Sam Altman'ın 'io'su: Daha İyi Bir Versiyonumuz mu, Yoksa 1984'ün Ta Kendisi mi?

Barış Özcan'ın son videosunu izlediyseniz, yine güzel bir analiz yaptığını görmüşsünüzdür. Videoda gördüğümüz kadarıyla, Marslı filminin o epik müziği eşliğinde bir kafede duyurdukları gizemli "io" projesi ve "Herkes için bir yapay zeka ürünleri ailesi" vaatleri kulağa çok hoş geliyor, orası kesin. Ama Barış Özcan'ın da dikkat çektiği gibi "daha iyi bir versiyonumuz" sloganıyla duyurulan, yeni bir devrim olabilir gözüyle baktığı "io" bizim iyiliğimize mi hizmet edecek, yoksa "Büyük Birader'in" yeni adı mı olacak? Videodaki ince göndermeler ve iki ismin geçmişteki işleri falan derken insan ister istemez sorguluyor. Sizin fikirleriniz neler bu konuda?



https://m.youtube.com/watch?v=jXVm90e5k6Y

Bu adam çok boş bence,fikir yürütme kısmı pek çalışmıyor sadece bilgiyi alıyor, abartılma nedeni sunum şekli. Halktan çok uzak bir fanusta yaşıyor gibi,seçtiği konular konuşma tarzı bana uzak şahsi düşüncem siz ne düşünüyorsunuz bilmem.

Yeni bir cihazla bir şeyler deneyecekler ve bence başarılı olacaklar. Birkaç yıl içinde hepimizin kullanabileceği bir şeye benziyor. Bekleyip göreceğiz.

Aslında dikkat çekmek istediğim nokta, "io" vizyonu ile birlikte 1984 distopyası. Dijital çağda yaşayan tüm insanlığın verileriyle yapay zeka modelleri eğitildi. Daha iyi modeller için daha fazla veri gerekiyor, en azından şimdiki yöntemlerle. Ancak bu veriler, bizden izin alınmadan kullanıldı ve kullanılmaya da devam edilecek. Dolaylı yoldan, bizim verilerimizi bize parayla satıyorlar diyebiliriz. Bu durum sadece OpenAI’ye özgü değil; telifli içerikleri de eğitim veri setlerine dahil eden, tüm yapay zeka modellerine sahip şirketler için geçerli. Bunları göz önünde bulundurunca, “Neden olmasın?” diye soruyorum kendi kendime. Verilerin izinsiz kullanılması tamamen etik dışı bir davranış ve buna devletler de dahil olmak üzere izin veriliyor. Böyle bakınca kural tanımaz şirketler bizim iyiliğimizi mi isteyecekler? Aslında şu anda bile bir nevi 1984 yaşantısı söz konusu; tek fark, bizi 7/24 kamerayla izlememeleri ve başımızda bir “Büyük Birader” olmaması. Çerezler, telemetriler, izleyiciler, konum hizmetleri ve benzeri veri aktarımlarıyla kim olduğumuzu, ne isteyeceğimizi ve belki de nasıl manipüle olacağımızı bizden iyi biliyorlar.

'Her' filminde gördüğümüz gibi bir cihaz ve Samantha gibi gelişmiş bir yapay zeka olsa harika olmaz mıydı? Bence muhteşem olurdu, ancak akla takılan önemli bir soru var: Mahremiyet. Üstelik, şu anki enerji krizi ortamında böyle bir sistem nasıl işlerdi?

Fetocuları izlemiyorum teşekkürler.

2016'dan beri ülkeye gelemiyor sebebi ne acaba...

Dünya tarihinin en büyük olayları savaşlardır. Çünkü insanlığa en büyük etkiyi savaşlar yapmıştır.

Dünyada en etkili şey ise güçtür. Bilim akıl ahlak adalet ise hep çıkarlar için kullanılmış ve arka plana atılmıştır.

Yaşadığımız çağ en büyük gücün bilim ve teknolojide olduğu dönemdir. Artık devletler ve büyük mafya örgütleri değil, teknoloji sahipleri dünyanın en güçlüleri olacaktır.

***

Peki bugünün güç sahibi teknoloji firavunları insanlığın iyiliği için mi çalışacak yoksa sömürü ve köleleştirme için mi? Bu sorunun ecvabını herkes kendisi vermeli. Ancak şunu vurgulamak gerekiyor.

AI şirketleri çok büyük bir r ekabet içinde ve bu şirketler devlet bütçelerini aşan yatırımlar yapıyor. Batam veya zarar eden bir AI şirketinin ne kadarlık bir zarar ettiğini düşünün.
Bu şirketler sizce zarar etmek ister mi? Ya da şöyle sorayım, zarar etmemek için neler yapamk zorunda kalabilirler?...

Ekoyannis'i izliyor musun bari, fetocu varsa ok at kat daha fazla fetocu.