Burada “maliyetsiz” derken gelen her bir kullanıcı için tek tek ödeme yapılan Adwords gibi ve/ya sitenin kullanılmasını sağlamak için verilen diğer tüm diğer reklamların oluşturduğu maliyet faktörlerinden söz etmekteyiz.
Elbette reklam yayımlayarak bir internet sitesine ziyaretçi çekmek mümkündür ancak bunun sürdürülebilir bir yöntem olmadığı apaçık ortadadır. Bu nedenle internet sitesi sahipleri tamamen ücretsiz olan arama motorları üzerinden gelen organik ziyaretçileri kendi sitelerine yönlendirmek için birbirleri ile yarışmaktadır.
Anahtar Kelime: Yarışmak
Çoğu insan için kabul edilmesi çok zor bir gerçek olmasına rağmen Google’ın arama sayfasında 10 sonuç bulunmaktadır. Bunun haricinde gerçekten geri dönüş sağlayan kelimelerin çok büyük bir bölümü arama sonuçlarının hemen üzerinde yer alan 3 sponsorlu sonuç tarafından parsellenmiş durumdadır.
Mantık ölçülerine göre baktığımızda bir internet sitesinin Google üzerinden gerçek ziyaretçi yakalayabilmesi için mevzu bahis aramada bu sitenin ilk 5 sonuç içerisinde yer alması şarttır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi ilk 3 sıra Adwords reklamları tarafından kapatıldığı zaman mevcut sıralama 4. Sıradan başlamakta ve hit oranı aşırı derecede düşmektedir.
Çoğu girişimci Google’da ilk sayfada olmanın kendilerine yeterli olabileceğini düşünmekte ve SEO çalışmalarını buna göre planlayarak satın almaktadırlar. Bu fazlasıyla yanlış bir inanış olup potansiyel ziyaretçilerin çok küçük bir kısmına erişim sağlandığı anlamına gelmektedir.
Tüm bu sebeplerden dolayı herkesin ilk 5 sırada yer almak istemesi ortaya büyük bir yarış çıkartmaktadır. SEO kavramının en kritik tarafı işte bu rekabettir.

Maliyetleri Google Değil Rakipleriniz Belirler
Hiç kimse tarafından üzerinde çalışılmayan, sıralama sonuçlarında önemsenmeyen bir anahtar kelime düşünelim. Böyle bir durumda Matt Cutts tamamen profesördür ve dediği her şeyi uygulamak tek başına yeterli olacaktır.
Ancak işin içine birden çok sitenin aynı anda aynı kelimede yer almak istemesi girdiğinde Matt Cutts adını hafızanızdan bile silebilirsiniz çünkü söyledikleri bu sefer anaokulu çocuklarını kandırmak için anlatılan masallardan farksız hale gelir.
Google, “İyi olan kazansın!” mantığı ile ilerleyen bir yapıya sahiptir. Bu yapı hiç rekabet yoksa düzgün kullanıcıyı doyuran içerik üreten, belli frekanslarda güncellenen sitelerin çok üst sırada yer almasını sağlayabilir ancak söz konusu rekabet olduğu zaman Google tek kelimeyle yangının üzerine benzin döker.
İşin özünde Google’ın rekabet arttıkça internet üzerindeki kaliteli içeriğin artacağı ve “çöp” olarak tabir edilen işe yaramaz sitelerin doğal seleksiyona yenik düşeceklerine dair duyduğu inanç yatmaktadır.
Google Siteleri Nasıl Sıralar?
Herkes aynı kelimede ilk sıralarda olamayacağına göre Google’ın kendi gerçek kullanıcısına en faydalı sonucu en üst sıralarda verme hedefinden yola çıktığını ve faydasınız bir sitenin üst sıralarda bulunmasının çok kolay olmadığını aklımızdan çıkartmamamız gerekiyor.
Her şeyden Önce Site Yapın!
Google’dan sitenize yönelen bir ziyaretçi trafiği amaçlıyorsanız sağlam altyapıya sahip bir internet sitesine ihtiyacınız var. Tüm SEO çalışmalarını bir kenara bırakarak önce gerçekten içinize sinen bir site yapın.
Türkiye’de SEO çalışmalarında başarısız olunmasının temel sebeplerinin başında ortada site yokken ya da daha acısı derme çatma bir internet sitesi 1-2 günde apar topar hazırlanıp yayına açılmışken SEO faaliyetlerine girişilerek bundan medet umulmasıdır.
Şüphesiz düzgün ve iyi planlanmış bir internet sitesine sahip olmadan yapılan tüm SEO faaliyetleri faydasız ya da kısmen yükseliş görülse de kalıcı olamayacak çalışmalardır.
Bu nedenlerden ötürü web sitesinin kurulumunda mutlaka profesyonelce düşünülmeli ve bu süreçte gerekli maliyetlerden asla ama asla kaçınılmamalıdır.
