Ben kendi hikayemi anlatayım. Belki genç kardeşlerimize bir nebze ilham olur…
Yıllar önce R10’un adını bile duymamıştım. Lise yıllarımda Facebook gruplarında küçük işler yaparak harçlığımı çıkarmaya çalışıyordum. Bir gün yine bir ticaret sırasında güven problemi yaşandı, karşı taraf bana R10 üyeliğini gösterdi. O an ilk kez duydum bu platformu. Araştırdım, başvuru yaptım ama çok baştan savma bir şekilde... Davetiye alamadım. Sonuç? 45 TL dolandırıldım. O üye banlandı ama bu 45 TL hayatımda bambaşka bir kapı açtı.
Bir sabah oturup davetiye başvurumu detaylıca yazdım. Kısa süre içinde kabul edildi. Tarih: 28 Mayıs 2017. İlk konularımı açtım, ilk işlerimi aldım. Güven vardı, ticaret hızlıydı. Kazanıyordum. Zamanla sektörleri tanıdım. SMM Panel sektörü daha yeni yeni tanınıyordu ve o dönem ilk scriptleri geliştirenlerden biri ben oldum. Henüz lisedeydim ama güzel gelirler elde ediyordum.
Ama sonra hayat dedi ki "Dur." Sınavlar, kaygılar, gelecek planları derken işler yavaşladı. En büyük hatam da o oldu: Ara vermek. Para bitti, işler durdu. Evde ekonomik sıkıntılar vardı. O dönemler kazandığım sınav derecesiyle aldığım bursla dershane masraflarımı kendim karşılıyordum. Ama bu böyle gitmezdi.
Bir gün cebimde sadece 3.5 TL vardı. Telefon yok, bilgisayar yok. Hayatımın en dip noktası... Ama elimde R10 gibi bir altın bilezik vardı. 1.5 TL yol parasını ayırdım, gittim internet kafeye, 2 TL ile masa açtırdım. Başladım yeniden. USB’ye emülatör kurmuştum, WhatsApp’a oradan girip işlerimi yürütüyordum. 7 gün içinde telefonumu aldım.
Hiç unutmam yemek yememiştim R10 premium üyelik almıştım. Silver ya da Goldu… Neyseydi, bana kat be kat geri döndü. O gün o dürümü yeseydim çok farklı olabilirdi

Bilgisayarım yoktu, Windows sunucu alıp telefondan bağlanıyordum. İşleri oradan yürütüyordum. Sonra zaman geçti, işler büyüdü. Ama eksiden başladığım için hep kısıtlıydı imkanlarım. Gençliğimden çaldım, ama hayalimden hiç vazgeçmedim.
Derken Elazığ depremi, ardından pandemi… Üniversite uzaktan, evden iş yapmaya devam. R10 yine yanımdaydı. Bir sabah mesaj geldi: Kategori moderatörlüğü için davet! 1.5 yıl bu görevi yürüttüm. Bu süreçte şirketimi kurdum, farklı bir şehre taşındım, tek başıma yaşamaya başladım. Sonra genel moderatör oldum. Hayatımın en mutlu günlerinden biriydi.
6 Şubat depremi... Her şey alt üst oldu. Tam yurt dışı için hazırlanırken Malatya’ya dönmek zorunda kaldım. Kuzenlerimi, teyzemi kaybettim. Evi kaybetmedik belki ama içine de giremedik. 1.5 ay 7 kişi küçücük bir çadırda yaşadık. Psikolojik olarak çok zor bir dönemdi. Ama o zaman da R10 yine yanımdaydı. Sadece platform olarak değil, dostluklarıyla, dayanışmasıyla…
Ve o çadırda ben yeniden yükselmeye başladım. Çalıştım, büyüttüm, kazandım. Başka seçeneğim yoktu. İlerde çocuğuma ay başını bekle diyemem.
Bugün 24 yaşındayım. Arabamı aldım. Aileme destek oldum, olmaya devam ediyorum. Üniversitemi hallettim. Teknopark’ta ofisimi açtım. Hayatımda bir şeyler yolundaysa, bugün bir nebze huzurum varsa, bilin ki bu R10.net sayesinde…
Elbette hâlâ zorluklar var. Ama bu platform bana yalnızca iş değil; umut, azim ve dostluk da verdi.
O gün cebimdeki 2 TL ile başladığım bu yolculuk, bugün hayatımın dönüm noktası oldu.
Bugün bir hikayem varsa, o hikâyenin ilk satırında R10 yazıyor. İyi ki varsın R10, iyi ki bu ailenin bir parçasıyım.
En önemlisi de üye olduğum andan beri bu platformu her anlamda ileriye taşıyan @Coşkun Çetin; abim ve kemik yönetim ekibinin emeği her şeyden ötedir.