• 26-08-2020, 17:23:23
    #1
    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İyon Denizi'deki karasularını 6'dan 12 deniz miline çıkaracak bir tasarı üzerinde çalıştıklarını duyurdu.


    Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İyon Denizi'deki karasularını 6'dan 12 deniz miline çıkaracak bir tasarı üzerinde çalıştıklarını duyurdu.
    Miçotakis, Parlamentoda, İtalya ve Mısır ile yapılan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmalarının görüşüldüğü oturumda konuştu.


    Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesince İyon Denizi adalarından Mora Yarımadası'nın ucuna kadar olan deniz bölgesinde "tartışılmaz egemenlik hakları olduğunu" dile getiren Miçotakis, "Yunanistan, sahada ne kadar güçlüyse müzakere masasında kendini o kadar güçlü hissediyor." ifadesini kullandı.

    Miçotakis: Mısır ve İtalya ile yapılan anlaşmalar tarihsel ve siyasi öneme sahip

    Miçotakis, "Yunanistan'ın büyüdüğünü" söyleyerek, "İyon Denizi'nde kara sularımızı 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarmayı öngören yasa tasarısını yakında Parlamentoya sunacağız." dedi.
    Ülkesinin, "kara sularını genişletme hakkını gelecekte diğer deniz alanları için kullanabileceğini" öne sürerek, İtalya ile İyon Denizi, Mısır ile Doğu Akdeniz için yapılan MEB anlaşmalarını Yunanistan için "tarihsel ve siyasi öneme sahip" olarak nitelendirdi.
    Yunanistan Parlamentosunda Mısır ve İtalya ile yapılan MEB anlaşmaları için bugün yapılması planlanan oylama koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında yarına ertelenmişti.


    Atina yönetimi, 9 Haziran'da İtalya, 6 Ağustos'ta ise Mısır ile MEB anlaşmaları yapmıştı.

    "Türkiye için yok hükmünde"

    Türk Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan ile Mısır arasındaki MEB anlaşmasına ilişkin, "İmzalandığı açıklanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması, Türkiye için yok hükmündedir. Bu anlayışımız, sahada ve masada ortaya konacaktır." açıklamasında bulunmuştu.
    Kahire ile Atina yönetimleri arasında imzalanan anlaşma, 18 Ağustos'ta Mısır Meclis Anayasa ve Yasama Komisyonu tarafından onaylanmıştı.
    Bu anlaşmalar, geçen hafta oylama öncesi komisyonların incelemesi için Yunan Parlamentosuna sunulmuştu.

    İktidar salt çoğunluğa sahip

    300 sandalyeli Yunan Parlamentosunda iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi, 158 milletvekiliyle salt çoğunluğu elinde bulunduruyor.
    Ana muhalefet partisi Syriza'nın 86, Değişim Hareketi Partisinin 22, Yunanistan Komünist Partisinin 15, Yunan Çözümü Partisinin 10 ve son olarak Mera25 Partisinin 9 sandalyesi bulunuyor.
    Muhalefet partilerinin Mısır ile yapılan MEB anlaşmalarına "çekimser" veya "hayır" oyu kullanacağı tahmin edilse de salt çoğunluğu elinde bulunduran iktidar partisinin oylarıyla anlaşmanın Parlamentodan geçmesi bekleniyor.

    Kaynak Euronews

    Casus belli (IPA: [ka:zus beli:]), Türkçeye "savaş nedeni" olarak çevrilebilecek Latince bir uluslararası ilişkiler terimi.[1]Bir ülkenin savaşa girme nedenini belirtmek için kullanılır.
    • Türkiye, 8 Haziran 1995'te aldığı bir kararla, Yunanistan'ın 31 Mayıs 1995'te aldığı karasularını 6 milden 12 mile çıkarma kararını uygulaması durumunda bunu casus belli sayacağını ilan etmiştir
    • 1976 yılında MTA Sismik 1 (Hora gemisi) Ege'de petrol ararken Türkiye; Yunanistan'ın karasularının 12 mil olmadığını, uluslararası sularda petrol arayan Hora gemisine müdahale edilmesinin "casus belli" sayılacağını ilan etmişti
    Kaynak Wikipedia
  • 26-08-2020, 17:28:26
    #2
    Akılları sıra kendi kendilerine karar almaya çalışıyorlar. Türkiyenin yerinde olsam yunanistanı komple içine alan bir tasarı hazırlayıp meclise sunarım maksat gıcıklık olsun.
  • 26-08-2020, 17:30:01
    #3
    Böyle bir şeyin sö konusu dahi olamayacağına dair bir rapor: https://doguakdenizpolitik.com/yunan...ken-mumkun-mu/
  • 26-08-2020, 17:30:46
    #4
    Ama 3 mil kadar uygun olabilirmiş
  • 27-08-2020, 17:25:06
    #5
    Kimlik doğrulama veya yönetimden onay bekliyor.
    anlaşıldı

