hocam hangi yöredeki köylerde evlere ayakkabıyla giriliyordu acaba çok merak ettim. bizim köylerde böyle bir şey duymadım ben hiç. ihtiyarların giydiği mes denilen deriden ayakkabı içine giyilen bir çeşit ayakkabı var sadece. muhtemelen toprak evlerin çoğunlukta olduğu iç anadolu ya da güneydoğuda bu sanırım.
mesela eskiden ahiler toplandığında kendinden şikayet edilen bir esnaf varsa papucu dama atılırmış. toplanduıkları mekanın dışında ayakkabılarını bıraktıklarını anlıyoruz buradan. o da anlarmış dükkanı kapat diyorlar sen bu esnaflığı yapamıyorsun dediklerini. bu adet 500 yıllık nerden baksan.
Ahiler de şehirde yaşıyor zaten hocam. Köylerde de misafir gelince oturulan odalar olurdu, tabanda halı/kilim serili olan. Cumhuriyet kurulduğunda nüfusun yaklaşık %80'i köyde yaşıyordu. Senin yazdığın 500 sene önce Anadolu'da Türkmenlerin yarısı göçebe idi zaten, hayatın yarısı yaylada çadırda, kulübede, yarısı köydeki toprak damda geçiyordu.
Yukarıda arkadaş "bizim örf adetimize ters" demiş ayakkabı ile eve girmek için. Son 50 yıllık "örf ve adetler"den bahsediyor muhtemelen. Pek çok şeyi binlerce yıl bu haliyle var kabul ediyoruz çoğu zaman, oysa örf ve adetler de, kültürler de diğer herşey gibi sürekli bir değişim içinde. Hatta bu değişim kimi zaman çok hızlı oluyor. Mesela başlık parası 30 yıl önce ülkenin büyük çoğunluğunda son derece meşru idi, bugün ortaçağ kalıntısı muamelesi görüyor. Şimdi başlık parasını kimse "örf, adet" diye savunmaz. (Burada meşru olmadığı, genel kabul görmediği anlamında "savunmaz" diye yazdım. Yoksa hala başlık parasını meşru gören, bunu uygulamak isteyen ortaçağ değerleriyle yaşamaya devam eden birileri illaki vardır).