Ucuz fiyatlarla yaptırılan derme çatma internet siteleri hem daha yüksek SEO maliyetlerine yol açar hem de müşteri memnuniyeti sağlamaktan uzak oldukları için geri dönüşüm oranları çok düşüktür.
Günün standartlarına ve tasarım trendlerine uygun bir internet sitesi tasarlamak SEO çalışmalarının en önemli kısmını oluşturmakla kalmaz bu aynı zamanda orta ve uzun vadede internet sitenizin markalaşması için de gerekli altyapıyı sağlar.
Bugün piyasa koşulları göz önüne alındığında gerekli ihtiyaçları karşılayabilecek bir internet sitesi ortalama 5.000 TL seviyesinden fiyatlanmakta ve müşteri ihtiyaçlarına göre bu rakam çok daha yüksek seviyelere çıkabilmektedir.
Üzülerek söylemek gerekir ki profesyonel bir internet sitesine sahip olmanın önemi kesinlikle anlaşılamamış ve hala ülkemizde “ucuz site en iyi sitedir” anlayışı yaygın olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Siteye yatırım yapılmaksızın SEO çalışmalarına bütçe ayrılması büyük felaketleri beraberinde getireceği için mutlaka ama mutlaka internet sitenizi günün ihtiyaçlarına karşılık verecek halde hazırlamalısınız.
İçerik KRALDIR!
Web sitesi yöneticilerinin çok büyük bir bölümü hala site dışı SEO çalışmalarının en önemli faktör olduğunu düşünerek yatırımlarını bu yönde yoğunlaştırıyor olsalar da faydalı ve doyurucu içerik olmaksızın çok kaliteli bir internet sitesi altyapısı bile heba olabilir.
SEO çalışmalarına ayrılacak bütçenin en az %30’u daimi olarak kaliteli ve güncel içerik oluşturmaya harcanmalıdır.
Link Şarttır ve Pahalıdır!
İstediğimiz kadar harika bir internet sitemiz olsun, sürekli güncel tutalım ve siteyi aralıksız olarak geliştirmeye devam edelim: eğer sitemize gelen kaliteli bir link örgüsü yoksa başarılı olma şansımız yoktur.
Link insanların bir internet sitesini GÖNÜLLÜ olarak tavsiye etmesi anlamına gelmekte olmasına rağmen SEO’nun temeli oluşturan ücretle alınan linklerdir.
Google kendisini kanıtlamış, çok bol indexli içeriği ve ziyaretçisi olan internet sitelerinin önerdiği siteleri çok önemsediği için bu şekilde gelişmiş sitelerin sahipleri link satmaya başlamıştır.
Link satışı o kadar ciddi bir gelir kaynağı haline gelmiştir ki çoğu internet sitesinin reklamdan çok link satışından para kazandığı bilinen bir gerçektir.
Linkin ücretinin ne olacağına sitenin kalitesi karar vermekte olduğu için nitelik / nicelik sınıflandırmasını çok iyi yapmak gerekmektedir.
Gerçekten kaliteli 3 siteden alınacak link sizi ( diğer yukarıda anlattığım faktörler eksiksiz olduktan sonra ) zirveye taşıyabilecekken, 3000 tane kalitesiz link size hiçbir fayda vermeyebilir.
Bu konuda bilinmesi gereken ana kural ücretle link satın almanın her zaman ama her zaman ücretsiz kaynaklardan link edinmek için operasyonel ücret ödemekten daha iyi olduğudur.
Bedava Link İşe YARAMAZ!
SEO çalışmaları gerçekleştirirken aklımızdan çıkartmamamız gereken konu neye para ödediğimizdir.
Kaliteli bir siteden ücret karşılığında satın aldığımız link bize büyük fayda sağlarken 200 tane forumdan tanıtım yazısı almak için harcanan paranın nasıl geri döndüğünü ölçmek hiç ama hiç kolay değildir.
İlk yöntemde doğrudan link alımı için site sahibine ödeme gerçekleştirilirken diğer toplu link çalışmalarında bütçe linkin alınmasına değil linkin eklenmesi için gereken iş gücüne ödenmektedir.
Kısaca herhangi bir foruma üye olup herkes kendi sitesine ÜCRETSİZ olarak link ekleyebilir ama 200 foruma üye olup oraya site eklemek kolay bir iş olmadığından SEO çalışmaları sırasında bu konuda altyapısı olanlar tarafından piyasaya sürülen backlink paketleri satın alınır.
Neticede bedava olan bir link edinmek için para harcanıyor demektir. Google açısından o linkin değersiz görülmesinin sebebi de tam olarak budur. Google herkesin rahatlıkla link alamadığı yerlerden link alabilen siteleri önemsemektedir.
Rahmi VİDİNLİOĞLU
Kaynak: KingSEO