır. Bu sayılan şeyleri beyin süzgecinden iyice geçir, doğru mu kontrol et. Bundan korkma çünkü sebepler doğruysa bile bunun bir pişmanlığa dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Eğer karşındaki kız seni sevdiyse muhtemelen saydığı gerekçelerin tamamı veya bir kısmı gerçekten doğrudur. Sen de bu hatalar doğruysa gerçekten kabullen. Kendince neden olabilir diye düşün. Sonrasında bunları çözebilir misin onu düşün. Eğer bunlar senin karakter özelliğinse değiştirmeye uğraşmayacaksın, kendine uygun insanlar bulacaksın. Kız da ayrılmasa muhtemelen daha ileride daha kötü ayrılırdınız. Çünkü karakter özellikleri zıt olan insanlar eğer bunlar tahammül sınırları içerisinde değilse mutlu olamazlar, evlenemezler, evlenirse hayatı zindan ederler.
Eğer bu sayılan kusurlar gerçekten birer hata ise... Pişmanlık hissi gelmeye başladı değil mi? Pişman olmana gerek yok. Her olay bir tecrübedir değil mi? Bu kusurlarını düzeltmeden o ilişkide mutlu olamazdınız. Ama bu kusurları gerçekten görebilmek için de ayrılık yaşaman gerekiyordu dostum üzgünüm. Çünkü ilişki içinde karşı taraf sana bazen bunu dile getirse bile fark edemeyebilirsin, tek yönlü bakarsın. Bir cinayeti çözemiyorsan, bakış açını değiştirmek zorundasın. Bu çok yönlü bakış açısına da genelde ayrılınca o acıyla birlikte ulaşabiliyorsun. Yani ben ilişkimde neden fark edemedim diye sızlanmana gerek yok. Muhtemelen istesen de fark edemezdin çünkü MUTLUYDUN. Sen sorunsuz görüyordun her şeyi. Ayrılık olunca ve o acıyı yaşayınca büyüyorsun olgunlaşıyorsun, artık dışarıdan biri olduğun için dış pencereden bakabiliyorsun. Bu durumda da gerçekten hataları fark edebiliyorsun. Sen bu hatalarınla mutlu bir evlilik yürütemezdin olarak varsayalım (Eğer gerçekten hataların varsa muhtemelen öyle). E ayrılık yaşamadan da hatalarını net göremeyecektin. O zaman o insanla olması imkansızmış değil mi? Ayrılmayıp devam etseniz hataların devam edecek, hataları görmek için ayrılık yaşaman gerek ama bu durumda da o kişiyle evlenemezsin. Bu böyle bir denklem. Artık hatalarını da gördün değil mi?
O zaman geriye şu kalıyor. Biraz garip varsayımlar yapalım. Bazen iki insanın birbirinin hayatına girmesi evlilik için değildir, birbirlerine bir şeyler katmak içindir. Bunu gelecekten geçmişe bakınca anlayabilirsin anca. O kız da senin hayatında bulundu ve sana mutlu bir 1.5 yıl geçirdi, ayrıca hatalarını görmene sebep oldu ve hayatından çıktı. Bundan sonraki insanda aynı hataları yapmayacaksın, bundan sonraki ilişkin bitse bile senin büyük kusurlarından olmayacak. Bu şekilde aslında hayatının aşkını bulup onu kaçırma ihtimalini bertaraf ediyorsun. Bu kızdan bir şekilde sen ayrılsaydın ve hatalarını hiç fark etmeseydin veya bu durumda da kendi sorgulamanı yapmasaydın ileride gerçekten çok iyi bir insanı kaybetme şansın olmaz mıydı? Bugün çektiğin acı ve çıkarımlar geleceğine ciddi katkıda bulunacak.
Olay sevmek, alışmak, özlemekten daha öte çıkarımlar yapabilmek. Bir ders alabilmek. Çünkü kimle olursan ol evlenirsen sevgi azalacak alışkanlığa dönüşecek, özlem bitecek. Geriye kişilik özelliklerin ve karşındaki insana olan saygın kalacak. O yüzden bu ayrılığı bir ders çıkarma haline getirip bir noktada tabiri caizse "İyi oldu" diyebilirsen geleceğine ciddi bir yatırım yapmış olursun.
Aklındaki soru işaretlerini tahmin edebiliyorum bu kadar yazıyı okuduktan sonra. Peki ben bu hataları hiç yapmasaydım ve onu hiç kaybetmeseydim? Bazı şeyler yaşanmalı, bazı dersler çıkarılmalı. Geleceği hiçbirimiz bilmiyoruz. O insanın hayatının aşkı olduğunu bilemezsin. Şu an öyle gelir ama 3 yıl sonra birini bulursun sana öyle şeyler hissettirir ki daha önce yaşadığına aşk demezsin. Ve bu hayatının aşkına karşı da artık daha tecrübeli, daha olgun, daha iyi bir yapın olacağından sağlam ilerlersin. Ha bu sefer karşı taraf sana göre değilse veya kusurlarını kabul edemiyorsan, o zaman zaten hayatının aşkı değildir.
Doğru kişi kavramına inanıyorum. Her insan için bir doğru kişi var bir evlilik kurabileceği, çocuk yapabileceği, kısacası hayatının merkezinde tutabileceği. Fakat kaçırdığımız konu doğru kişi dediğimiz şeyin aslında bir kişi değil, bir kavram olduğu. Doğru kişi aslında senin için farklı zamanlarda birden fazla kişi de olabilir. Birini sadece bunalımdasın diye elinin tersiyle iterken 1 yıl sonra başkasını bulabilirsin. Doğru kişi dediğimiz şey senin yapına çok uygun, aranızda çok güçlü bağlar olan kişidir. Doğru bakmayı ve hatalardan ders çıkarmayı bilirsek doğru kişiyi bulabileceğimizi düşünüyorum. Ama alışkanlıklara ve belli insanlara takılı kalırsak ne doğru kişiler gelir geçer, farkında olmayız.
Şimdi bu dediklerimi tekrar tekrar düşün, çıkarımlarını mutlaka yap. Sonra geleceğe kendini hazırlamaya başla. Bu gelecekte belki farklı birisi, belki kabul edersen o kız olacak bilemezsin. Eski sevgilini unutmaya çalışma, kabullenmeye çalış. Hafızadan bir şey silmek mümkün değil zaten, neden unutmaya çalışıyoruz? Arabamızı satınca arabayı ve o arabadaki anılarımızı unutmaya mı çalışıyoruz? Bittiğini ve geçmişte kaldığını kabullenmen gerek. Tabii ki bu bir zaman meselesi. Zaman geçtikten sonra anıların detayları kaybolur ama anıların kendi kalır. Fakat bu sefer o anılar acı vermez, üzmez. Güzel günlermiş der geçersin veya belki o zaman güzel sanıyordum ama şimdiki hayatıma göre bir hiçmiş diyebilirsin. Anılar zaman geçtikten sonra acı vermeyecek, sadece anı olarak kalacak. Hatta zaman zaman aklına gelip yine kendi derslerini de çıkarabilirsin. Şunu aklından çıkarma, o kızda bulduğun her şeyi daha fazlasıyla bir başkasında bulabilirsin. İlişki neden vardır? İki taraf birbirini mutlu ettiği için. Seni daha fazla mutlu edecek birisi elbet var.
Çok üzüldüm, yıprandım. Sonra tekrar tekrar baktığımda kendi derslerimi çıkarttım. Olgunlaştım, geleceğe dair planlarım değişti. Kısacası bana çok iyi geldi. Umarım faydası olur.