    kahpe yunan osmanlı tokadını yemeden akıllanmayacak
  • 28-08-2020, 05:59:28
    #6
    Uzun ve gereksiz şekilde içimi dökeyim dedim.
    yunanistan tek başına böyle birşey yapabilirmi?
    Nasıl peki bu cesareti alıyor? Hava'da eşit sayılırız ama deniz + kara kuvvetleride işin içinde olacağından+hava alanlarımızın birçoğu yunanlıların vurması için zor yerlerde olduğundan , tecrübe faktörüde katılacağından 1 hafta'dan fazla sürebilecek bir çatışmada "Adalar Denizindeki" çoğu adanın statüsü Türkiye'ye geçer.
    Onlarda bunun farkında ama nereden nasıl cesaret alıyor?
    Cesareti HÖYT HEYT HAYYYTTT denen ,bilimsel adıyla "Türkiye'nin rasyonel yapılamayan dış politikasından" alıyor.
    Hadi Fransa neyse , BAE 'de block 60'lar dışında bir koz yok, Mısır desen karışık sebze çorbasi gibi Lojistik kaosu ne yaptığı belirsiz bir ordusu var, 4 tane son nesil Awacslı modern Tecrübeli hava kuvvetlerine sahip TSK ile 3 tanesi birden gelse denk değiller.
    Burada asıl problem FRANSA ve İSRAİL'in denkleme girmesi ile askeri olarak zayıf kalıyoruz. Hadi Fransa'yı salla , çıkar konusunda zaten çok ciddi bir çatışmamız var, denkleme sadece Fransa girse yinede misafir hava üslerini kullanmak zorunda kalacağından (ki bizim durmadan pistlerini hangarlarını rahat vermeden hedef alacağımız Yunan hava üsleri veya kendi uçak gemilerini (ki 1 filo uçak ) kullanabileceğinden yinede şansımız olacak. Ama İsrail bu denkleme girince olay orda patlıyor. Sebepsiz , gerçekten boş yere düşman olduğumuz bir ülke... çok afedersinizde arapların bile takmadığı filistinden bana ne ? Abdülhamid han zamanında yahudiler toprak satın almak isteyince "kanla kazanılmış toprak satılmaz" diyerek geri çevrilmiştir. Vatan ve namus kavramı olmayan, Osmanlı ordusunu en zor zamanında sırtından bıçaklamış arapların yaşadığı dram'dan bana ne ? Ne çıkarımız var filistinden?
    yunanlılar bu Cesareti HÖYT HEYT HAYYYTTT denen ,bilimsel adıyla "Türkiye'nin rasyonel yapılamayan dış politikasından" alıyor.Kuzey suriye'de bir yeri bombalayınca hemen Batı ve PKK medyası başlıyor Türkiye hastahane vuruyor diye bağırıp resimler videolar paylaşmaya. Aslında bütünüyle bakarsanız rahatsız edici derecede ortak noktamız ve ortak düşmanlarımız var. Bizde İran'la aslında düşmanız, bize yıllarca molla rejimini getirmeye çalıştılar ki bugün bile Suriye'de karşımızdalar, Suriye ile İsrail zaten kanlı bıçaklı. Yıllarca iyi ticari ve askeri ilişkilerimiz vardı, bize PKK 'ya sınır ötesi harekatlarımız esnasında ABD'den yaptırım tehdidi geldiğinde (yanlış hatırlamıyorsam 2008-2010 dönemi) Yahudi lobileri bastırıp yaptırım gelmesini engellemişti. Ne değişti? Cumhurbaşkanımız Yahudi nişanlarını takıyorkende İsrail filistini ihlak ediyordu, golan tepelerini istiyordu, Kudüsü başkentleri yapmak istiyordu. Şu anda İsrail Azerilere İHA ve çeşitli silahların satışını yapıp tek kelimeyle ermenilere kurşun sıktırmaktadır. Corona döneminde uçaklarla yardım yolladığımızdada ilişkileri normalleştirelim dediklerinde "Kudüs kırmızı çizgimizdir" diye cevap verdik ve hala İsrail ile didişiyoruz. Şu anda biz bu işi bitirebilirdik. Kudüsü zaten ABD tanıdığı an olay orada bitmişti, tanıyanın Uganda değilde ABD olması yüzünden kim ne derse desin atı alan Üsküdarı geçmiştir. Bu durumda ne yapabiliriz? Tabi ki mantıkla hareket edebiliriz. Onların Kudüsü tanıtması uluslararası olarak çıkarlarına olur. Ek olarak kendi kıyılarından çıkardıkları doğal gazı Avrupa'ya satmak için bizim kıta sahanlığımızı kullanmaları gerek. Ticari olarakta bizimle ilişkilerini düzeltmek istiyorlar ki Yahudilerin en büyük can damarı paradır. Bu kadar elimizde kozlar varken rahatlıkla onları Yunanlıların yanından uzaklaştırıp tarafsız veya eskisi gibi iyi ilişkili ülke konumuna getirebiliriz, hatta vizesiz seyehat, ticari haklarda kolaylıklar , onlarlada bir kıta sahanlığı anlaşması koparabilirdik. Libya ve İsrail ile anlaşmış bir Türkiye şu anda hem yanlızlıktan kurtulurdu, hemde Yunanlılar 12 mile çıkaracakmı diye takip etmesine gerek kalmazdı. Çünkü güç dengesi varken bize saldırıp kimse kendi mezarını kazmak istemez. Biz güç dengesi yok iken bile kolay lokma olmadığımızı son 100 yıldır Çanakkaleden başlayıp Sakarya'da gerekse Kıbrıs'ta gösterdik.

    Dipnot: Yanlış anlamayın,Yahudi sevicisi değilim, ben Çıkarcı ve mantıklı birisiyim. Denge politikası çıkarın kimde varsa onla aranı iyi tutmaktır. Ne ABD'nin ne Rusya'nın kucağına oturmalıyız... Mantıklı hareket edip köprüyü geçene kadar Ayıya dayı demeliyiz. Köprünün 2 yakasını tutanda İsrail ve Fransa var şu anda. Gerisi ayak takımı.
  • 28-08-2020, 18:18:07
    #7
    12 mil demek resmen savaş demek