Selam olsun,
Size hayatınız kaç TL? diye sorduğumda elbette paha biçilemez dersiniz.
Gerçekten hayatınızı paha biçilemez şekilde yaşıyor musunuz?
Size sorduğuma bakmayın aslında kendime soruyorum ama size hitaben yazıyorum.
Hayatımızın bir gününü 500 600 TL den patron isimli kişiye kiralıyoruz, bu kiraladığımız zamanda elde ettiğimiz gelirle günün gerisini geçirmek için kullanıyoruz.
İşin kötü tarafı bu sadece bir gün ya da ömrümüzde bir yıl yaptığımız bir şey değil.
Biliyorsun değil mi ömrümüzün tamamı bu şekilde geçiyor.
Hal böyleyken ömrümüzün yarısını patrona geri kalan kısmını yaşamak için gıda almakla geçirmiyor muyuz?
Tamam, bizim fiyatımız yok lakin ömrümüzün bir gününü çok ucuza kiralamıyor muyuz?
Ne yapalım başka demek kolay olan.
O konuyu ayrıca yazmak lazım ama önce durumu kabullenmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Kabullenince yani kendimizi kandırmak için yol ve yöntemler bulmayı bıraktıkça bazı şeyleri düşünmeye başlayabiliriz.
Hayatınız kaç TL? derken elbette kişilik ve karakter olarak satılık imasında bulunmuyorum, haşa! ne haddim ne derdim.
Bahsettiğim şey her gün ömrümüzden tükettiğimiz bir günün değerini yani aslında kısıtlı hayatımızın değerini çok ucuza indirgememiz.
Bunu yazma nedenim çalışmayın demek değil.
Artık bu açıklamaları yapmak durumundayım kusura bakmayın çünkü insanlar anlatılanı anlamak için düşünmektense anlamak istediklerini anlayıp cevap yazıyor.
Çalışacağız elbette, emek vereceğiz lakin hayatın anlamını, değerini ve bizim için zamanın ne kadar değerli olduğunu düşünelim.
Düşündükçe tamamen çıkamasak bile bu çarkın dişlilerinden en azından nefes alacak kadar farkındalığımız oluşacaktır.
Anladın mı
@serterefendi; ?
Evet, senin hayatının bedeli kağıt üzerinde yok lakin her gün eksilen hayatının banka hesabına yatan bedeli çok düşük benden söylemesi.